Yazmak


Yazma, kişisel olduğu kadar, aynı zamanda toplumsal bir zorunluluktur . Bu zorunluluk içinde yaşadığımız toplumun bir üyesi oluşumuzdan doğar. Bu nedenle, çevremizdeki kişilerle sürekli ilişkiler kurarız; onların sorunlarıyla ilgileniriz. Düşünce alış verişi bu ilişkiden başlar. Hiçbir insan bu doğal ilişkinin dışında değildir. Bunun içindir ki, başkalarının acılarına, sevinçlerine katılırız. Düşüncede, duyguda ortaklığı da bu ilişki sağlar. Bu yönden toplumsallık da bu ortaklığın ürünüdür.

Çevremizdekilerin sorunlarıyla ilgili çalan çanlara kulaklarımızı tıkayamayız. Kendi sesimiz yankılanır bu çanlarda. Tepkimizi ya sözle, yazıyla, ya da eylemle gösteririz, bu yolla başkalarını da etkilemeyi amaçlarız. Yazmak, dünyayı tanımak ve onu dost hale getirmektir.

Dünyayı nasıl dost hale getirebiliriz? Çevremizdeki çirkinlikleri, haksızlıkları ortadan kaldırarak, onları değiştirip düzelterek… Haksızlıkların yok edilmesi, çirkinliklerin giderilmesi toplumda bir saygı dengesi yaratır. Bu nedenledir ki, yazmaya katılmış her insan, öbür insanlardan daha ağır bir sorumluluk yüklenmiştir. Böyle bir sorumluluk yüklenme, yazarı, toplumun sözcüsü haline getirir. Bu durumda yazma, toplumsal bir görev ve toplumsal bir gereksinim olarak belirir.

Kaynak: Emin Özdemir-Adnan Binyazar (Yazma Sanatı)

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Ey nefis!

    Etrafındaki insanların çokluğuna bakıpta aldanma ..
    Çünkü; sen yalnız ölecek,kabre yalnız girecek ve kendi hesabını yalnız vereceksin .



    Ne mutlu bu geceye kavuşup ihya edenlere.

    Kadir Gecesinin tüm insanlığa huzur* barış *esenlik ve mutluluk getirmesini Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum.











    yürek de damla damla akar mı böyle..
    gül kokusu, gül muhabbeti, yürekten damla damla süzülür mü böylesi..
    aşk, taneyi mücevher yapan,
    faniyi baki yapan..
    bir kainatı aşk ile dolduran Rabb’e aşk…
    olmazları olduran,
    kabımızı güllerle dolduran Rabb’e aşk…
    bir zerreye bile akla sığmaz kanunları sığdıran,
    nice fabrikalar işlet...ip en güzel suretiyle bize sunan
    Suyu Rahmet, Gülü Muhabbet eyleyen Rabb’e aşk…
    Ancak aşk ile dönebilir bu dünya,
    Aşk olmazsa bir elektron dahi yörüngesinde duramaz..
    Su molekülleri biraraya gelemez..
    Yağmur yağamaz,
    Güneş doğamaz o ilahi Aşk olmasa..
    Halık-ı Kerim’in “ol” emri olmasa..
    Ne alem olur, ne zerre, ne katre, ne güller, ne gülistanlar
    ve ne biz insanlar..
    Ama “Ol” dedi Rabbim..
    “Gel” dedi dünyaya..
    Ve bizleri bu fani misafirhaneye misafir eyledi,
    Tüm cihazatları verdi Rabbim..
    Görmeye, Bilmeye, İnanmaya, İtaate, Sevgiye, Aşka ve Teslimiyete dair,
    Tüm cihazlarla donattı bizi…
    Halk eyledi, Rahmeyledi, nur eyledi..
    Alemi melekleriyle donattı, herbirini emrimize memurlar eyledi..
    Hizmetkarlarıyla doldurdu dörtbir yanımızı,
    ve “en sevdiğini” gönderdi bizlere…
    Nelerden nelerden nasipdar eyledi…
    Mahbub-u Hakiki olan Rabbimiz, O aşk’a teveccüh ettirsin bizi
    O’na sevk etsin bizi,
    O’nunla eylesin bizi..
    Amin….
    Nice kadir gecelerini görmek nasip olması dileğim ile..Kaddir gecemiz mubarek olsun..
    Saygılar, sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Ege Kardeşim, Hoş Gelmişiniz!

    Nefse yol gösteren cümlelerle başlayan öğütlerinizi; Kadir Gecesi kutlaması ile devam ederken, yüce yaratıcıya olan sevdamızı dile getirerek, nice Kadir Gecelerine erişme dileğinizle noktalamışınız.

    Çok teşekkür ederim. Sağolun, varolun. Cenab-ı Allah gönlünüze göre versin, bu gecede yapacağınız duaları indinde makbul ve kabul buyursun inaşallah!

    YanıtlaSil
  3. Kadir geceniz,hayırlı mübarek ve dualarınızın kabulüne sepep olsun inşallah..Hayırlı kandiller..

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*