Şu lanet olası cep telefonu icat edildi edileli ondan nefret ediyorum. Neden mi? Toplu ulaşım araçlarında, yataklı tedavi gören hasta odalarında cep telefonu ile nasıl ve ne şekilde konuşulması gerektiği konusundaki adab-ı muaşeret kurallarına uymayan saygısız insanlar yüzünden. Şu sinyal kesici jammerler insan üzerinde taşınabilen ve ucuz bir şey olsa, toplu taşıma araçlarında hep yanımda bulundurup, araç içindeki insanların cep telefon görüşmelerini kesmek istiyorum. O derece muzdaribim yani. Bu konuda Ulaştırma Bakanlığı'na ve Metro seyahat firmasına şikayet yazıları yazdım. Bakalım ne cevap alacağım merak ediyorum.
İnternet üzerinden biraz araştırma yaptıktan sonra, adab-ı muaşeret kurallarına göre cep telefonları ile nerede ve nasıl görüşme yapılacağı konusunda belirlenmiş ilkeleri sizlerle paylaşmak istedim.
1- Telefonda laf fazla uzatılmaz. Telefon, amaca yönelik bir icattır, bu amaç da iletişim kurmaktır. Dolayısı ile, telefonla çok uzun boylu muhabbetler yapmak birkaç açıdan iyi değildir. Öncelikli olarak, karşınızdaki kişi nezaketinden sizin sözü uzatmanızı sineye çekiyor olabilir. O yüzden konuşmanın bir amacı varsa ondan bahsetmek gerekir. Yoksa, sadece hal hatır sormak için aradınızsa bunu öğrendikten sonra kapatma faslına geçin. “Daha daha ne yapıyorsun” sözünü telefonda çok kez duydum, gerçekten çok gereksiz. Bir diğer mesele de çift taraflı radyasyon maruziyeti. O kulak, o beyin Cenab-ı Allah’ın bir nimeti ve doğru kullanılırsa uzun süre idare edebilir. Bunları bu kadar radyasyona maruz bırakmanın anlamı yok. Son olarak da karşı tarafın müsait olup olmama durumu. Karşı taraf yine nezaketinden, müsait olmasa bile size cevap veriyor olabilir. Bu eziyet manasız. En kestirme yoldan meseleye girmek ve lafı fazla uzatmamak lazım vesselam.
2- Başkaları konuşmaya şahit edilmez. Telefonda özel bir mesele konuşmasanız bile bağıra çağıra konuşmanın, tüm dünyaya duyurmanın alemi yok. Özel mesele konuşuyorsanız bunu daha sakin bir ortamda yapın. Yolda bağıra çağıra, toplumsal alanlarda bağıra çağıra telefonla konuşmayın. Ayıptır. Bir diğer husus da karşıdakinin konuşmasını başkasına dinletmeyin. Karşınızdaki kimse sesinin başkaları tarafından duyulmasından -bilse- hoşlanmayacak birisi olabilir.
3- Bazen zil sesi kısılır. Cami başta olmak üzere, okulda, toplantıda, sohbette, sunumda, konserde, cenazede, hastanelerde, sinemada, toplu taşıma araçlarında… Bazı yerlerde telefonun zilini kısmak lazım.
4. Toplu taşıma araçlarında cep telefonu ile diğer yolcuları ve sürücüyü rahatsız edecek şekilde yüksek sesle konuşulmamalı, diğer yolcularla yüksek sesli sohbet edilmemeli ve kulaklık kullanılmadan müzik dinlenilmemelidir.
İşte, toplu taşıma araçlarında ve hastane gibi umuma mahsus yerlerde cep telefonu ile nasıl ve ne şekilde konuşulacağı ile ilgili bulabildiğim adab-ı muaşeret kuralları böyle. Ancak bu kurallara uymayanlar, uyanlardan çok fazla. Bu da bizim gibi ince ve hassas düşünen insanları çileden çıkarmaya yetiyor.
22 YORUM:
Cep telefonu kullanılması,görmemişlik düzeyinde abartılıyor.Özellikle trafikte kullanılmasına şiddetle karşıyım.
YanıtlaSilMerhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, ben sadece toplu taşıma araçları ile yataklı tedavi gören hasta koğuşlarında ki hasta ve refakatçi telefon konuşmalarından son derece muzdarip olduğum için konuyu bu iki yönden ele almıştım. Bu cep telefonu insanın elinde ve cebinde olduğu sürece ve insanın da bulunduğu her yerde kullanıldığına göre, her yerde kullanma kuralı (adab-ı muaşeret) ihlal edilmektedir.
Emin olun her müdahalede kavga hemen hazır. Uysan bir türlü, uymasan bir türlü. Şaşırdık kaldık!
