Karartılamayan Işıklar


Memleket sevdası ile Köy Enstitülerinde yetişen eğitim ordusu, yüzyıllardan beri ayak izlerinin dahi bulunmadığı en uzak köylerimizde dalgalandırdıkları Türk Bayrağının gölgesinde, köylerimizi aydınlatmış ve canlandırmışlardır. Köy Enstitülerinin Karartılamayan ışıklarını rahmetle, saygıyla, minnetle ve şükranla anıyoruz.

Köy Enstitülerini kapattılar ama, aydınlığını söndüremediler” diyen emekli öğretmen Mümtaz Boyacıoğlu’nun kaleme aldığı ve yayınladığı “Karartılamayan Işıklar- Köy Enstitüleri” isimli kitabından dolayı kendisine teşekkürlerimizi sunarız.

Köy Enstitülerinin kuruluşu, çalışması ve kapatılması ile ilgili yaptığı araştırmalarla birlikte yirmi sekiz Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerle yaptığı söyleşilere de yer veren kitabını büyük bir keyifle zevk alarak okuyorum.

Sayın öğretmenim Mümtaz Boyacıoğlu’na, Köy Enstitülerinin bilinmeyen yanları ile birlikte kapatılmasıyla neler kaybettiğimizi de anlatan bu güzel ve faydalı çalışmasından ve hizmetinden dolayı kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık ve mutluluklar diliyorum.


Yorum Gönder

21 Yorumlar

  1. ah ahh keşke eğitim o zamanlardaki gibi ışık olsa tüm çocuklara gençlere
    kanayan yaraya parmak basmış bu kitap

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Mavianne, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Aydınlatılan köylüler, ağa zulmüne karşı bayrak asınca, siyasilere yapılan baskılar sonucu bu meşaleler söndürülmüş.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Menderes kapattırmış:( rahmetli annem anlatırdı, mesela tarlada ekin ekmesini filan öğretirlermiş, ne kadar güzel bir şey. Bunu herkes bilse apt. bahçelerinde herkes kendi alanında minik minik soğan, maydanoz, domates yetiştirirdi. Bu pahalılıkta da iyi olurdu. Ayrıca Emin Çölaşan mı, Yılmaz Özdil mi unuttum yazmıştı köy yeri demeyip piyano öğrenip piyano çalanlar, keman çalanlar varmış yani düşünün öyle devam etse ne kadar çağdaş bir ülke olurduk. Herkes okumalı bu kitabı, elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar bücürükveben Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Babam da Köy Enstitüsüne gidecekmiş, ancak babası "elif cücük" okuyacak diye göndermeyerek, en kısa yoldan bir sanat öğrensin diye bir terzi dükkanına çırak olarak vermiş.

      İlçemizde o kadar çok Köy Enstitüsü mezunu öğretmen vardı ki, ilçemiz merkezinde Rıza Şahin isimli öğretmenin dışında hemen hemen hepsi vefat ettiler. Rıza öğretmenimiz de 91 yaşında. Babam da öğretmen olmuş olsaydı, o da tam 97 yaşında bir Köy Enstitülü öğretmen olarak anılmaya devam edilecekti. Babam ilerlemiş yaşına rağmen hala hayattadır.

      Benim ilkokul öğretmenim de 1925 doğumlu olup, Köy Enstitü mezunlarındandı. Bugün artık aramızda değil.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    2. Köy Enstitülerinde öğretmenliğin yanı sıra, her türlü sanat öğretilirmiş. Oradan mezun olan bir öğretmen inşaat, arıcılık, hayvancılık, tarım ve bir çok sanat dalları ile birlikte bir köy yerinde lazım olabilecek her şey öğretilirmiş. Müzik alanında öğretilen ana enstrüman ise, mandolinmiş. İnanın benim de müzik enstrümanı olarak ilk öğrendiğim ve icra ettiğim enstrüman mandolindi.

