TÜİK’in 2016 yılı yaşam memnuniyeti anket sonuçlarına, Milliyet Blog ve Blogger platformlarında yer veren iki yazarın yazılarını okuduktan sonra, konuyu etraflıca araştırıp, bu konuda ben de bir makale yazmaya ve kaleme aldığım makaleyi sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Yaşam memnuniyeti anketinin, 2003 yılından beri TÜİK’in resmi istatistik proğramının içinde yer aldığını, yine TÜİK’in kendi kaynaklarından öğreniyoruz. Her yıl Kasım ayında hanelere anket düzenlenip, 18 yaş ve üstü bireylerden veri toplanıyor ve sonuçlar da izleyen Şubat ayı içerisinde yayımlanıyor.

TÜİK tarafından yapılan yaşam memnuniyeti anketlerinin sonucuna göre; 2016’da mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 61.3 olarak açıklanmıştır. Son 13 yılın en mutlu ikinci yılı olma şerefine nail olan 2016 yılına bir göz atalım.

2016 yılının genel bir değerlendirilmesi yapıldığında: Bombalı terörizm eylemleri yaşanan, 36 yıl sonra kanlı bir darbeyle yüz yüze gelen, turizmi çöken, döviz kuru zıplayan ve en önemlisi ekonomisi 3. çeyrekte yüzde 2’ye yakın küçülen ülkede kendini mutlu hissedenlerin oranı nasıl oldu da yüzde 61.3’lere yükseldi?

2016 yılında bu kadar olumsuzluklara rağmen, kendini mutlu hissedenlerin yüzde 61.3 oranına nasıl yükseldiğinin tek bir açıklaması var; o da ankete katılanların eğitim düzeylerine göre mutluluk paylarına bakmaktır. 2015’ten 2016’ya gelindiğinde üniversite eğitimi olanların yaşam memnuniyeti sadece 0.6 puan artarken, bir okul bitirememişlerde 5.8, ilkokul mezunlarında 8.9 puanlık artış olmuş. Bu bağlamda düşük eğitimli bireylerde, 2016 yılında mutluluk patlaması olmuş diyebiliriz. Bu durumun referandum anketlerine de aynen böyle yansıdığını söyleyebiliriz.

Makalemi okuyanların mutlaka bir yorum yazma ihtiyacı hissedeceklerine inanıyorum. Yorumda bulunacaklar, 2016 yılından memnun olup olmadıklarını da belirtirlerse, biz de bu küçük anket ile Türkiye’nin gerçek mutluluk tablosunu ortaya koymuş oluruz.