Merhabalar.
Bloggerde "Nursalkımı" alan isimli sayfası olan bloggerin "Yoruldum" başlıklı şiirindeki "Yarımdım hiç oldum." dizesinden yola çıkarak bu yazımı kaleme almaya karar verdim. Hiç olmak, hiçlik, hiçlik makamı derken çok uzun bir yolun yolculuğuna çıktığımı, konuyu araştırmaya başladığımda anladım.
Gurur ve kibrin zıddı olan makama "hiçlik makamı" denildiğini öğrenmekle birlikte daha yolun başında beni nelerin beklediğini ve aynı zamanda ne kadar derin ve ulvi bir konuyla karşı karşıya olduğumu tahayyül bile edemezdim. Aslında çok uzun kaçmasa, Nasrettin hocanın da "hiçlik makamı" ile ilgili bir fıkrasına yer vermek isterdim. Ama yine de bu fıkrayı şöyle kısaca özetlemekten kendimi alıkoyamadım. Hocaya biri "Kimsin?" diye sormuş. O da "hiç" demiş. Hoca da adama "Sen kimsin?" demiş adam da kabara kabara "Mutasarrıf" demiş. Hoca "sonra ne olacaksın?" diye sormuş, adam da "Vali" olurum demiş ve bu sorular böyle sadrazama kadar devam etmiş. Ardından hoca son olarak "daha sonra ne olacaksın?" diye adama sormuş ve adam da gelinecek başka makam kalmadığı için "hiç" demiş. Bunun üzerine Nasrettin hoca adama:"Daha niye kabarıyorsun be adam! Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: "Hiçlik makamında!" demiş. İşte Nasrettin hoca kendi mizah anlayışı çerçevesinde hiçlik makamını böyle dile getirmiş.
Gönül almak, güçsüzlere hizmet etmek, yoksullara yardım etmek, zayıfları ve gönlü kırıkları korumak, hiçlik makamına ulaşılan yoldaki merhalelerden bazılarıdır. Hepimizin Hallac-ı Mansur adında ismini duyduğu ve ismiyle tanıdığı bir zat-ı muhterem vardır. Hallac-ı Mansur'un büyük bir alçak gönüllülükle, gurur ve kibrin zıddı olan bir söylemi vardı, neydi bu söylem? "En el Hak" En el Hak ne demek? "Ben Hakk'ım" demek, yani ben bir hiçim, ben Allah'ım demek. Bunun yerine ben Hakk'ın kulu, kölesiyim deseydi ne olurdu? Kendi varlığı ile birlikte diğeri de Allah'ın varlığı olmak üzere iki varlık birden öne sürmüş olurdu. Oysa, "Ben Hakk'ım" diyen Mansur, kendi varlığını yok ettiği için "En el Hakk" diyor. Yani "Ben yokum, hiçim, hepsi O'dur. Allah'tan başka varlık yoktur! Ben yalnızca yokluğum... Hiç'im diyor. Ama halk bunun manasını anlamadığı için Hallac-ı Mansur'u, Allah'lık iddiasında bulundu diye katlediyorlar.
Mansur'un izinden giden Hafız, Hayyam ve Mevlana'dan da bahsetmemek olmaz. Sırrı giz eyleyen Tanrı'dır. Oysa bu üç değer, Mansur'un "En el Hakk" sözü gibi bir alçak gönüllülükle sırrı ruhlarına taşıyıp, orada yoğurarak giz ediyorlar. Mansur'un izinden gidiyorlar. Üçünün de içinde sadece aşk var ve onun dışında bir şey kalmıyor. Aşk, onların içinde bir yangın. Şiir ise yangının dert ortağı. Nefislerini öldürüp, hiçlikle aralarındaki duvarları yerle bir etmiş bu insanlar Hallac-ı Mansur'un "En el Hakk" sözünü bir kez daha anlamlandırmış ve büyütmüşlerdir.
Selam ve dualarımla.
