Türkiye'nin de bir sosyal paylaşım sitesi var artık:
Zumbara... İnsanların birbirine parasız yardım etmeleri üzerine kurulan
paylaşım sitesi, Facebook ve Twitter gibi işliyor. Sistemin kurucuları ise
Ayşegül Güzel ile Meltem Şendağ.
Paranın önemli olmadığı zamanlarda, insanların birbirlerinin
işlerine hiç düşünmeden koşturduklarını dinlemişizdir büyüklerimizden. Aslında
onların anlattıkları bu yardımlaşma hikâyeleri, yakın zamana kadar bizimde
hayatımızın bir parçasıydı. Komşunun ekmeğini aldığımız, pazardan dönen yaşlı
teyzenin elindeki fileleri taşıdığımız günler uzak değil. Ancak bu duygular
günümüze yabancılaştı, geçmişe dönüp "Ah eskiden insanlar böyleydi."
diyebileceğimiz anılara dönüştü. İnsanlar, elini uzatınca kolunu kaptırmaktan
korkuyor artık. Bu yüzden kimse kimsenin işine koşmuyor.
"www.zumbara.com" adresinden üye olduktan sonra
kendinize ait bir profiliniz oluyor. Arkadaş listeleri, yorumlar burada da var.
Diğer sosyal paylaşım sitelerinden tek fark, Zumbara'da insanlar,
fotoğraflarını ve düşüncelerini değil; zamanlarını ve bilgilerini paylaşıyor.
Bir de bu sosyal ağda bulunmak isteyenlerden, üyelik sırasında uzmanlık
alanlarını ve insanlara yardım etmek istese hangi alanda yardım edebilecekleri
yazması isteniyor: Fotoğraf çekmeyi öğretebilirim, yemek tarifi verebilirim,
hukuk danışmanlığı yapabilirim, musluk tamir edebilirim gibi... Üyelikten
sonrası ise sizin 'Zumbaranıza' attığınız zamanlara bakıyor. Ne kadar çok
birilerine yardım ederseniz o kadar çok aktif kullanıcı oluyorsunuz. Ve o kadar
yardım alma hakkı kazanıyorsunuz. Paylaşım kültürünü yaymak için oluşturulan
sitede bu yardımlaşmanın adı ise servis değişimi. Kısacası Zumbara, hem
paylaşım kültürünü yeniden canlandırıyor hem de bilgisayar başındaki sosyal
paylaşımı hayatın içine taşıyor. Ancak üç yıl önce kurulan sitenin yapılanması
daha yeni yeni oturuyor. Dünyaca ünlü bir site olması içinse teknik çalışmalar
devam ediyor.
İlham kaynağı İspanya!
Türkiye'de doğan bu sosyal paylaşım sitesinin hikâyesi ise Boğaziçi
Üniversitesi'nde Uluslararası Ticaret okuyup yurtdışına çalışmaya giden iki
genç kızın yaşadıklarında gizli. Her şey, Ayşegül Güzel'in (29) İspanya'da
dünyaca ünlü bir giyim firmasında işe girmesiyle başlar. İş hayatının yanında
bu ülkede başka neler yapabilirim düşüncesiyle çevresini kolaçan eden Güzel,
ikamet ettiği semtte "Zaman Bankası" adında bir sivil toplulukla
tanışır. Sonrasını kendinden dinleyelim: "İspanya'da pek çok yerde merkezi
olan bu Zaman Bankası'nda, insanlar birbiriyle tanışıyor, çevre oluşturuyor ve
oluşturdukları bu çevreden yardım alıyordu. Bu çok hoşuma gitti. İnsanların
birbirinden uzaklaştığı ve her şeyin parayla yürüdüğü bir çağda, bu
topluluktakiler tam tersini yapıyor. Birilerinin yardımına koşmak için zaman
ayırıyor. Hem de para harcamadan. Kültümüzde olan bu duyguyu İspanya'da yaşamak
için ben de katıldım topluluğa. Böylelikle İspanya'da kendimi yabancı
hissetmeyecektim. Kısa sürede semt sakinlerinin çoğunu tanıdım. Mesela bir
teyze vardı, markete giderken beni yardım için yanına çağırıyordu. Ben de başka
bir arkadaştan 'salsa' öğreniyordum."
Güzel, dört yıl kaldığı İspan-ya'dan Zaman Bankası'nı yaymak için
ayrılır. Paylaşım duygusu o kadar ağır basar ki, artık sıkıldığı iş hayatını ve
kariyerini bırakıp Türkiye'ye döner. Yalnız değildir bu yolda. İrlanda'da
çalışan üniversite arkadaşı Meltem Şendağ (29) da her şeyi bırakıp ona eşlik
eder. Sonuç: 2009'da Türkiye'ye gelen iki arkadaş, artık hayatın internet
üzerinden aktığını düşünerek planlarını değiştirdikleri 'Zaman Bankası' sistemi
için, bir sosyal paylaşım sitesi kurmaya karar verir. Hemen çalışmalara başlar
ve arkadaş yardımıyla sitenin kurulumunu yapacak bir teknik ekip oluştururlar.
