(Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı, s.30)
Cümlede "taş" sözcüğünden sonra virgül konmalıydı; çünkü bu sözcük, kendisinden sonra gelen adla bir tamlama kurma eğiliminde. "Taş kafasına" tamlamasını düşündürmenin, başka yolu yok.
Cümledeki "acıdım" yükleminden önce "ona" tümlecinin kullanılmaması da tümleç eksikliğine bir örnektir.
Cümlenin doğrusu şöyle olmalıydı: "Taş, kafasına öyle hızla ve sert bir şekilde indi ki bir an sanki kendi kafama inmiş gibi irkildim, ona acıdım hatta..."
34 Yorumlar
Evet, ilk okurken direkt "taş kafa" diye okudum, cümleyi tamamlayınca taşın kafaya düştüğünü anladım. Virgül önemli. :)
YanıtlaSilMerhabalar Kayıp Fısıltı.
SilZiyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Hadi yazılı metinlerde bu tür anlatım bozukluklarını görüyor ve telafi edebiliyoruz. Peki seslendirmelerde bunu nasıl fark edebiliriz? Seslendirme de çok önemli. "Taş" sözcüğünden sonra bir nefeslik es yapmamız gerekir, yoksa okurken de aynı hata yapılabilir ve telafisi yazılı metinden çok zordur.
Selam ve saygılarımla.
Orhan Pamuk'un ya kendisi dil bilgisi bilmiyor; ya yayıncısının editörü çok kötü. Taş kafasına ahahaha. Taş kafa deriz ya öyle bir şey sandım. Virgül çok önemli. Acıdım sözcüğü de çok tuhaf olmuş. Orhan Pamuk sizin bu paylaşımlarınızı görse iyi olur. :)
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Efendim, Orhan Pamuk'un dilbilgisinin, bizden daha iyi olduğu muhakkaktır. Ama kitap basımında bu hatalar nasıl oluyor bunu ben de bilmiyorum. Kitap basıma hazırlandıktan sonra bir uzman tarafından kitabın, dilbilgisi ve imla kurallarına göre tetkik edilmesi ve gerekli düzeltme ve düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Burada, kendi aramızda dilbilgisi ve imla kurallarının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak üzere, yazarların kitaplarından anlatım bozukluklarını tespit ederek ele alınmasının daha gerçekçi olacağını düşünerek böyle bir yol izliyorum. Katkı ve desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Yazmak kadar cümlenin öğelerine de dikkat etmek gerekir. Bunun için de yazarların kitapları basılmadan editörlerin elinden geçer.
YanıtlaSilMerhabalar Cafe Tigris.
SilZiyaretinizle birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Günlük gazete yazılarında, köşelerde yer alan makalelerde ve diğer haber yazıları hazırlanırken; farkına varılmadan yapılan yanlışlar, anında, okurun karşısına çıkabiliyor. Bu da Türkçemizin kirlenmesine, yanlış kullanılmasına ve yanlışların yaygınlaşmasına yol açıyor.
Yazarlarımız, yazılarını bitirdikten sonra, kitaplarını bir de dil açısından ele alabilirler. Buna zamanları yoksa, ya da kendilerini bu konuda yeterli görmüyorlarsa, bu işi yaptırabilecekleri yetkin insanlardan yararlanabilirler. Bütün bu çalışmalar ve emek; Türkçemizi, geleceğe daha sağlıklı taşımak içindir.
Selam ve saygılarımla.
Tekrar Merhaba,
YanıtlaSilBence sizin dil bilginiz Orhan Pamuk'tan daha iyi. Neden derseniz? Editörler kitaplar basılmadan önce, yazara e-maille son halini gönderiyorlar ve " Kontrol edin, tamamsa, onay verin, basalım" diyorlar.