      Sil
  3. Merhabalar Recep Bey. Köy enstitüleriyle ilgili yazılmış olan bu kitapla ilgili bilgilendiren yazınızı okudum. Paylaştığınız için çok teşekkürler.Bu kadar değerli kurumların kapatılması gerçekten çok üzücü. Ben de küçükken mandolin çalardım. Anılarım canlandı.Sağlık ve esenlikler dileklerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Ece Evren Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      *Köy Enstitülerinin yapımında gece gündüz demeden canla başla çalışarak, paslı eğri çivileri toplayarak ve doğrultarak tekrar kullananlar,

      *Bir yumurtanın bile kırılmasına gönlü razı olmayanlar,

      *Bir civcivin ölmesini istemeyenler,

      *En uzak köylerde görev alarak, köylünün kalkınması ve aydınlanması için gece gündüz çalışanlar,

      *Aybaşlarında şehirlere gelirken ve mesleki çalışmalar için komşu köylere giderken fırtınada yolunu kaybederek bedelini canları ile ödeyip, cesetleri baharın karlar eriyince bulunanlar;

      İşte bunların hepsi, memleketin aydınlanması ve kalkınması için canını dişine takan Köy Enstitülerinin meşaleleridir.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  4. Memleketimiz gelişmesin, köylümüz öylece kalsın diye, elinden geleni yapmışlar. Yazık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve paylaşımla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Maalesef öyle. İnsan nasıl bindiği dalı keser, ben bir anlam veremiyorum. İnsan bu kadar mı hıyanet ve delalet içinde olur? Gerçekten yazık!..
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  5. Köy enstitülerin önemini hatırlatan çok değerli nadir kitaplardan biri..Kitap arka kapağında yazanlar,kitabın ne kadar değerli içeriklerle dolu olduğunu gösteriyor..En kısa zamanda alıp okumak isterim..Kitap tanıtımı için elinize,emeğinize sağlık..✔🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Ertuğrul Yıldırım, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve paylaşımla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Köy Enstitülerinin ülkemize kazandırdıkları tartışılamaz. Ancak, onların kapatılmasıyla ülkemize neler kaybettirdikleri tartışılabilir. Emekli öğretmen Mümtaz Boyacıoğlu akademisyen olmamakla birlikte kendi çapında Kırşehir ve Mersin illerinde enstitüden mezun olan öğretmenlerle tanışmış ve onlarla bu konuda söyleşiler yapmış. Kitap, yöresel imkan ve araştırmalar sonucu elde edilmiş bilgileri kapsamaktadır. İlgi ve alakanıza teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  6. Merhaba. Atamız, bir sözünde ülkenin kurtuluşunu iki oluşumun varlığına bağlar. Birisi, bu ülkeyi en zor koşullarda dahi sahiplenen yüce ordumuz, diğeri de eğitim ordusudur. O kadar güzel anlatmışsınız ki duygularınızı, eğitime verdiğiniz önemi yorumunuzda dahi hissettim. Babanız terzi olmak zorunda kalarak zanaatkarlığı seçmiş, olmasaymış öğretmen olarak eğitim neferliğini üstlenecekmiş. Ne mutlu ki eğitimin kutsallığını benimseyen insanlarımızın varlığına. Tanıtım ve paylaşım adına teşekkürler, her daim saygı ve selamlarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Mukaddes'çe Konuşan Satırlar, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve paylaşımla ilgili yapmış olduğunuz değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Şu anda en büyük eksikliğimiz eğitim ve öğretim alanındadır. Ben uzman olmadığım için bu konudaki eksikliklere teknik olarak giremeyeceğim. yeteri kadar vakit kaybettik, bundan sonra önümüzdeki zamanı en iyi şekilde değerlendirerek eğitim ve öğretim alanında olmamız gereken yere en hızlı bir şekilde ulaşmamız lazım. Aksi halde bütün yapılanlar ve emekler boşa gider.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  7. Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenlerin vatan evlatlarına verdikleri eğitim anlayışınınyeri doldurulamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hüseyin Güzel, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Sayın öğretmenim, siz bir eğitimcisiniz. Bu konudaki eksiklikleri, sorunları en iyi siz bilirsiniz. Benim ilkokuldaki öğretmenim de Köy Enstitüsünde yetişmiş bir öğretmendi. Onların yeri gerçekten doldurulamaz.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  8. Köy Enstitüleri kısacık ömründe kocaman bir destan yazmış kurumlardır. Ülkesini seven herkesin yüreği sızlamadan okuyamayacağı bir destan hem de...
    Köylü aydın her zaman olduğu gibi, başta Cumhuriyet düşmanlarını, toprak ağalarını ve din yolu ile halkı sömürenleri rahatsız ettiğinden türlü iftiralarla kapatılmıştır.

