Sıcak bir Ağustos günüydü. Taş ve kerpiç yapılı evimizin duvarındaki gömme dolapta gözüme ilişen kumbarayı merak etmiştim. Ahşap bölmeleri olan dolabın en üst bölmesinde duran kumbaraya uzandım ve aldım. İsmini hatırlamadığım bir bankaya ait olan kumbara ne kadar da ağırdı. Onu şöyle bir sağa sola salladığım da kumbaranın duvarlarına çarpan demir paranın sesleri ile birlikte içindeki kağıt paraya çarpan demir paranın tok seslerini de duyabiliyordum. Ne babam ne de annem bizlere hiç harçlık vermezdi. Parayı biliyorduk ama, kendimize özgü ihtiyaçlarımız için para harcama imkanımız hiç olmamıştı.
Çocukluk bu ya, aklıma hemen kumbaradan para çıkarmak fikri geldi. Ama nasıl çıkaracaktım. Hemen sağı solu karıştırdım ve kadınların dantel işinde kullandıkları bir tığ elime geçirdim. Kumbara ile birlikte odadan koridora ve oradan da antreye geçtim. Kimseye görünmeden taş basamakları hızla inip, beni kimsenin bulamayacağı ve göremeyeceği evimizin güney cephesindeki duvara sırtımı yaslayarak oturdum. Kumbaranın bozuk para atılan tırtıllı ağzından tığı içeri sokup başladım karıştırmaya. Kumbarayı bir elimle havaya kaldırıyordum diğer elimdeki tığ ile de parayı tırtıllı ağzından dışarı çıkarmaya uğraşıyordum. Güneş tam tepedeydi. Ağustos ayının kızgın güneşinin altında saatlerce uğraştım. Alnımdan akan terler gözüme giriyor ve tuzlu ter gözlerimi yakıyordu. Yüzümden akan terler de dizleri yamalı pantolonuma damlıyordu. Bir taraftan elimin tersi ile terimi siliyor bir taraftan da kumbaradan para çıkarmaya devam ediyordum. Kan ter içinde kalmıştım, ama bir tane bile demir parayı kumbaradan dışarı çıkaramamıştım. Bir ara, birden “Ne yapıyorsun orada?” diyen ablamın sesiyle irkildim ve hemen kumbarayı arkama saklasam da ablam kumbarayla nasıl uğraştığımı epey izledikten sonra bana seslendiğinden, kumbarayı arkama saklamamın bir anlamı kalmamıştı. Önce “Hiiiç!..” diye cevap vermiştim, ama ablam: ”Gördüm! O kumbarayla ne yapıyordun?” diye sorunca, başımı öne eğerek oturduğum yerden yavaşça doğruldum ve arkama sakladığım kumbarayı ablama uzattım.
Uzattığım kumbarayı alan ve beni kan ter içinde gören ablam: “şu haline bak! Güneş başına vuracak! Ne zamandır sen buradasın?” dedi. Ben cevap verecek bir halde değildim. Elimden tutarak beni evimize çıkardı ve koridorda bulunan küçük havuzlu muslukta yüzümü ve başımı yıkadı ve sedire oturttu. Biraz kendime gelmiştim. Ablam kumbarayı ve tığı yerrine koydu ve bana dönerek: “Sakın bir daha bunu yapma, bir şeye ihtiyacın olduğunda bana söyle, olur mu ablam!” dedi. Ben de onun bu merhametli davranışı karşısında ağlayarak kollarına atıldım ve ıslak başımı omzuna koydum. Yaptığıma pişman olmuş, ama ihtiyaç duyduğum da başımı omuzlarına koyabileceğim bir ablamın olduğunu bilmek; beni hem rahatlatmış, hem de çok mutlu etmişti.
Recep Altun
28 Yorumlar
MerhabaRecep bey.. Ne muhterem ablaymış..Ve siz ne şanslı kardeşmişsiniz.İnsanın birisine güvenmesi sevilmesi ve sevmesi kadar güzel bişey olamaz ..Benim hiç böyle şansım olmadı ne ağabeyim, ne de ablam oldu..Ama kumbaramla başım sıkca dertteydi ve dişlileri kırmıştım :))Harika bir anlatımdı yüreğinize, kaleminize sağlık..Selam, duamla..
YanıtlaSilMerhabalar Ege Hanım, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet, ben de bu konuda şanslı olduğumu kabul ediyorum.
Selam ve dualarımla.