2020'de, naçizane, romanım basılmıştı. Basılmadan önce yayınevi, romanın son halini kontrol etmem için beş, altı kez gönderdi; çünkü her seferinde düzelttiğim imlâ hataları ya düzelmemiş oluyor; ya da onlar düzeltilse de başka hatalar yapıyorlardı. Hiç unutmuyorum romanda karakterlerin söylediği cümleleri tırnak içinde yazmıştım. Kitap basıldı. Bir de ne göreyim diyaloglar tırnak içinde değil! Kız kardeşim sınıf öğretmenidir onun da dil bilgisi sizin gibi çok iyidir. İnanı yüze yakın hata buldu. Kitap basılmış yapacak bir şey de yok. O kadar üzüldüm ki, bir daha editörlere güvenmeyeceğimi anladım. Dahası, ben "Şurası yanlış olmuş, burada şöyle yapmışsınız, bu kalkacak, şu hatalı..." dedikçe galiba gıcık oldular. Sonra bir imza gününde, tesadüfen yaşlı bir kadınla tanıştım, yayınevindekilerin akrabasıymış galiba. Bana "Sizin kitabınızı ben editledim" demez mi? Başımdan aşağı kaynar sular döküldü ama bozuntuya vermedim. Kitabımın bilgi kısmında ise editör olarak başka isim gözüküyor! Hadi ben, ünlü olmayan, kimsenin tanımadığı, etmediği bir yazarım. Adam, koskoca Orhan Pamuk! Nobel ödülü almış insan. Onun editörünün çok dikkatli, çok iyi olması lâzım. Bana yapıldığı gibi gıcıklık da edemezler diye tahmin ediyorum. Dolayısıyla ya editörü hiçbir şey bilmiyor ve kendisi basılmadan önce kontrol etmiyor ya da kendisi de bir şey bilmiyor.
Selamlar, saygılar.
Merhabalar.
SilHoca damdan düşünce, ahali "size kim yardım edebilir, kimi getirelim? " deyince. Hoca "bana damdan düşeni getirin" demiş. İşte kitap basım işlerini kim bilir? Kitap yayımlayan bilir. Bakın siz bu işin nasıl olacağını, başınızdan geçtiği için, ne güzel anlatmışsınız.
Görüyor musunuz bakın, yayınevlerinde ne dolaplar dönüyormuş. Siz de kitabınızı editleyeni tesadüfen öğrenmiş oldunuz. Kadın onu da size gururlanarak, böbürlenerek söylemiştir. Bırakın sayfamdaki paylaştığım yazıları; yorumları bile yazarken, dil, imla, biçim ve sözcük yazılışlarında tereddüt etiğim zaman, yorumu orada bırakıp hemen işin doğrusunu öğrenir, ondan sonra yorumu yazmaya devam ederim.
Orhan Pamuk'a gelince, onun kitapları basılırken hangi aşamalardan geçiyor, biz bilemeyiz. Elimde sadece Kar" isimli romanı var. Bu romandaki anlatım bozukluklarını buradan tespit ediyorum, diğer kitaplarındaki anlatım bozukluklarını ise, internetten araştırıp buluyorum. Tabi benim maksadım, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir.
Ziyaretiniz ve paylaşıma değerli yorumunuzla sağladığınız katkı ve destek için çok teşekkür ederim. Klavyemde sıkıntılar var, kimi harf basıyor, kimi basmıyor, bir taraftan da onunla cebelleşiyorum.
Selam ve saygılarımla.
Not: Editörler sözcüğünden sonra galiba virgül olacaktı.
YanıtlaSil"Editörler, kitaplar basılmadan önce...." 😂
Merhabalar bücürükveben.
SilDikkatiniz için çok teşekkür ederim. Evet editörlerden sonra virgül olsaydıdahaiyi olurdu. Tekrar teşekkür ederim. Sağolun.
Selam ve saygılar.
hızla yerine hızlı olsa daha iyi :)
YanıtlaSilMerhabalar deeptone.
SilArtık o kadar derine inmiyorum. Sadece dilbilgisi, imla ve cümlenin öğelerine vs. bakıyorum. Şimdi sizin önerdiğiniz sözcüğü, cümledeki yerine koydum ve okudum.
"Hızla" sözcüğüne, genellikle hikayelerde, haberlerde vs. sıkça rastlanır. 3. kişi görünümüyle söylenir. Betimlemeye yardımcı olur. "hızlı" sözcüğü ise, 1. kişi anlatımında kullanılır.