Sağlıcakla kalın.
Merhaba Recep Bey
YanıtlaSilAdabı muaşeret kuralları sadece telefon hörüşmelerinde değil ki hiç bir yerde kullanılmaz oldu. İnsanlar kaba, bayağı olup çıktı.
Sokakta yürüyenlere dikkatle baktığımda şaşkınlıktan küçük dilimi yutar oldum.
Terbiyesiz bireyler yetiştiren terbiyediz aileler olduk çıktık.
Telefona gelene kadar küfür var sokakta küfür hem de bacak kadar çocukların ağzında
Selamlar
Merhabalar Cafe Tigris, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, sizin de tespitlerinize aynen katılıyorum. Terbiyesiz bireyler yetiştiren terbiyesiz aileler olduk çıktık. Ancak bu gidiş nereye kadar ve sonumuz ne olur, düşünmek bile istemiyorum.
Sağlıcakla kalın.
üstelik de yaydıkları radyasyona maruz kalıyoruz heryerde topluca bildiğim kadarıyla maalesef...
YanıtlaSilMerhabalar Babaannemintakvimciği, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Radyasyon rahatsızlığı hemen anında hissedilebilen bir rahatsızlık olmadığı için, ikinci planda kalıyor. Önce beş duyularımızdan kulağımızı rahatsız ettiği için, onu ön plana çıkarıyoruz. Oysa gözle görünmeyen ancak arka planda bizi son derece etkileyen radyasyon rahatsızlığını, bizlerde ikinci plana atıyoruz. Cep telefonu ile konuşmanın adab-ı televizyonlarda kamusal zorunlu yayın olarak her reklam öncesi işlenmeli ve toplum bu konuda uyarılmalı ve bilinçlendirilmeli. Aksi halde ikinci plana attığımız radyasyon tehlikesi de gözardı edilmemeli.
Sağlıcakla kalın.
Bir de sinema salonlarında telefonun ekranını açıp açıp mesajlarına bakanlar, filmden sıkıldıysa sosyal medyada dolaşanlar var. Diğer seyircilerin telefon ışığıyla rahatsız olacağına aldırmadan... Pür dikkat film izlemek için gidiyorum sinemaya fakat illâ ki konstantrasyonu bozanlar çıkıyor. Cep telefonu ve sosyal medya içimizdeki görgüsüzlüğü, saygısızlığı ortaya çıkardı ne yazık ki.
YanıtlaSilMerhabalar Sezer Eser Peker, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yıllardır hiç sinema salonunda bulunmadığım için oradaki cep telefonu rahatsızlığını bilmiyordum. Demek ki, sinema salonlarında bile bu lanet aletle izleyiciler rahatsız ediliyor. Cep telefonu ve sosyal medya içimizdeki görgüsüzlüğü ve saygısızlığı ortaya çıkardı derken ne kadar doğru bir tespit yapmışsınız.
Sağlıcakla kalın.
Merhaba recep Bey;
YanıtlaSilYazdıklarınıza aynen katılıyorum.
İnsanları rahatsız etmekten kaçınmalı.
Lakin, yazdığınız gibi bunu yapacak görgü kurallarını çoktan unutmuş bir toplumda yaşıyoruz.
Hastane, toplu taşım araçlarının yanı sıra kalabalık caddelerde ve meydanlarda da ellerinde cep telefonu ile bir şeyler yazanların önüne bakmadan yürümesi, karşıdan gelene çarpması yada karşıdan gelenin zikzaklar çizerek yolunu değiştirmesi de söz konusu.
Teknoloji vazgeçilmez bir şekilde hayatımıza girmiş durumda.
Yediden yetmişe herkesin elinde akıllı telefonlar var.
Olsun da.
Lakin değindiğiniz gibi karşıdaki insana saygı ile yaklaşmanın bir gereği olarak cep telefonlarını kullanırken dikkatli olmakta fayda var.
Saygı ve selamlarımla.
Merhabalar Hüseyin Güzel, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Teknolojiye karşı değilim. Cep telefonunun en sivri zekalısını kullansınlar. Ancak, adab-ı muaşeret kurallarına uymak kaydıyla.
