Merhabalar.
Babamın diplomasındaki doğum yılı rumi takvime göre tanzim
edilmiş olup, 1338’dir. Rumi takvim ile günümüzde kullanılan miladi takvim
arasında ay ve gün farkı olmayıp,
sadece 584 yıllık bir yıl farkı vardır. Rumi takvime göre düzenlenmiş
bir doğum yılını, miladi takvime çevirmek için, rumi yılın üzerine sadece 584
yıl ilave edilir. Bunu, babamın rumi
yıla göre doğum yılı olan 1338 yılına + 584 yıl ilave edelim = 1922 yılını
bulmuş oluruz. Demek ki babamın rumi yıla göre 1338 olarak yazılan doğum yılı,
miladi takvime göre 1922’dir. Buna göre hayatta olan babamın, Cumhuriyet’in ilanından bir
yıl önce doğduğunu, miladi takvime göre doğum yılının 1922 olduğunu ve 2015
yılı itibariyle de 93 yaşında olduğunu belirlemiş olduk.
5 sınıflı Kaman ilkokulunda ilk öğrenimini
bitirerek, 1936-1937 ders yılı sonunda yapılan sınavda başarı gösteren babama
diploması, 22 Mayıs 1937 yılında
verilmiştir. O zaman ki derslerin adını
da kısaca şöyle sıralayabiliriz: Türkçe, Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi,
Hesap-Hendese, Yazı, Tabiat-Eşya, Resim-Elişi, Cimnastik, Musiki ve Ev İdaresi.
O zamanki ders notları da Pekiyi, iyi, orta ve zayıf olarak
değerlendiriliyordu.
Hala elimizde muhafaza ettiğimiz
orijinal diplomanın bir fotoğrafını yukarıda sizlerle paylaştım. Babam 93
yaşında, diploması ise 78 yaşındadır.
Babam ilkokulu bitirdikten sonra,
o yıllarda öğretmen yetiştirmek için yurt genelinde açılan Köy Enstitülerinden
birine (Hasanoğlan) kaydını yaptırmışlar . Ancak, babası daha sonra Köy
Enstitüsüne “elif-cücük okuyacak da ne olacak?” diye göndermekten vazgeçmiş ve
babamı bir terzi dükkanına sanat öğrenmek üzere çırak olarak vermiş.
O yıllarda Kaman, bugünkü adı ile
nahiye-bucak anlamındaki idare sistemine göre Kamun’du. Bu ibareyi diplomayı
dikkatle incelediğinizde görebilirsiniz. O yıllarda ilkokulu bitiren babamın
akranlarından Hasanoğlan Köy Enstitüsüne okumak için bayağı gidenler olmuş ve
hemen hemen hepsi de öğretmen olarak yurdun çeşitli bölgelerinde
çalışmışlar. Babamın okuyup da öğretmen
olan hiç çocuğu yok, terzi olan çocuğu da yok! Ancak Köy Enstitülerine giden ve
mezun olan öğretmenlerin her birinin en az iki çocukları da okuyarak öğretmen
olmuşlardı.
Selam ve dualarımla.
Recep Altun
14 Yorumlar
İyi akşamlar Recep Bey,
YanıtlaSilBu konu kanayan bir yara.... Ve kısaca diyeceğim o ki, Finlandiya bugün dünya matematik birincisi. Dahası bu başarılarını Atatürk'ün kurduğu Köy Enstitüsü programının tıpa tıp aynısını uygulamalarına borçlular, iyi mi? Bize geçmiş olsun...Saygılar
Böyle bir şeyi muhafaza etmeniz ne güzel.
YanıtlaSilMerhabalar Tülay Öğretmenim, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili yaptığınız değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Beni okutan öğretmenlerimin hepsi Hasanoğlan mezunu Kaman'lı öğretmenlerdi. Finlandiya benim favori ülkelerimden bir tanesidir. Ne isabetli söylemişsiniz, gerçekten bize "GEÇMİŞ OLSUN!"
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Servet Arslan Kardeşim, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili yaptığınız değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Rahmetli annemin diploması da duruyor. Benim de bazı ilk ve orta okul karnelerimi ve diplomamı hala muhafaza ederim. Belki bir gün torunlar blog yazacak olursa, onlar da benim gibi kuş, böcek, ağaçlardan yazmasınlar, ellerinde yazacak bir konularıl olur inşAllah!
Selam ve dualarımla.
Ne kadar değerli bence servet .. Bende kendiminkileri saklamıştım. Umarım bir gün benim oğlumda anne ve babasının karne ve diplomalarını özenle saklar. Emeklerinize sağlık.
YanıtlaSilMerhabalar Nursevincelezzetler-Yemektarifleri, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Efendim, inşAllah sizin çocuklarınız da size ait olan bu değerli belgeleri en iyi şekilde muhafaza ederler ve günü geldiğinde böyle paylaşma ortamında paylaşırlar.
Selam ve dualarımla.
Merhaba,
YanıtlaSilBabanıza ve sizlere hayırlı uzun ömürler diler saygılarımı sunarım.
Belgeleri arşivlemek güzel.
Okumayı, şu veya bu şekilde teşvik etmek de güzel.
Bu arada "eğitim sistemini" hatırlatmak yararlı.
Köy Enstitülerinin kapatılması tarihi bir hata olmuştur.
Hatalarımızdan ders almak varken, başta eğitim alanında olmak üzere tüm alanlarda hata üstüne hata yapıyoruz.
Dikkat çekici, uyarıcı, doğrudan ve dolayısıyla ders verici yazılarınız için sizleri tebrik ederken çalışmalarınızın devam etmesini dilerim.
Takvim olayını hesaplamayı bilmiyordum hocam,aydınlattığınız için teşekkürler.78 yıllık bir diplomayı saklamanız büyük bir incelik,sevgiler.
YanıtlaSilMerhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili yaptığınız değerli açıklamalarınızı içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Kitap Cumhuriyetim, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili yaptığınız değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. (Rahmetlik annemin de orijinal ilkokul diplomasını saklıyoruz. Bu sayfada "Annemin Diploması" başlıklı yazım da var.)
Selam ve dualarımla.
Bu kadar uzun bir süredir böyle manevi değeri yüksek olan bir şeyi muhafaza etmek, takdir edilecek bir durum gerçekten helal olsun
YanıtlaSilOkul sıralarında öğrendiğim bu yıl hesaplamayı başka yerde de görünce öğretmenimin okulda öğrendikleriniz başka yerlerde de göreceksiniz sözünü hatırlattı onca yıl sonra görüyorum ki doğru söylemiş...
YanıtlaSilMerhabalar Gökhan Tekin, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. (Hem annemin, hem de babamın diplomalarını hala muhafaza ediyoruz.)
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Adam Zeka, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, okul yıllarında öğrendiğimiz bilgilerle karşılaşabileceğimiz daha ne ilginç konular çıkacaktır. Hatta bazılarının farkında bile olmuyoruz.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*