HEM EVLERİMİZİ KAYBETTİK, HEM DE KİMLİKLERİMİZİ


Yüz binlerce hatta milyonlarca lira harcayarak daireler alınıyor. Ama ruhlar rahat etmek yerine fasid bir daireye düşüyor.



Modern devir... Bilhassa Batı medeniyetince kutsanan, insana dünyevi nimetler açısından her türlü imkanı sunduğu iddia edilen ortam... Ya ferdin ruhi boyutu? Aydınlanma tabir edilen sürecin tetiklediği pozitivist yaklaşımın Avrupa'da ortaya çıkışı belki sebepler dairesinde izah edilebilir bir zemine oturtulabilir. Ancak aynı durum İslam coğrafyası için geçerli midir? Modernizmin hayatın her sahasına nüfuzu nelere mal olmuştur? Bununla ilgili tartışmalar farklı boyutlarda sürdürülebilir. Ancak biz "Mutlu Ev" başlıklı kitap sebebiyle yalnızca mesken yönüne dikkat çekeceğiz. Daha doğrusu eserin müellifi Mimar Semih Akşeker'in işaret ettiği noktaları okuyucu ile paylaşacağız. Esasında onun söyledikleri çok basit, "Halktan kaçtığınız korunaklı siteler, lüks mobilyalar, kartonpiyerler, ünlü mimarların dekorasyon önerileri mutlu etmeyecek sizi. Yüksek binalar ve beton eninde sonunda nefesinizi sıkıştıracak. 5 + 1'lerin, 4+2'lerin, akıllı binaların, yok satan mega projelerin fıtratınıza uygun olmadığını kavrayacaksınız. Eşyaların esiri olduğunuzu düşüneceksiniz. Gereksizce büyük ve çok sayıdaki odalar huzur vermeyecek. Yatırım amaçlı aldığınız yazlık da, ikinci, üçüncü evler de anlamsız gelecek!"



Büyükşehirlerin iş-trafik koşturmacası içinde bir sığınak, bir rahatlama, sadece bedenin değil ruhun da yorgunluğunu hafifleten ve gideren mekânlar olması gereken apartman daireleri veya fıtratın uzağında döşenen evlerin açtığı yaralara değinen yazar sadece probleme işaretle yetinmiyor, kitabında.

Zikredilen aksaklıklara çare kabilinden ve temelini İslami değerlerden alan prensipleri de sıralıyor. Mesken inşa ederken bunlara bilhassa dikkat edilmesi gerektiğini açıkça ifade ediyor. Adalet ile başlıyor, tevazu ile devam ediyor ve arkası geliyor: Sadelik, Güzellik/Estetik, Fanilik Düşüncesi, Mahremiyet, Özgünlük/Taklitten Kaçınma, İktisat, Hüsn-ü Muhafaza. Nihayet eserini Hz. Muhammed ile aynı evi paylaşmanın nasıl bir duygu olduğunu merak edenlere ithaf ediyor.


Kaynak: Sedat Gülmez
s.gulmez@aksiyon.com.tr