Yazmayı seviyorum ya, usandım bu pilot ve tükenmez kalemlerden. Bir şişe mürekkebim, bir de dolma kalemim var. Geçenlerde sakladığım yerden çıkarttığım dolma kalemimi soğuk suyla yıkadım, mürekkebi çektim ve başladım yazmaya... Ne kadar heyecanlandığımı ve mutlu olduğumu anlatamam. Ancak dolma kalemin ayrı mı, birleşik mi? Nasıl yazıldığını unuttuğum için; internetten araştırdım ve dolma kalemin birleşik değil, ayrı yazıldığını da tekrar öğrenmiş oldum.
Benim masamda bir de akıl defterim var; önemli gördüğüm ve unutmamam gereken tüm notlarımı bu akıl defterine yazarım. Tabi yazarken en sevdiğim ve beni motive eden dolma kalemimle yazıyorum. Bir tutku işte!.. Daha benim divitim, divit uçları ve devrildiği zaman içindeki mürekkebi dökülmeyen hokkam bile duruyor.
En çok üzüldüğüm şey, ortaokuldaki ders kitaplarımdan bir tanesi bile kalmadı. Onları muhafaza edemedim. Ama, ilk ve ortaokul öğrenci karnelerim ve lise diplomam hala yerli yerlerinde duruyorlar. Bir de neler duruyor, biliyor musunuz? Devlet memurluğum esnasında bana verilen ve hiçbir faydasını göremediğim teşekkür ve takdirname belgelerim. Hiçbir liyakati ve ehliyeti olmayanlara aylıkla ödüllenme verdiler, bana da bir sürü teşekkür ve takdir belgeleri verdiler.
Memurluğum esnasında müdürlüğe boş bir şef kadrosu tahsis edilmişti. Şube müdürümüz, "bu kadroya seni atamak istiyoruz" demişti. Ben de aynı bölümde çalıştığım ve sevdiğim diğer bir arkadaşımın şef kadrosuna atanmasını istemiştim. İlçe müdürü ve şube müdürleri, "bu şef kadrosuna seni atayacağız" dediler ve nitekim beni atamışlardı. Şimdi bir daireye böyle bir şef kadrosu ihdas edilecek ve o dairede çalışan memurlar, bu kadro için birbirlerini teklif edecekler... Bu zamanda böyle bir şef kadrosuna atanmak için memurlar arasında savaş çıkar.
Nereden nereye geldik. Sürç-ü lisan ettimse affola. Yine başınızı ağrıttıysam, hakkınızı helal ediniz.
Selam ve muhabbetlerimle.
12 Yorumlar
Recep bey, belki o zaman; sizin yonlendirmenize dayanarak sizden yana kullandıkları oydan vazgecmedi müdürleriniz ve şef kadrosuna atandiniz. Bu atanma olmus veya olmamış; aylık yerine belgeler takdim edilmis veya edilmemiş, siz her halükarda seref kadrosunda çalışmışsıniz. Tebrik ederim.
YanıtlaSilMerhabalar Bigudili Anne Blogger, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Kendimi övmeyi asla sevmem. Ancak memuriyet hayatımdaki çözüm bulucu, yaratıcı ve dahiyane fikirlerimden dolayı hep ön plandaydım. İlçemizdeki tüm kamu kurumlarının joker memuruydum. Canla başla çalıştım. herkese yardım ettim ve yardımcı oldum. 1994 yılında ilçemize ilk bilgisayarı getirip, ofis işlemlerinde kullandım ve yine ilçemizde ilk defa bilgisayar ortamında memur maaş bordrolarını ben yapmıştım. İlçemiz seçim ve nüfus sayım kurullarında görev alırdım. Yine ilk defa ilçemiz nüfus sayımını, bilgisayar ortamında yazdığım bir proğramla ben yaptım. İlimize bağlı il merkezi dahil tüm ilçelerden önce ilçemiz nüfus sayım sonuçlarının merkeze ulaşmasını sağlamıştık. Efendim, daha buraya ilave edilecek o kadar çok şey var ki, başınızı ağrıtmak istemiyorum. Katlandığınız için teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Yaa, bana da hatırlattınız şimdi, divit ve hokkaları. Ne güzel ama ne zor yazılırdı divitle. Memuriyet konusunda ne anlatsanız az olur Recep Bey. Renginiz belliyse, siz çalışırsınız, başkaları taltif edilir. Ha, bu bizler için dert midir, hayır efendim asla. O takdir ve teşekkürlerin en kıymetlileri de, aksi fikirde olduğunuz hükümet dönemlerinde aldıklarınızdır. Çünkü işinizi o kadar iyi yapmışsınızdır ki, karşıt görüşte olmanıza rağmen, size o belgeyi vermek zorunda kalmışlardır. Kendi hesabıma ben bu şekilde düşünüyorum. Haksızlık, adaletsizlik bu ülkede anayasa neviinden bir şey. Selam ve saygılarımla efendim.