10 Yorumlar
...Merhaba, ben de paylaşmıştım bir kaç alıntı ile hoşgörünüze sığınarak iştirak etmek istedim..bu derin ve çok kıymetli paylaşımınıza en içten teşekkürlerimle esen kalın..saygılar
YanıtlaSil- - -
Hallâc'ın Allah'ta eriyip yok olmak anlamında söylediği "En-el Hak", yani "Ben Hakk'ım" En el-Hakk)
"Fî" ve "An" (O’nda ve O’ndan)
Hallâc’ın savunduğu Tâsîn tevhîd akîdesinin özü olan "Fî" ve "An" kavramı Vahdet-i Vücud’daki "Her şey Allah’tır" akîdesinden farklı olup, "Her şey Allah’tadır ve her şey Allah’tandır" anlamına gelmektedir.
Birçok İslam ülkesinde türbeleri vardır. Bunların hepsi makamdır. Yedi adet olduğu söylenen bu türbelere Hallac-ı Mansur makamı denmektedir. Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde bulunan türbe de bu yedi makamdan biridir.
GUzel bir yazıydı. Hallac-ı Mansur konusunda ki açıklamanız bilgilendirici oldu. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilMerhaba. Hiçliği öyle güzel hicvet misiniz ki ön yargıları, kibri, yanlış anlamaları, düşüncelere saygıyı mizahı da kullanarak insani açıdan yorumlamışsınız. Paylaşım adına teşekkürler.
YanıtlaSilSaygı ve selamlarımla...
Merhabalar Hikayelerdirgeriyekalan, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, paylaştıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağolun, varolun. Ziyaretinize gerçekten çok memnun oldum. Ben de ara ara sayfanıza gidip geliyorum ancak, paylaşımlarınız yorumlara kapalı olduğu için, bir şeyler ilave edemiyorum.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Hüseyin Güzel, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağolun, varolun.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Mukaddesçekonuşansatırlar, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlogsayfama yapmış olduğunuz ziyarete, paylaştıklarımızı daha anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağolun, varolun.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey,
YanıtlaSilHallac-ı Mansur, lise son sınıftayken -yani 2 sene önce- en çok araştırdığım konulardan biriydi. Herkesin anlayamadığı şeyleri anlamaya çalışmak bana büyük zevk veriyordu. O dönemde tasavvufla ilgili pek çok eserler ve yazılar okudum. Sizin yazınız kadar güzel anlatana ise çok az rastladım. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Sevgilerle ve saygılarla.
Merhabalar kamer, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Hallac-ı Mansur ile ilgili paylaştığım bölümler de yaptığım araştırmalar neticesinde ortaya çıkan neticeyi özetleyen cümlelerdir. Beğendiğinize sevindim. Tekrar teşekkürlerimi sunarım. Bence Hallac-ı Mansur doğru söylüyordu. Bizim sırrına eremedğimiz yaratılışın mimarından başka bir varlık yoktur. O da Allah'u Tealadır. Yeryüzünde yaratılmış her şey Allah'ın eseri olduğuna göre, sadece insan için değil, Allah tarafından yaratılmış tüm varlıkların her biri için o bir Allah'tır diye vasıflandırma da ben bir sakınca görmüyorum. Cenab-ı Hakk yarattığı her varlığı sınırlı ve sorumlu bir takım özelliklerle teçhiz etmiştir. Yaratılanlar asla bire bir Allah'ı temsil edemediği gibi, Allah'tan bir parça olduğu da inkar edilemezler. İnşAllah hata yapmıyorumdur.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilHallac-ı Mansur için Mevlana'nın bir sözüyle bu önemli yazıya izninizle iştirak etmek isterim:
"Onun söyledikleri bizim söylediklerimiz yanında çok hafif kalır; fakat biz sır tutmasını bildik ve kurtulduk."
Hallac'ı Mansur aynı zamanda Abbasi Halifesinin baskıcı ve haksız tutumuna karşı baş kaldırması münasebetiyle de katledilmesinde önemli bir etkendir. Saygılarımla...
Merhabalar Tülay Gürdal, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyaretinize, paylaştıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel tamamlayıcı yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*