Taş, burada adamın kafasına, ne çarpıyor, ne de düşüyor. Yazar, taşın, adamın kafasına indiğinden bahsediyor. Burada inme yüklemine, hızla mı? hızlı mı? daha uygun düşüyor, ben de tam bir kanaat oluşmadı.
Biraz daha araştırdım:
"Hızlı" sadece bir işin yavaş olmadığını anlatıyor. Başka bir bilgi içermiyor.
"Hızla" ise, işin sadece yavaş olmadığını değil; taşın sert bir şekilde indiğinden bahsediyor.
Benim bu konuyu da, D.T.C.Fak.de görevli hocama danışmam gerekiyor. İçinden çıkamadığım şeyleri, e_mail ile ona yazıyorum, sağolsun o da aynı yolla bana cevap yazıyor.
Selam ve saygılarımla.
Şimdi bloğumun okuma listesine tıkladım da, sizin blog yazılarınız akışa düşmüyor. Haberiniz olsun dedim. Sizi takipteyim neden yok oldu yazılarınız anlamadım.
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilOkuma listesindeki karşılaştığınız durumla ilgili verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim. Evet, okuma listesinde ben de bazı arkadaşlarımın paylaşımlarını göremiyorum. Acaba, bunun nedeni şu durum olabilir mi? Şimdi okuma listesinde daha önce bakıp göz gezdirdiğiniz paylaşımlar, bir sonraki okuma listesine tekrar girdiğiniz de, o daha önce gördüğünüz paylaşımlar yer almıyor olabilir. Çünkü onlara daha önce baktınız ya, ikinci kez girdiğinizde ise, eğer o paylaşımlarını göremediğiniz kişi yeni bir şey paylaşmışsa belki o zaman görünüme giriyor olabilir mi? Yoksa, o kişinin paylaşımları okuma listesinde yer almıyordur.
Şimdi okuma listesinin yazılımında hangi mantık uygulanarak yazılım kodlanmış, bu konuda bizim bir bilgimiz yok. Yani okuma listesinin çalışma prensibi konusunda tam bir bilgi sahibi değiliz. Blogger'in tüm bu proğram ayarlarını, deneme yanılma yoluyla öğreniyoruz.
Ben sizin tüm son paylaşımlarınızı daha önce görüp baktığım ve incelediğim için, bir daha bana o incelediğim paylaşımlarınız listelenmiyor herhalde. Yeni bir yayın yoksa, hiçbirini göremiyoruz. Eğer yeni bir yayın listeye girmişse, o zaman o yeni yayınla birlikte diğerleri de ardı sıra listede yer alıyor gibi sanıyorum. Ama tam emin değilim. Tekrar okuma listesini ciddi bir şekilde gözlemleyerek bu işin doğrusuna ulaşabiliriz.
Selam ve saygılarımla.
Valla anlayamadım takip ettiğim iki bloğun (biri siz, biri "Bir", belki başka bloglar da var çok bakamadım) hiçbir paylaşımı düşmüyor akışa ama başka blogların duruyor.
YanıtlaSilBenden de selamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilBazen böyle Blogger uygulamalarında sürpriz kilitlenmeler oluyor. Biraz bekleyelim, bu sorunu sadece zamanın çözeceğine inanıyorum. Çünkü karşılıklı birbirimizi takip eden bloglarız. Ben sizi okuma listemde görüyorum.
Peki okuma listesinde iken sağ üst tarafta yönet link komutu var ona tıklayın ve takip listesini açın bakın, oradaki listede kimler var, örnek beni görebiliyor musunuz?
Bunlar çözüm değil de, dediğim gibi zamanla kendiliğinden düzelecektir.
Selam ve saygılarımla.
Benim sayfama gelin, izleyiciler listesi eklentisinden "takip etmeyi bırak" deyin, daha sonra da tekrar takip et butonuna tıklayın. Takip etme onayını tazelemiş olacağız. Ondan sonra tekrar okuma listenizi kontrol edin. Ben bunu takip ettiğim blog sayfalarında hep yaparım. Üyeliğimi tazelerim.
