insanı ilahileştirerek ona canlılık ve dinçlik verir.
Beş vakit namaz için tayin edilmiş olan vakitlere dikkat edilecek olursa, bu vakitlerin insanın istirahat edeceği ve yeniden bir işe başlayacağı zamanlara denk geldiği görülür. Örneğin öğle vakti insanın çalışmaya ara verdiği, yemek yediği ve dinlendiği bir vakittir. Öğle namazının böyle dinlenilen bir vakitte farz kılınmasının sebebi de insana kolaylık tanımaktır. İnsan, bu vakitte nasıl olsa işini gücünü bırakacaktır. O esnada kendini Allah'a yönelterek ondan manevi güç ve destek alması, güvence ve yardım isteyerek yeniden işine başlaması, İslamın hayata getirdiği düzeni ve insanın maneviyatına kattığı gücü gösterir. İslamın getirdiği bu düzen, insanı ilahileştirerek ona canlılık ve dinçlik verir, maddi ve manevi olarak bütün varlığıyla işine daha iyi başlamasını sağlar.
Çalışmanın bir ibadet olduğunu da biliyoruz. O halde bir ibadetten diğerine geçerken insan yeni bir işe başlamanın neşe ve gücünü hisseder. Bu, insanı monoton bir işte çalışıp bıkmaktan, usanmaktan, başını döndürüp sersemlemekten kurtarır. İkindi namazı da istirahat edilecek bir zamana denk getirilmiştir. İkindi vaktinde de istirahata ve dinlenmeye ihtiyaç vardır. İşte bu da insanın çalışma vakitlerini ayarlamasına yardımcı olur. Akşam, yatsı ve sabah namazlarının da yeni bir işin veya hayatın yeni bir safhasının başında ve istirahat zamanlarında farz kılınması da, hadiste ifade edildiği gibi kolaylık içindir. Namazların, böyle değişik ve belli vakitlere tahsis edilmesi, insanın yaşamının belirli dönemeçlerinde Allah'a yönelerek manevi güç kazanması ve ruhunu saflaştırmak suretiyle enerjisini tazelemek içindir. ./..
Prof. Dr. Hüseyin Atay
Kur'an'a Göre Araştırmalar-II
12 Yorumlar
Merhaba Recep Bey...
YanıtlaSilRiyadan uzak ibadet... Riyadan uzak namaz... Saygılarımla
Merhabalar Tülay Gürdal, Hoş geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
değerli bilgileri nakletmeye devam ettiğiniz için teşekkürler. Allah razı olsun..
YanıtlaSilMerhabalar Vuslat, Hoş geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Hayırlı günler Recep bey Muharrem ayınız sağlık sıhhat huzur dolu günlere vesile kılsın. Namaz dinin direği kaleminize sağlık hayırlı günler:)
YanıtlaSilMerhabalar Bir Kase Lezzet, Hoş geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Kelemine sağlık Recep Bey. Saygılar.
YanıtlaSilMerhabalar Hüseyin Güzel Hocam, Hoş geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Hayırlı akşamlar Recep Bey:)
YanıtlaSilKur-an ile ilgili özenli paylaşımlarınızı beğeni ile okuyorum. Kur-an'ı da Türkçe mealinden okuyorum. Namazın şekilsel anlatımına dair sure ve ayet hakkında bilgi verirseniz çok sevinirm.
Sevgi ve saygılarımla...
Merhabalar Destiny, Hoş Geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Maalesef Kur'an-ı Kerim'de namazın şekilsel anlatımına ilişkin sure ve ayet yoktur.
Hz. peygamber'den intikal eden bilgi ve uygulamaları vardır.
Selam ve dualarımla.
adem :)
YanıtlaSilyazınızı okurken ki nedendir bilmem sabah ve öğlen namazının bende her zaman yeri çok farklı aklıma yıllar evvel yaşadığım bir durum geldi bunu size anlattıktan sonra bir soru soracağım, bir öğlen o zaman yaşadığım bir sıkıntının ardından iş yerinde namazı kılarken ki, ben insanların olduğu yerde namaz kılamıyorum hocam buna tepki göstersede yapamıyorum herneyse, namaz esnasında kendimi çok sıkmama rağmen ağlamaya başladım gerçekten hüngür hüngür hem ağladım hemde namazımı kıldım acı çektim, o acıyla dualarımı okudum, gözüm namazdan ve gözyaşlarından başka bir şey görmedi, bitirdikten bir düre sonra seccademi topladım masanın başına geçtim..hayatım boyunca hiç o kadar huzur duymadım inanılmaz rahatladım kalbimse, belki doğru değildi ağlamam ama bu namaz işte namazdı dedi bana..bilmem ağladığım için namazıma zarar verdimmi diye hep düşünürüm..siz ne düşünürsünüz değerli büyüğüm..
Merhabalar Gülçin Nur, Hoş Geldiniz.
SilZiyaretinizle birlikte o güzel, samimi ve içten yorumunuza çok teşekkür ederim.
İster inanın, ister inanmayın, sizin yorumunuzu okurken de benim gözlerim doldu geldi.
Sizin anlattığınız gibi dört rekat kıldığım farz namazı boyunca ben de ağlayarak çok namaz kıldım. Benim bu gözyaşlarımı tutamamamın sebeplerinden biri, insan yaşlandıkça duygusallaşıyor. İkincisi ise zaten yüreğimi acıtan bir sorun oluyor, o arada namaz kılarken bu sorundan etkilenince bir de yaşlılıktan kaynaklanan duygusallıkla birleşince bir de Allah'ın huzurunda olunca kendimi tutamıyorum.
Bağırıp çağırma olmadan sessizce ağlayarak kılınan vakit namazı eda edilmiştir. İade edilmesine gerek yoktur. Ancak bu ağlama başa gelen bir olaya sabır gösterilmeyerek isyana dönüşmemiş olsun. Keza dönüştüğünü varsayalım, kılınan vakit namazı eda edilmiş olup, yapılan isyan için de günaha girilmiştir.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*