Hayırdır İnşallah



Rüyasız hiçbir gecesi yoktu. Her sabah uykusundan uyanır uyanmaz üst kattaki demir ranzasındaki yatağından doğrulur ve başını alt katta ranzada yatan oğluna doğru eğer ve  “ben bugün yine memleketteydim” diyerek rüyasını anlatmaya başlardı. Eğer oğlundan “hayırdır inşallah” karşılığı gelmezse rüyasını anlatmayı keser ve illa oğlunun “hayırdır inşallah” karşılığını vermesini beklerdi. Oğlu da bunu bildiği için, bıkmadan usanmadan ona her zaman “hayırdır inşallah!” diye karşılığını verirdi. Bu karşılığı duyan baba da oğluna “hayrın karşı gelsin” der ve gördüğü rüyayı anlatmaya devam ederdi.

Hiçbir gece yoktu ki, rüya görmemiş olsun. Nasıl oluyor da bu mübarek adam her gece rüya görebiliyordu. Oğlu ancak ayda yılda bir rüya görürse görürdü, onu da sabah kalktığında ya hatırlar, ya da hatırlayamazdı. Ancak gün içerisinde bazı zamanlar yaşadığı ayrıntılar gördüğü rüyasını hatırlamasına vesile olurdu. Ama o, babasına rüyasını anlatabileceği yerde olmazdı. Çünkü aynı fabrikanın ayrı ayrı atölyelerinde çalışıyorlardı. Ancak akşam olduğunda bir araya gelebiliyorlardı, o zamana kadar da hatırladığı rüyayı unuttuğu için babası ile paylaşması mümkün değildi.

Babasının gördüğü her rüyayı, sabah uyanır uyanmaz hemen hatırlaması da garibine gidiyordu. “Bu nasıl hafıza Allah’ım” demekten kendini alamazdı ve acaba yaşamak isteyip de hayal ettiği şeylerle rüyasını birbirine mi karıştırıyor diye kendi kendine sorardı. Uzmanlar: “hafızanın doğru ile doğru olmayanı hatırlama gücünün eşit olmadığını, insanların doğru söylemediklerinde genellikle üstünden biraz zaman geçtikten sonra uydurduklarını ayrıntılarıyla hatırlayamayacaklarını” söylüyorlar. Bu bağlamda hafızanın gerçeği hatırladığını, ama uydurulanları o kadar iyi hatırlamadığını söylemek pekala mümkündür. Polislerin de bunu bildikleri ve suçluların doğruyu söyleyip söylemediklerini anlayabilmek için, suçlulara tekrar tekrar aynı soruyu sormaları, uyguladıkları bir sorgulama yöntemiymiş.

İnsanın rüya görmeye uyanıkken başladığını ve rüyanın bir köprü vazifesi görerek insanı uyanıklıktan uykuya götürdüğü de yine uzmanlarca söylenmekle birlikte, uykuya yaklaştıkça düşüncelerimizi meydana getiren resimlerin ve kelimelerin  kontrolden çıkarak şekil değiştirdiğini ve her birinin bir yana dağıldığını, geçenlerde  bir makalede okumuştum. Aynı makalede devamla rüyanın: Kitaplıktan düşen bir sözlüğün açılıp içindeki harflerin halının üzerine dağılması ve rüyaların bu harfleri yeniden bir araya getirerek uyanıklıkta var olmayan kelimeler oluşturduğundan bahsediyordu.

Acaba rüyaların senaryoları daha önce bir yerlerde yazılıyor da  kuryeler tarafından gece yataklarında uyumaya çalışan insanlara dağıtılıyor mu diye düşünürken; her gece rüya gören baba ile az rüya gören ve gördüğü rüyayı da pek hatırlamayan oğlu arasında bir mukayese yaptığım da babanın rolünü iyi üstlendiğini söylemem de bir sakınca yoktur herhalde.

Recep Altun

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. Ben de rüyalarını çoğu zaman hatırlayamanlardanım :(

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Aѕαннαяα, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Rüya, hala esrarı çözülememiş değişik boyuttaki bir ruh halimizdir. "Hayrola, hayrımız karşı gele"

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Recep Bey Kardeşim,
    Öykü tadında bir anıyla başladığınız yazınızı uzmanların görüşleriyle zenginleştirdiniz. Sonra anı ile uzman görüşleri karşılaştırmalı olarak uzlaştırma ustalığını gösterdiniz. Anlatımınız güzel olduğu kadar noktama işaretlerini de tam yerinde kullanmanız da güzel.
    Güzel çalışmalarınızın devam etmesi dileğiyle Allah'a emanet olun.

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve yazdıklarımı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim hocam.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  5. Gülümsettiniz beni Recep bey..Kuryeyle gelen rüyalar çok hoştu..Ve bu öykü tadında yazınız içim burkuldu ne acı..Ve ne bilmediğimiz hayatlar var yuvasından sevdiklerinden uzak izbe yerlerde ekmek parası uğruna sevdiklerinden uzakta yaşamak zorunda olanlar..Rüyalar bazen filim gibi, bazende uyanırken unutulan..Çok beğendim kaleminiz daim olsun efendim, selam, saygımla..

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar,
    Bence de öykü tadın da güzel bir yazı.
    Belki de rüyalarımız,yaşanan günlük olayların uykuya yansımasıdır.
    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar Ege, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve rüyalar konusundaki yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar SEvalce Lezzetler, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve rüyalar konusundaki yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  9. Merehabalar,
    Aslında rüya gören insanlar sağlıklı insanlarmış.Görünürde birşey yok ama bende rüyalarımı bölük pörçük hatırlarım.Çokda rüya görmem.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar Gönül çelen, Hoş Gelmişiniz!
    Ziyaret ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
    Selam ve dualarımla, hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  11. Güzel bir yazı olmuş :) Ben de rüyalarımı hemen birine anlatır, iyi bir yorum beklerim :) Hepimiz güzel rüyalar görelim inşallah...

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar Ahu, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve rüyalar hakkında katkı sağlayan yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*