Dostluğa Açık Gönüller


Muhterem Kardeşlerim!
İnsanlarla münasebetlerini nezaket ve müsamaha üzerine kuran Peygamber Efendimiz (s.a.s), her müminde bulunmasını arzu ettiği bir özelliğe şöyle işaret etmektedir:
Mümin cana yakındır. Başkalarıyla dostluk kurmayan ve kendisiyle dostluk kurulamayan kimsede ise hayır yoktur.[1]
Aziz Kardeşlerim!
Peygamberimizin ümmetinin Kur’an-ı Kerim’de en hayırlı ümmet olarak anılması, insanlara iyiliği tavsiye edip, onları kötülükten men etmeleri,[2] başka bir deyişle, İslam’ın güzelliklerini gönüllere ulaştırma sorumluluğuyla ifade edilmiştir. Bu kutsi görev ise, ancak gönülleri fethetmekle, insanlara karşı cana yakın olmakla gerçekleştirilebilir.
Rahmet peygamberine göre, Mümin, asla başkalarını suçlayan, lanet okuyan, kötü söz ve davranışlar sergileyen biri olamaz.[3] İnsanların en kötüsü, kendisinden iyilik umulmayan ve şerrinden korkulan kimsedir. En hayırlısı ise, kendinden iyilik umulan ve kötülük yapmayacağına inanılan kimsedir.[4]
Mümin, kırıcı ve nefret saçan bir dil ile değil, şefkat yüklü bir dille, rahmet lisanıyla konuşur. Rasûlullâh’ı öldürmek üzere giden Ömer ibnü’l-Hattab’ın Müslüman oluşunda görüldüğü üzere, gönül ehlini öldürmeye gelen bile, onda dirilir. Nezaket; husumet ve öfke duygularını eritip yok eder.
 Kardeşlerim!
Beşeri münasebetlerdeki soğukluklar ve insanlar arasına örülen duvarlar; terk edilemeyen bencilliklerden, çıkar tutkuları ve empati eksikliği gibi ahlaki kusurlardan kaynaklanmaktadır. Kaygısı dünyalıktan ibaret olanların, bunları kaybetmek ya da başkalarıyla paylaşmaktan duydukları endişe sebebiyle yaşadıkları ruhsal gerilimler, çevrelerine kaba davranışlar olarak yansıyabilmektedir. İşte böylece gönül kapıları başkalarına kapanmaktadır. Bu tür kimselerin kurduğu dostluklar, maddi çıkara dayalı olup samimiyetten yoksun olduğu gibi ahirette de hüsranla sonuçlanacaktır. Bu durum Kerim Kitabımız’da  şöyle haber verilmektedir:
“O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar.[5]

Değerli Müminler!
 Âlemlere rahmet olarak gönderilen Resul-i Ekrem’in gayretlerinin başarıya ulaşmasının nedenlerinden biri de, insanlara nezaketle ve yumuşak davranması sayesindedir. Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.”[6] buyuran Rabbimiz, hem Efendimize hem de bizlere, birlik ve kaynaşmanın, ancak dostça bir yaklaşımla sağlanabileceği mesajını vermektedir.
Dostça yaklaşım, öncelikle karşıdakini anlama ile başlar. Onun bir insan olarak duygularını, acılarını ve sevinçlerini anladıkça muhabbet kapıları aralanır. Yeryüzü birbirini candan sevenlerle dolup taşar. Kazanılan her bir dost, gönlün bir sürûru ve neş’esidir. Kıtalar ötesinde bile olsa, ortak duyguyu paylaşanlardan birinin tebessümü, diğerlerinin de yüzünü güldürür.
Geliniz değerli kardeşlerim! Gönüllerimizi dostluğa açık tutalım. Yüreklerdeki manevi susuzluğu gidermek için el ele verelim. Allah için sevip seveceğimiz dostlar kazanmaya çalışalım. İnsanlığı iyiliğe çağıran o “en hayırlı ümmet”in birer ferdi olabilmek gayretinde olalım.


Hazırlayan: Dr. Bilal ESEN
                 Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı
Redaksiyon: DİB Hutbe Komisyonu

Kaynaklar: 
[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned, IX, 134 (H. no: 9170).
[2] Âl-i İmrân 3/110.
[3] Tirmizî, Birr, 48.
[4] Tirmizî, Fiten, 76.
[5] Zuhruf 43/67.
[6] Âl-i İmrân 3/159.

Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. :)İlkokuldayken herkesin din kültürü ve ahlak dersi 5 olur ama bunca kötülüğü kim işler bilinmez.Bir tebessüm ,dalga dalga yayılıp dünyanın öbür ucuna varabilecek güçteyken insanlar güçlerini başka şekilde kullanıyorlar.Son yaşadığım olay, Facebook dan aile kısmından öğrendikleri avukat yeğenimin telefonunu arayıp, komşum dediğim ,kusurlarını örttüğüm kişilerin benim dedikodumu yapmaları.Yeğenim ağızlarının payını vermiş ama ben komşuluk adı altında beslenen kindar düşüncelere ve eylemlere hayret ettim.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Dost,
    Gönüllerin daima dostluğa açık tutulması dileğiyle.

    YanıtlaSil
  3. “Mümin cana yakındır. Başkalarıyla dostluk kurmayan ve kendisiyle dostluk kurulamayan kimsede ise hayır yoktur.”
    rabbim dost yüzleri etrafımızdan ve yüreğimizden eksik etmesin inşallah..
    yüreğinize sağlık.
    paylaşımlarınız çok anlamlı gerçekten.
    selam ve dua ile..

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar Kardeşim,

    Ziyaretiniz ve duygularınızı paylaştığınız yorumunuz için teşekkür ederim.

    Çok üzüldüm. İlkokuldaki saptamanızla bugünkü durumu istiare eden yaklaşımınız çok doğru. Bir tebessümün suya atılan bir taşın yarattığı halkalar gibi dünyanın çevresini kuşaytacak güçte iken, bunca hazımsızlık nedir, değil mi? Çok haklısınız. Ama bunları yapan kim? İnsan, yani eşref-i mahluk, yani yaratılmışların en şereflisi payesi verilmiş ama bu payeyi zındıklığına kullanan bir varlık. Evet olay kalp gözüne gelecek. Haram lokma yemeyenin kalp gözü açık olurmuş. Bahsettiğiniz insanların kalp gözü kapalıysa, kimsenin elinden birşey gelmez! Allah ıslah eylesin. Allah, bizleri böylelerin şerrinden korusun!

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Geldiniz!

    Önce ziyaretiniz ve o güzel dualı yorumunuz için teşekkür edeerim.

    Bizim bugünkü Cuma namazı öncesi okunan hutbemiz buydu. Her ilin müftülük internet sitesinde Cuma günkü okunacak hutbenin metni yayınlanıyor. Sizin ilinizdeki hutbenin konusu da aynı mıydı, yoksa illere göre değişiyor mu tabi ki bilmiyorum.

    Bu Cuma namazında okunan hutbenin başlığı itibariyle içerdiği metin de çok ilgimi çekti. Cuma namazından sonra gelir gelmez hemen internetten indirdim ve okumak isteyen blogger arkadaşlarımla paylaşmak istedim.

    Zahmet verip geldiğiniz, okuduğunuz, duygu ve düşünceleriniz paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar BirTutamKekik, Hoş Gelmişiniz!

    Ziyaretiniz ve amin diyerek iştirak ettiğim, güzel dualar içeren yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Beğeniniz için ayrıca teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*