YanıtlaSilMerhabalar Dikiş Sevda'sı, Hoş geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Aylıkla ödüllendirilmenin parasal değeri o kadar önemli değildi, aylıkla ödüllendirilmeye layık olmak önemliydi. Neyse, nasip olmadı. Hiç de kafamıza takmamıştık. Bizi bilen biliyordu ve onların bilmesi bizim için en büyük ödüldü. Sizin de yorumunuzda değindiğiniz gibi, haksızlık ve adaletsizlik ülkemizde anayasa neviinden bir şey. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Dolma kalemle yazmak çok keyiflidir.Zordur da.Yanlış yazma şansınız yoktur. Güzel yazı defterlerimize yazardık okul yıllarında. Maalesef el yazım hiç güzel değildir.Onun için klavyede yazmayı tercih ediyorum ama el yazısı ile not tutanlara hayran olurum. Zamanımızda herşey çok pratik hale geldi.
YanıtlaSilMerhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, türü ne olursa olsun, eli kalem tutan biri olmak kadar daha güzel bir şey düşünemiyorum.
Selam ve saygılarımla.
MERHABALAR, Yılların yorgunluğu mu, bu yılın bezginliği mi bilinmez, daha çabuk duygulanıyorum artık. Geçmiş yıllardaki yazı derslerimizi, hokkayla, mürekkeple, dolma kalemle çalışmaları hatırlattınız bana. Öğretmenlerimiz de nasıl da titizlenirlerdi. Eğitim-Öğretim: emek, çaba ve fedakarlık isterdi. Yıllar nasıl da eskiyor.
YanıtlaSilSelam, saygılar.
Merhabalar Makbule Abalı, Hoş Geldiniz.
SilSayın öğretmenim insan yaş aldıkça, duygu yoğunluğu artıyor. Önceden benim gözümden hiç bir olay, bir damla göz yaşı akıtamazken, şimdi seyrettiğim, gördüğüm, okuduğum ve duyduğum her şeyden duygulanıyor ve göz yaşlarıma mani olamıyorum. Efendim, eğer sonradan duygusallaşmada bir artış olduysa, bunu yaşa bağlamamız gerekiyor. Yok, önceden nasılsak, şimdi de öyleysek bir değişiklik zaten yoktur. Ben bu kanıya kendimden vardım.
Efendim, çok eskiden tükenmez ve pilot kalemler yoktu, kurşun kalem, dolma kalem, divit ve kendi yaptığımız ahşap kesik kalemlerimiz olurdu. Ben ortaokul yıllarımda hep dolma kalem kullandım. İlkokulda kurşun kalem ve güzel yazı çalışmasında divit kullanırdık.
Şu anda dolma kalem kullanan nostalji olarak kullanır. Ben de aklıma düştü, heveslendim ve sakladığım kalemi tekrar kullanmak üzere çıkarttım. Gerçekten çok güzel bir duygu. Yine de her şeye rağmen, eskilerimiz yenilerimizden daha bir anlamlı ve güzel. Benim bu konudaki kanaatim böyle.
Selam ve saygılarımla.
dolmakalem nostalji de mi. bir sizi duydum kullanannı. devlet memurluğu hep akraba tanıdık torpili bizde sanıyorum de mi :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Dolma kalemin kullanma tarihi çok eskidir. Ancak, bizler ortaokulda 1967-1970 yıllarında öğrenci iken söz konusu dolma kalemi kullandık.
Ben de 1977 yılında girdiğim bir sınav sonucu devlet memuru olmuştum. O yıllarda bile torpil olayı vardı. Günümüzde de hala devam ediyor.
Selam ve saygılarımla.
O kadar uzun zaman oldu ki dolma kalem kullanmayalı. Geçtiğimiz günlerde aklıma gelmişti, "Tekrar alsam mı?" diye düşünmüştüm. Üzerine yazınız denk geldi:)
YanıtlaSil2021'in sağlıkla, huzurla, mutlulukla gelmesini dilerim Recep Bey. İyi yıllar...
Merhabalar, Klio'nun Şarkısı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Günlük yazarken çok güzel oluyor. Dolma kalemin havası başka, bir değişiklik olduğu için insanı motive ediyor.
Bilmukabele 2021 yılının sağlıkla, huzurla ve mutluluklarla gelmesini dilerim. Size de iyi yıllar diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*