Ama öncesinde eş dost ile beyin fırtınası yapılarak sitenin adına ve içeriğine karar verilir. Gerisi malum; site her
geçen gün yenileniyor ve Türkiye'de hızla yaygınlaşıyor. Ama Güzel ve Şendağ,
bu ağın, sadece Türkiye'de değil, dünyada da kullanılır bir ağ olmasını
istiyor.
Zumbara sosyal hayatta da aktif !
Zumbara üyeleri sosyal medya dışında sosyal hayatta da bir araya geliyorlar.
İstiklal Caddesi Erhavi Han'da çarşamba akşamları bir araya gelip birbirlerine
yeni şeyler öğretiyorlar. Site kurucuları, şimdilik İstanbul'da devam eden bu
etkinliği şehir temsilcilikleri kurarak bütün şehirlere yaymak istiyor. Böyle
bir etkinlikteki amaç ise Zumbara'nın İspanya'daki örneğini de Türkiye'de
hayata geçirmek...
Neden Zumbara?
Sisteme üye olurken kullanıcılara "Neden Zumbara?"
sorusu soruluyor. Bu soruya kullanıcıların ağırlıklı olarak cevapları
Zumbara'yı bir iyilik hareketi olarak görmesi üzerine. Bunun yanı sıra para
lafının geçmemesi, insani duyguları ortaya çıkarması, bildiğin bir şeyi
öğretebilme ve öğrenmek istediğini öğrenme fırsatı sunması da insanların bu
sosyal ağa girmek isteme sebepleri arasında.
Yardım alamayacağınız bir alan yok!
Zumbara'da istediğiniz her alanda servis alabiliyorsunuz. Çünkü
üye kitlesi içerisinde her meslekten insan var. Tatlı su balığı besleme
yöntemlerinden senet işlerinin nasıl yürütüldüğünü anlatacaklara, matematik
dersi vereceklerden musluk tamir edeceklere pek çok kişi mevcut sistemde.
İnsanların yardım karşılığında en çok almak istedikleri servis ise psikolojik
danışmanlık...
Kaynak :Zaman Gazetesi
Haber : Sevim Şentürk
Fotoğraf: Hüseyin Sarı
8 Yorumlar
çok faydalı ve güzel bir paylaşım gerçekten..İlk kez duydum bu siteyi dünya çapında bilinen üyelik için yarışılan bir sosyal paylaşım platformu olur inşallah :)
YanıtlaSilMerhabalar GüzelDuruGünler, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Temenninize katılıyor ve ben de inşallah diyorum.
Selam ve dua ile.
Hocam çok özür dileyerek ben böyle şeylere inanmadığımı dile getirmek istiyorum,
YanıtlaSilbaşlatan kişiler iyi niyetle yola çıkmış olabilir fakat bunu istismar edeceklerdir, yardım, yardıma muhtaç olan kişiye ulaşmıyor!
yardım,
parmağını kaldırana gidiyor, parmağı kırılana değil , yaşanmışlıklardan iyi biliyorum, dualarımla, tekrar özür dilerim böyle eleştirdiğim için.
Hayırlı ramazanlar.Böyle faydalı ve güzel işler birbirini takip eder umarım.
YanıtlaSilMerhabalar SiyahKuğu, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilÖnce ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Efendim ne demek, elbette herkes görüşünü ve fikrini açık yüreklilikle beyan edecek! Bu blog platformu, aynı zamanda bunun için de var.
Söz konusu olan sosyal paylaşım sitesinde sadece zaman ve bilgi paylaşımı var. Ancak, zamanla bu bilgi ve zaman paylaşımı karşılığında üyeler birbirinden maddiyat talep ederler ve paylaşım da bu yöne doğru kayar ve üyeler de buna rıza gösterirlerse, nasıl olur onu bilemem. Ama sizin anlatmak istediğiniz de böyle bir gidişat ise, tabi siz de haklısınız.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Merhabalar Arda Boran, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
İnşallah, başladığı gibi devam eder. Ancak Siyahkuğu'nun da değindiği gibi istismar edilirse, üzülürüz.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun. Hayırlı Ramazanlar dilerim.
Hiç duymamıştım Recep Hocam. Çok ilginç, güzel gerçekten. Bakacağım. Teşekkürler.
YanıtlaSilMerhabalar Ahu, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Söz konusu soyal paylaşım sitesini beğenmenize ve ilgi duymanıza sevindim. Ben de kaydoldum. Ama şu ana kadar yardım yapacağım konu ve saati henüz belirlemedim.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*