    Köy Enstitüsü mezunu bir akrabam var. Ben ona " her şeyi bilen adam" diyorum :)
    Şaka değil, her şeyi bilmese de çok şey bilir. Dinini sever, milletini, ülkesinin her karış toprağını ve ileri yaşında hala herkese bildiklerini öğretme sevdasındadır.

    Bir yara bunca yıl kanar mı? Memleketimizin bugün geldiği noktada bu güzide kurumların kapatılmasının büyük rolü olduğunu düşünüyorum den de.
    Yapılacak şey, her ailenin çocuklarına birer küçük tanrı muamelesini bırakıp, sorumluluk sahibi, becerikli, eğitimli bir nesil yetiştirilmesine katkıda bulunmaya çalışmasıdır zannımca.

    Uzun bir " Merhaba" oldu galiba :)

    Merhaba!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Tülin Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve Köy Enstitüleri ile ilgili paylaşımı değerli yorumunuzla desteklediğiniz için çok teşekkür ederim.

      Okuduğum kitapta kapatılma nedenlerinden biri de aydınlanan ve gözü açılan köylünün ağaların baskı ve zulümlerine karşı direnç göstermesi olmuş. Düşünebiliyor musunuz, ağalar iktidardaki siyasete baskı yapmışlar ve boynu kopasıca siyasiler de bu baskıya boyun eğmişler.

      Değerli Öğretmenim araştırmacı yazar ve şair Mümtaz Boyacıoğlu'nun da kitabına taşıdığı başlık gibi, kapattılar ama karartamadılar.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  9. Köy Enstitülerinin eğitime verdiği değeri şu an var olan eğitim sistemiyle karşılaştırınca aslında, ilerleyeceğimiz yerde ne kadar geri kaldığımız görüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Bir tutam Karınca, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve paylaştıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Evet aynen dediğiniz gibi, benim gibi cahil biri ne kadar geri kaldığımızı görüyor ve hissediyorsa, okumuş ve yazmış insanların bu durumu daha iyi görmeleri gerekir. Siyaset yapmayı pek sevmem ama, mesele memleket meselesi olunca iş değişir. Eğitim ve öğretim konusunda bu iktidarın da bir şey yapacağını hiç sanmıyorum. Eğitim ve öğretime bakış açıları belli, ellerinden gelse, eski medrese düzenini yeniden hayata geçirecekler. İmam-Hatip okullarını kız ve erkek olarak ayırdılar bile. Yüce Önder Atatürk, kız ve erkek öğrencileri aynı sınıfa ve aynı sıraya oturttu, bunlar da bırakın aynı okulda olmayı, okullarını bile ayırıyorlar.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  10. Eskiden vardı hatırlıyorum. Aslında yine olmalı. Okunacaklara aldım. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Beyda'nın Kitaplığı, Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      "Karartılamayan Işıklar" bir araştırma ve söyleşi kitabıdır. Mümtaz Boyacıoğlu e_mail: mumtazb.oglu@hotmail.com Tel: 0533 578 36 66 Baskı: Aydan Yayıncılık Ostim-Ankara. ( Yayınevi yok)

      Selam ve saygılarımla.

      Sil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*