Selam ve saygılar.
Kusura bakmayın Recep Abi, bu yanıtınızı görmemişim. Neyse ki, sorun kendiliğinden çözüldü. Sizin de, diğer arkadaşın da yazılarını okuma listemde görebiliyorum.
SilSelamlar, saygılar.
Merhabalar.
SilBu tür sorunlar yaşadığınız da, Blogger'in kumanda paneline girerek, ilgili bölümleri karıştırmaya korkmayın; ne sayfanıza, ne de bilgilerinize asla zarar veremezsiniz. Bu ayarların hepsinin geri dönüşü vardır. "Silmek" ve "Kaldırmak" gibi işlem sonuçları eyleme geçmeden sizi zaten tekrar uyarıyor; sadece bastığınız butona verilen cevapları dikkatli takip etmeniz yeterli olur.
Selam ve saygılar.
Bir dokunuş anlamı değiştiriyor işte. 😐 Bazen bir virgül, bazen bir selam .... ayrıntıların önemini fark eden güzel insanlara selam olsun.
YanıtlaSilSevgiler
Merhabalar Mai.
SilZiyaretinize, değerli yorum içeriğinizle paylaşıma sağladığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılar.
Recep hocam saygılar sunuyorum. Bir cümle içindeki yanlışın doğruya döndürüldüğünde daha değerli bir anlam kazanmasına tanık olmamıza vesile oldunuz. Var olun, değerlisiniz.
YanıtlaSilMerhabalar Murat Karakılıç, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Murat kardeşim, kitap yazmak bir kabiliyet işi. Ben asla öyle uzun metrajlı kitap falan yazamam. Benimkisi işte ancak en uzun bir sayfalık yorum kadar olur.
Herkes meramını ne konuşma dili ile ne de yazma dili ile güzel anlatamaz, ifade edemez, bu biraz Allah vergisi, biraz da çalışıp, didinip öğrenmekle olur. İnsanın kendini anlaşılır bir şekilde ifade edebilmesi bile bir kabiliyettir.
Hatasız kul olmaz! Hatasızlık ve kusursuzluk Yüce Allah'a mahsus bir sıfattır. Elbette hepimiz hata yapabiliriz. Önemli olan hataları fark edip, dönüp, düzeltmektir.
Benim bu çalışmalarımın amacı popüler olmuş yazarların kusurlarını bulmak değil; anlatım bozukluklarına örnekler göstermektir. Bunu yaparken de gerçek hayatta yapılanlardan örneklemektir.
Burada sıraladığım konuların sizin bana yazdığınız yorumunuzla alakalı bir tarafı yoktur. Sakın yanlış anlamayın. Yorumunuz vesilesiyle bu konulara değinmek istedim sadece.
Selam ve saygılarımla.
En güzel yerinde yakalamışsınız yine.. İnsanlar kitap yazıyorlar ve bu yazılanlar bir editör tarafından kontrol ediliyor ancak yine de böyle hatalar yapılıyor.
YanıtlaSilMerhabalar Mehpare Öğüt Şengül.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Anlatım, dil, imla vs. bozukluklar illaki oluyor. Olmaması mümkün değil. Bizlerin bile paylaştığımız yazılarımızda ve yorumlarımızda anlatım bozuklukları ile ilgili hatalar oluyor. Ben bu noktada, yapılabilecek hataları açığa çıkarıyorum. Belki bazı blogcu arkadaşlarım beni hata bulucu gibi görebilirler. Önemli olan hatayı görmek ve düzeltmektir.
Selam ve saygılarımla.
Lisedeyken, her ne kadar matematik bölümünü tercih etsem de edebiyat dersini çok severdim. Öğretmenimiz, sizin örneklediğiniz konuda şöyle bir örnek vermişti; hiç unutmam.
YanıtlaSilÇocuk, askerden babasına mektup yazmış: "Ölürüm sanma dönerim."
Bu cümlede virgülün konulacağı yer ne kadar önemli! Bir insanın yaşama ve ölme arzusunu bile etkileyebiliyor.
