Radyonun Gerçek Gücü


Bugün radyonun gerçek gücünden tam olarak yararlandığımızı söylemek mümkün değildir. O günümüzde, temel bir iletişim aracı olmaktan çok, daha farklı amaçlarla kullanılmaktadır. İlk ortaya çıktığı yıllarda gerçek anlamda bir “büyülü kutu” yakıştırmasıyla insanların hayret, merak ve hayranlık duygularını zirveye taşımış, onların sade dünyalarını olağanüstü bir yoğunlukta renklendirmişti. Radyo, yüreklerden taşıp gelen samimi duyguları, hoş sözleri, taze haberleri ve romantik ezgileri, kocaman bir aile olarak bütünleştirdiği dinleyicilerine tıpkı bir aile bireyinin yakınlığı ve sıcaklığıyla taşımıştı. İnsanların ufuk çizgilerini genişletmiş, duygu ve düşünce alemlerine kocaman pencereler açmıştı.


Günümüzde radyo, temel kitle iletişim sürecinin çok da içinde olmadan, iletişim sürecindeki etkinliği fazlaca da önemsenmeden kullanılmaktadır. Bu, onun gerçek gücünün farkedilmemesinden kaynaklanmaktadır. Her şeyden önce radyo yayını yüzyüze iletişime çok benzemektedir ve dinleyici radyoya karşı bir yakınlık duygusu içindedir. Radyo, insanı öncelikle bir tek noktasından kavramaktadır: Kulak. O mesajını sadece ses üzerine yükleyerek dinleyicisinin kulağına gönderir. Radyo yayınının temel meteryali sestir. Böylelikle mesajın alınması çok kolaylaşmaktadır.  Sözcükler yardımıyla kodlanarak kulağa ulaşan mesaj daha sonra doğruca beyine giderek orada çözülür ve değerlendirilir. Radyo, insanların duygu dünyalarına, heyecanlarına ya da hezeyanlarına değil, öncelikle beyinlerine hitabeder. Bu özelliği nedeniyle diğer kitle iletişim araçlarından farklı ve önemlidir.


Temel meteryali ses olan radyo bu özelliği sayesinde akla gelebilecek her konuyu kolaylıkla işleyebilme ve aktarabilme imkanına sahiptir. Radyo öncelikle kulağa seslenir ama, hemen sonrasında da insanların evrene açılan pencerelerini inşa eder.  Sağladığı hızlı ve doyurucu enformasyon akışıyla radyo, bireylerin dünyaya açılan gözü kulağı olmakta, daha ileriki aşamalarda da onları yönelttiği düşünme, yorumlama, yargılama ve eyleme dönüştürme yollarıyla insanların sosyal hayat içindeki rollerini oynamalarına yardımcı olmaktadır.


İletişim alanında yapılan araştırmalarda, sözel sunumun çoğu insanlar için görsel sunumdan daha etkin olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit, radyonun gerçek gücünün açık ifadesidir. Bu kapsamda, özellikle bireyler ve toplumlar için önem taşıyan mesajların iletilmesi, ikna tekniklerinin kullanılması konusunda radyonun gücü tartışılmaz bir konuma gelmektedir.


Sonuçta radyo, söylenecek önemli bir sözü, verilecek önemli bir mesajı olanların, bireyler arasında gerçek iletişimi dolayısıyla gerçek birliği, hoşgörüyü, barışı sağlamayı hedefleyenlerin, ciddi, tutarlı, dürüst iletişimcilerin aracı olarak ortaya çıkmaktadır. İletişimsizlikten, anlaşamamaktan, uzlaşamamaktan, bölünmeden şikayetçi toplumların acilen ve mutlaka radyonun gerçek gücünü keşfetmeleri ve kullanmaları zorunluluğu kendisini göstermektedir.


Araştırma: Recep Altun
Kaynak    : İletişiverelim (Yrd.Doç.Dr.Sedat Cereci)

Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Recep bey yakında hatıralaın ayak izi köşesinde radyonun gücünden bahsedecektim erken davrandınız. Verdiğiniz yararlı bilgiler için teşekkürler.Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Vuslat, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Benim burada paylaştığım radyonun ayrı bir gücü. Siz öyle zannediyorum ki, radyonun geçmişte yaşanmış hatıralarından bahseden bir radyo gücünden bahsedeceksiniz herhalde. Lütfen düşündüğünüz ve planladığınız bloğunuzu yayına alın. Özellikle gelip okuyacağım. Tekrar teşekkürlerimi sunar, hayırlı günler dilerim.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Recep Bey kardeşim,
    Yazınız beni çocukluğuma götürdü. Radyo ile ilgili anılarım canlandı gözümün önünde.
    Paylaşımınız için teşekkürler...
    Hayırlı günler dileğiyle.

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve bloğumun radyo ile ilgili anılarınızı hatırlamanıza vesile olduğunu anlatan o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  5. Çocukken radyoda tiyatro ve kitap seslendirmelerini dinlerdim.Pek bir şey anlamasam ve bütünlük kuramasamda hayal dünyamın büyümesine katkıda bulunduğunu bugün daha iyi kavrıyorum.

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar Kardeşim, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve radyolu günlere ait o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  7. Radyo hala evimin başkösesinden öte mutfakta yatağımın başında her yerde, yolculukta kulağımda.Çocuk günlerimde ayrı bir serüvendi zaten..Teşekkürler Recep ellerinize sağlık, selam, saygımla..

    YanıtlaSil
  8. Hoş olmuş bu yazı. Paylaştığınız için teşekkürlerimi sunarım. Yazının içerisindeki 3. fotoğrafı da ayrıca severim.

    YanıtlaSil
  9. Merhabalar Ece Kardeşim, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve radyonun hala yerini koruduğuna dair düşüncelerinizi ve radyolu günlerin ayrı bir serüven olduğundan bahseden o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim efendim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar Bir Adamın Güncesi, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve radyonun gerçek yüzü konulu makaleyi ve 3. fotoğrafı beğendiğinizi içeren o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim efendim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  11. Katılıyorum.
    Acık Radyo yu keyifle hala dinlerim, bilmem siz bilirmisiniz o radyo yu.

    Çocukluğumda da saat 21,00 deki masalı dinleyip öyle yatardım. Radyo yu severim ben.

    Radyocu anne Çiğdem

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar Oğlak Kızları, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretinize ve radyolu günlerle ilgili anınızı içeren ve bizlerle paylaşarak katkı sağlayan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  13. Çok güzel bir paylaşımdı.

    Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  14. Merhabalar Asahhara, Hoş Geldiniz!

    Ziyaret ve beğeni ifade eden yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*