Kur'ân'ın Allah tarafından korunduğu ve korunacağı
konusu, üzerinde çok tartışılan bir husustur. Özellikle İslâm dininin mensubu
olmayan araştırmacılar, bugünkü Tevrat ve İncil'in orijinalliğinin
korunamadığının bu din mensuplarınca bile kabul edilmesinden olsa gerek,
Kur'ân'ın da tahrife uğradığını ispat için gayret göstermektedirler.
İslâm ve Kur'ân'ın önde gelen hasımlarından olan ve Kur'ân üzerinde
araştırmaları bulunan İngiliz müsteşrik [oryantalist, doğu bilimci] Sir William
Muir, yaptığı uzun araştırmaların sonunda bilim adamı sıfatının verdiği
sorumlulukla Kur'an-ı Kerim için, "Metninin bütün servetini on iki asır muhafaza eden bir başka
kitap yoktur" demek zorunda kalmıştır.
Ancak; aklını işletebilen her Müslüman'ın Kur'ân'ın Allah
tarafından nasıl korunduğuna mantıklı bir cevap araması doğaldır, hatta bir
görevdir. Çünkü Kur'ân, onu tahrife yeltenen tevhit düşmanlarının Tevrat ve
İncil'e yaptıkları saldırılara benzer bir saldırıya Hacc Sûresinin 52, 53; En'âm Sûresinin 112, 113, 121. Âyetlerine
karşı sigortalanmış olarak çelik kasaların içinde muhafaza edilmemektedir.
Bundan dolayıdır ki, Kur'ân'ın orijinalliğini muhafaza ettiği bizzat
Müslümanlarca mantıklı bir şekilde ispat edilmelidir. Böylece – Müddessir
Sûresinin 31. Âyetinde işaret edildiği üzere – iman etmiş olanların imanı artsın, kendilerine kitap verilmiş olanlar
ile iman sahipleri kuşkuya düşmesin .
Kur’an iyice korunmuş bir kitaptadır. Ki o kaybolmayacaktır,
bozulmayacaktır. Bu Rabbimizin Kur’an’ı tabir caizse sigorta ettiğinin
açıklanışıdır. Kur’an’ın korunduğunu, korunacağı başka yerlerde de
açıklanmıştır. Örneğin: Hıcr suresi
ayet 9: “Hiç şüphe yok ki o zikri biz indirdik biz. Mutlaka biz onu koruyacağız
da.”, ayrıca Abese suresinde 11-16. ayetler: “Hayır… Hayır… Hiç de öyle değil!
O, saygın güvenilir sefirlerin
ellerinde, yüceltilmiş, tertemiz temizlenmiş değerli sayfalar içinde bir
düşündürücüdür; dileyen onu düşünüp öğüt alır.”
Bu ayetteki korunmuşluk Kur’an’ın Levh-ı Mahfuz’da saklanışı
değildir. Dünyada koruma altına alınışıdır. Kur’an’ın korunması çelik kasalara
saklanması, toprak altına gömülmesi suretiyle değildir. Bu korumanın unsurlarını aşağıda maddeler
halinde sunuyorum:
Birincisi: Kur’an diğer kitaplardan farklıdır; Kur’an lafız,
nazım ve içeriği itibariyle mu’cizedir. (Müddessir suresinde açıklanan 19 kodlamasını
hatırlayınız) Kesinlikle sentez ve müdahale kabul etmez. O nedenle beşeri her
türlü; eksiltme, artırma ve değiştirme gibi tüm müdahaleler avam tabiriyle
sırıtırıverir. Hemen kendini gösteriverir. Onun mucize bir kitap oluşu şehri
koruyan bir sur, bir kale mesabesinde olup onu her türlü beşeri müdaheleden
korumaktadır.
İsra suresinin 88.ayetinde Cenab-ı Hakk, mealen: "De ki: 'Andolsun eğer insanlar ve cinler şu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak için toplansalar, yine onun benzerini getiremezler. Birbirine arka olup yardım etseler de..." buyurmuştur.
İslam ve Kur’an’ın bir numaralı hasımlarından ingiliz
müşteşrik/oryantalist Sir William Miur Kur’an ile ilgili uzun uzun araştırmalar
yapmış, Kur’an’a herhangi bir leke sürememiş, bilim adamı sıfatının verdiği
sorumluluk neticesinde, “On iki asır metninin bütün satvetini bu kadar muhafaza
edebilen başka bir kitap yoktur.” demek zorunda kalmıştır.
İkincisi: Kur’an miladi altıyüzon yılında indi. Bu çağ,
diğer semavi kitapların indiği çağdan farklı bir çağdır. Kur’an’ın indiği çağ
İran, Roma, Yunan, Çin, Hint, Mısır medeniyetlerinin zirvede olduğu bir çağdır.
Ve bu çağda Kur’an’ı sahiplenenler Musa ve İsa As.’lar dönemindeki gibi,
mağdur, mazlum, zavallı, garip bir azınlık değildirler. Dünya’nın kaderine
hükmeden kitlelerdir.
Üçüncüsü: Kur’an dünyanın-insanlığın en yeni Din kitabıdır.
İndiği çağ insanlığın, tarihin aydınlık bir dönemidir. Peygamberi de tarihi
kayıtlara doğru dürüst olarak geçmiş tek peygamberdir. Varlığında, yaşamında,
kişiliğinde hiç tereddüt yoktur ve karanlık nokta yoktur. (Zerdüşt, Musa ve
İsa’nın varlığını, yaşamını çoğu tarihçiler kabul etmezler.)