Aklıma geldi, paylaşmak istedim. Ben de olabildiğince noktalama ve yazım kurallarına dikkat ederim, bu konuda özen gösterenleri de saygıyla takdir ederim. Emeğinize sağlık. Selam ve saygılarımla 🌺
Merhabalar Evde Yazar.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuz ile paylaşıma sağladığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
Şu anda siz matematikçisiniz değil mi? "Ölürüm sanma dönerim." İşte burada virgülün gücü ortaya nasıl da çıkıyor.
Tekrar çok teşekkür ederim. Sağ olun.
Selam ve saygılarımla.
Evet, mühendislik okudum. Ama edebiyat tutkum çocukluğumdan beri devam ediyor. :)
SilMerhaba Evde Yazar.
SilOkumuş insanlara karşı çok büyük bir saygı duyuyorum. Onlara çok değer veriyorum ve okumuş insanlar, benim başımın tacıdırlar.
Selam ve saygılarımla.
Editör önemli en iyi yayın evlerinden çıkan kitaplar da bile çok büyük hatalar oluyor maalesef
YanıtlaSildikkatinizden kaçmamış sizin de tebrikler
Merhabalar MAVİANNE.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyaret ve değerli yorumunuz ile paylaşıma sağladığınız katkı ve destek için çok teşekkür ederim.
Siz de çok iyi bir kitap okuyucusunuz; okuduğunuz kitaplarda böyle anlatım bozuklukları ile karşılaşırsanız, altını çizin ve siz de paylaşın. Bu tür paylaşımların hepimize yararı var.
Selam ve saygılarımla.
Orhan Pamuk okuyamıyorum. Yersiz bir abartmanın ürünü bence kendisi.
YanıtlaSilMerhabalar Manxcat / KuyruksuzKedi.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Efendim yorumunuzdaki saptamanıza aynen katılıyorum. Ben de Orhan Pamuk'un hiçbir kitabını okumamıştım. Kızım bu "Kar" isimli romanını daha önce almış, okuduktan sonra, okumak üzere bana verdi. Ben de okumak için elime aldığım da kitaptan hiçbir zevk alamadım. Denk geldiğim yerdeki basım hatalarını işte burada paylaşıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Cümlenin devamından bağlam çıkarmayı göz ardı etseydim ben de gerçekten "Taş kafa" olarak okuyacaktım. Tümleç eksikliği de gerçekten sinirimi bozan bir durum. Editörlerin üstüne düşmesi gerekiyor bu tarz yanlışları düzeltmek için. Bazen e-kitap okurken denk geldiğim yanlışları, "format çevirisinden kaynaklı hata" olduğunu düşünerek göz ardı ediyorum. Fakat fazlaca emek verilmiş bir basılı yayını okurken, iki kat dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Verdiğiniz örnek çok güzel yazınız için teşekkür ederim <3
YanıtlaSilMerhabalar Fikir Baloncusu.
SilZiyaretinize ve değerli yorumunuz ile paylaşıma sağladığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim. Bizim kuşağımız kitabı, en doğru bilgiyi veren ve içinde hiç yanlışı olmayan yazılı bir kaynak ve metin olarak bilir.
Ama günümüzde artık bu inanış kaybolmuştur. Siz de iyi bir kitap okuyucusunuzdur. Kitapları okurken, eğer dikkat ederseniz, o kadar çok anlatım bozukluğu ile karşılaşırsınız ki, artık bunun müsebbibi kimdir bilmek çok zor! Eğer hazırlanan kitap metni bir uzman editör tarafından tetkik edilmeden yayına verildiyse, yazar kabahatlidir. Ki, bir yetkin bir editör tarafından kontrol edildikten sonra basıma geçildiyse, hem yazar, hem de
editör kabahatlidir.
Türkçesi iyi bir okuyucu, bu tür anlatım bozukluklarını çözer, bocalamaz. Ama herkesin de maalesef Türkçesi o kadar iyi değildir. Ben kendim için kaç yıldır bu konuda uğraşıyorum, ama kayda değer bir mesafe alabildiğimi düşünmüyorum.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLAR SONRA YAYINLANACAK*