Şehirlerarası otobüs yolculuğuna başlamadan evvel beni bir tasa alır ve dualarla yola çıkarım. "Allah'ım beni saygısız ve kendini bilmeyen insanlarla karşılaştırma " diye. Çünkü her yolculuğum da ya yanındaki ile yüksek sesle sohbet eden, ya da cep telefonu ile uzun süre ve yine yüksek sesle konuşanlara denk geliyorum. Her müdahalenin arkası, hem huzurumuzu kaçırıp moralimizi bozuyor, hem de daha öteye yani kavgaya kadar uzanıyor. Ben hangi bir terbiyesizi yola getirmek için, kendimi harap edeyim? Yazılı ve görsel medyada bu konuda sürekli uyarılar yapılmalı ve insanların beyinciğine, gözüne sokar gibi sokulmalı. O kadar çok saygısız, görgüsüz ve vurdumduymaz insanlar var ki, hangi birini terbiye etmek için uğraşacaksın! Çünkü uyarı yollu, gayet nazik bir şekilde de söyleseniz, karşıdaki size hemen efeleniyor, tabi bu müdahalenin arkası da Allah ne verdiyse kavga ile sonuçlanıyor.
Sağlıcakla kalın.
Merhabalar.
YanıtlaSilCep telefonu ile ilgili paylaşıma yorum yazarak katkıda bulunan tüm Blogger arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
Sağlıcakla kalın.
Ne kadar haklı bir sitem. Ama ülkemizde birçok kural gibi bu da hiçe sayılıyor. Kural olmasa da telefonlar yer, mekan önemi denmeden
YanıtlaSilsaygısızca kullanılıyor. zaten başını elinde ki cep telefonundan
kaldırmayan insan kitlesi ayrı bir konu. ben de
her durumdan nefret ediyorum !
Merhabalar Pelinpembesi, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bu paylaşıma yorum yazan tüm arkadaşlarım, yorumlarıyla beni desteklediler. Kendilerine teşekkür ederim. Siz de sitemimi haklı bulduğunuz için, size de ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Çok canlar yakıyor bu meret maalesef!
YanıtlaSilMerhabalar Recep Hilmi Tufan, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bu lanet cihazın ne kadar faydalı olduğunun da idrakindeyim. Ancak, saygısız insanların ellerinde adeta bir canavar olmuştur.
Selam ve saygılarımla.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhabalar Ece Evren, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyaret ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Kimi uyarırsan uyar, asla hatalı olduğunu kabullenmiyor ve zorlarına gitmekle birlikte, inadına saygısızlaşıyor, küstahlaşıyor ve konuşmayı uzatıyor. Neler gördük!..
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey. Ben şahsen birinci maddedeki olayı çok yaşadım. Hem de bir blog arkadaşımdı. Artık kesildi konuşmamız ama çok zor anlatabildim. Tahammül de bir yere kadar. Otobüslerde hele çok rahatsız edici oluyor. Maalesef kullanmayı bilenler istisna gibi.
SilBir düzensizlik gördüm yorumumda,onu düzelttim Recep Bey.Tekrar selam ve saygılarımla...
Bir kere araba sürerken telefonum caldi, actim. Konusurken dikkatimin dagildigini farkettim hemen ve yalan olmasin (ya saga cektim arabayi ya da telefonu kapattim sonra arayacagimi soyleyerek) ve o gunden sonra asla telefonum caldiginda acmiyorum. Musait yerde saga cekip, ben ariyorum. Telefonlariyla konusanlara sasiriyorum cunku gercekten dikkat dagitiyor. Otobuslerde telefonu rahat rahat yuksek sesle konusanlarda ki o genislige de hayret ediyorum. Cok guzel bir paylasim olmus, tesekkur ederim. Iyi gunler dilerim.
YanıtlaSilMerhabalar Dondurma Delisi, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Cep telefonu icat edildiğinde ben zaten şoförlüğü bırakmıştım. Bırakın direksiyon başında olmayı, kapalı her ortamda, toplu taşıma araçlarında kesinlikle kullanmam. Gelen çağrılara nazikçe müsait yerde olmadığımı söyleyerek hemen kapatırım. Herkesten de böyle davranmasını beklerim.
Paylaşımı beğendiğinize çok sevindim. Tekrar teşekkür eder, hayırlı akşamlar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Bunu anlayacak kapasite maalesef insanlarımızda yok. Köydeki süt veren ineğe kadar sormadan telefon görüşmelerini sonlandırmıyorlar. Hele bir de avaz avaz durumları var ki, hasta mı var? kafası mı götürmüyor diye düşünen yok. Yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum. Sinyal kesici olsa süper olur aslında.
YanıtlaSilMerhabalar Beyda'nın Kitaplığı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
İnsanlarımızda terbiye, görgü, kültür, medeniyet, kural yoksa, biz de onların anladığı dilden yani "SİNYAL KESİCİ" kullanmalıyız. Tüm toplu taşıma araçlarının içine bu sinyal kesici monte edilmeli ve toplu taşıma araçlarında seyahat edenler cep telefonu ile görüşme yapamasınlar. "Dinsizin hakkından imansız gelirmiş!"
Selam ve saygılarımla.
Yorum Gönder