Dördüncüsü: Kur’an indikten sonra tüm dünyada Kur’an eksenli
öğretim ve eğitim başladı. Hala devam
ediyor ve edecek.
Beşincisi: Eski semavi kitaplar bir yada birkaç nüshadan
ibaret ve bir mabette ruhanilerin tekelinde iken Kur’an bir zümrenin, bir
kurumun tekelinde ve birkaç nüshadan ibaret değildir. Her Müslümanın evinde
işyerinde, mabetlerde, kütüphanelerde, kitabevlerinde milyarlarca nüshadır. Ve
her Müslüman okumak, anlamak, incelemek ve de anlatmakla görevlidir.
Altıncısı: Diğer dinlerde dînî eğitim (Din kitapları
okumak), ruhânilerin tekelindedir. Kur’an’ı ise köylü kentli herkes okur,
araştırır. Kur’an’a yanaşmak için özel bir kimlik ( makam mevki, akademik unvan
) kesinlikle lâzım değildir.
Yedincisi: Eski semavi kitapların nüshalarının çoğaltılması
tekniği ve metodu ile Kur’an çağının
teksir metotları imkanları farklıdır. Eski metotlar tahrife elverişli
iken Kur’an çağının metotları buna elverişli değildir.
Sekizincisi: Kur’an’ın lafızlarındaki senfonik özellik
nedeniyle milyonlarca insan zevkle, aşkla, büyük bir hazla Kur’an’ı ezberine
almıştır. Her dönemde daima, Kur’an’ın tüm nüshaları kaybolsa, ezberinden
Kur’an’ı yeniden mushaflaştıracak on binlerce hâfız mevcut olmuştur. Tevrat’ı
ezberlemiş bir haham, İncil’i ezberlemiş bir papaz ise bilinmez. Bırakın
sıradan insanları.
Dokuzuncusu: Cenabı Hakk, erken dönemlerde Kur’an
metinlerinin toplanıp kitaplaşması hususunda zamanın Müslümanlarını harekete
geçirip Kur’an’ın mushaf/kitap şeklini almasını sağlamıştır.
Sonuç olarak: Hiç kuşkusuz Biz, o Zikr'i Biz indirdik Biz. Ve mutlaka
Biz onun için koruyucularız. (Hicr:9)
Bu Ayette, vurgu üstüne vurgu yapılarak Zikr'i bizzat
Allah'ın indirdiği ve onu kesinlikle koruduğu, koruyacağı bildirilmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bu koruma vaadi hem vahiy anını hem de sonraki
zamanları kapsamaktadır.
Kaynak: Hakkı Yılmaz (Tebyinü'l Kur'an)
11 Yorumlar
ÇOK GÜZEL BİR KONUYA DEĞİNMİŞSİNİZ ALLAH SİZDEN BİN KERE RAZI OLSUN
YanıtlaSilKİMİ BİLDİĞİMİZ KİMİ İLK DEFA DUYDUĞUM ŞEYLER
NE OLURSA OLSUN
ETTEKRARÜ AHSEN VELEV KANE YÜZSEKSEN(tekrarda faide vardır velevki 180 kere )OLSUN DEMİŞLER
ÇOK İNCE BİR ARAŞTIRMA
TEKRAR TAKRAR TEŞEKKÜR EDERİZ
ALLAHA EMANET OLUN
Merhabalar Seyyah Gül, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyaret ve açıklamalı değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Cenab-ı Hakk, ümmet-i muhammedden razı olsun inşallah!
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey Kardeşim,
YanıtlaSilPaylaşımınızdan yararlandım. Teşekkür ederim.
Hayırlı günler dileğiyle.
Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyaret ve yararlandığınızı açıkladığınız değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Çok güzel bir paylaşım. Çok istifade ettim. Hatta daha çok okunsun diye +1'ledim.Teşekkür ederiz Recep bey bu güzel paylaşınız için. Saygılarımla.
YanıtlaSilMerhabalar Vuslat, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyaret ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Keşke bizzat kendi çalışmam olsaydı. Ama bu konuyu bulabilmek için de epey araştırma yaptım, en sağlıklısı olarak Hakkı Yılmaz Hocamın çalışmasını buldum. Diğer iki konuyu da araştırmaya devam ediyorum. Araya bir ufak rahatsızlık dönemi girmişti. Söz konusu paylaşımı +1'leyerek beğeninizi ifade etmenizden de ayrıca çok memnun oldum, bu paylaşımınız için de ayrıca teşekkürlerimi sunarım.
Selam ve dualarımla.
Çok ilginç.
YanıtlaSilBilmediğim bir konuda aydınlanma yoluna girdim.
Elinize sağlık.
Az biraz anne Çiğdem
Recep Hocam öncelikle geçmiş olsun. Acil şifa dilerim. Paylaşımınızı yine merakla ve keyifle okudum. Özellikle dini konularda yaptığınız paylaşımlardan çok yararlanıyorum. Sindirerek okumaya çalışıyorum ve üzerinde düşünüyorum. Siz de Allah'a emanet olun. Saygılar.
YanıtlaSilMerhabalar Oğlak Kızları, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Ahu, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza ve içerdiği şifa dileğinize teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Recep bey şimdi daha iyisinizdir.
YanıtlaSilRabbimden acil şifalar dilerim.
Bazıları kur'anı kerimin kıymetini bilip gözü gibi hürmet tazimde bulunur bazılarıda normal bir kitap muamelesi yapar.
Rabbim ilklerden eylesin.
Hayırlı haftalar.
Selam ve hürmetler.
Ellerinize sağlık değirmenin faaliyyetlerine devam
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*