Çocukluğa gönderilen mektuplar... Ne hoş bir düşünce. Bence insanın kendini tanımasının en kestirme yolu...
YanıtlaSilMerhabalar Ahu, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Düşüncelerinize aynen katılıyorum.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey Kardeşim,
YanıtlaSilÖykü tadındaki anınızı zevk alarak okudum. Güzel bir anlatımla sunduğunuz bu anıda abla kardeş sıcaklığını, çocukluk duygularını, o zamanın koşullarını mükemmel yansıttınız. Başarılarınızın devamı dileğiyle.
Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve paylaştığım anıma yaptığınız o güzel ve yapıcı yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
merhaba Recep bey,
YanıtlaSilbildiiniz gibi geçen yıldan başlayan tedavi süreci beni yorduğundan fotoğraf sergisi blogumda sık güncelleme yapamıyorum! çok şükür her şey yolunda gelecek günlerde daha iyi olmayı umuyorum. Ziyaretiniz ve paylaşımlarınız için teşekkürler sevgiler...
Merhabalar Laguer90, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür eder; geçmiş olsun dileklerimle birlikte size sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.
Selam ve dualarımla.
Kumbaraların cazibesine sadece çocuklar değil büyükler de kapılabiliyor.Ne mutlu size sizi düşünen bir ablaya sahipsiniz.
YanıtlaSilRecep Bey, gülümsettiniz beni, ben de küçükken bayağı bir kumbara macerası yaşamıştım :) aklıma o günler geldi, selamlar, Allah'a emanet olun
YanıtlaSilMerhabalar Kardeşim, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretinize ve yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Maya, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yazdıklarımıza değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Sevgili rescep bey anıları yazmak kadar okumakda çok keyifli.Zevkle okudum. Saygılar...
YanıtlaSilMerhabalar Vuslat, Hoş Geldiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve anı üzerine fikirlerinizi de paylaştığınız o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Recep Bey, çok güzel yazmışsınız. Sanırım pek çoğumuzun kumbarayla ilgili bir anısı vardır. Ablanız ne kadar örnek bir abla imiş, ne güzeldir kardeşlik.
YanıtlaSilRecep bey çook etkilendim nasıl güzel anlatmışsınız kalbim şu an yumuşacık... Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSevgi ve saygılarımla...
Merhabalar Ehlikeyf, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve beğeni içeren o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Banu'dan Şımartan Tatlılar, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve beğeni içeren o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Recep bey,Çocukluk anınızı öyle güzel dile getirmişsiniz ki.yüreğinize gönlünüze sağlık.
YanıtlaSilÇocukluk anılarımızın yerini hiç bir şey tutamaz değil mi?
Ayrıca çok şanslısınız böyle bir ablaya sahip olduğunuz için.
Anne,baba,ağbi,abla,kardeş yaşamımızda ki en önemli değerlerimiz.Yaşama onlarla başlıyoruz.
Saygılarımla...
Gerçekten tam öykü tadında çok güzel bir yazı olmuş. Duygulandım okurken... Büyük ve yürekli insanlarla yetişmek ne güzel bir şans..sizin çocuklarınızda çokşanslı bu anlamda.
YanıtlaSilBlogumu ziyaretiniz ve yazdıklarınız için çok teşekkür ederim, ilginiz için hatırlamanız için Allah razı olsun. İyiyim ağrım acım yok şükür, olanlar sorunlarsa geçecek inşallah. Bir hata yaptım on doğru yapıp düzeltemiyorum hala daha.. Rabbime şükür..
Güzel olan yanımızdan hiç eksik olmasın inşallah..ailenize sevgiler saygılar..
Recep bey hayırlı günler.
YanıtlaSilKumbara hikayesi çok anlamlı ders çıkarılacak
türden bir yazı.
Ellerinize sağlık .
Teşekkürler.
o kadar güzel anlatmışsınız ki sanki sizin yerinizde ben vardım orada
YanıtlaSilah anılar...
Merhabalar Sevalce Lezzetler, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve önemli değerlerimize de vurgu yaptığınız o güzel içten yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Mavi Tutku, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve beğeni ifade eden o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Bir Kase Lezzet, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve beğeni ifade eden o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Küçük Hala, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve kendinizi öykünün içinde bulduğunuzu ifade eden o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
çok duygulandım okurken, gözlerim doldu...
YanıtlaSilen değerli şey anılar galiba...
blog temanız çok hoş olmuş, sevgiler...
Merhabalar İsoon, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuz ve blog teması beğeniniz çin çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*