Kendini bilmeyen, kendi dışındaki dünyayı anlamlandıramıyor. Asıl önemlisi, kendini bilmeyen insan Rabb'ini hakkıyla bilme şansından mahrum kalıyor. Peki neden? İnsan kendi dışındaki varlık alemini bilmek için neden kendini bilmek zorunda?

İnsan, bu dünyaya "öteki"yle, yani kendi dışındaki insan ve varlıklarla yaşamak için gönderilmiş bir varlıktır. İnsan sıfatının kemale ermesi, ancak ortaklaşa bir hayat ile mümkündür. Örneğin konuşmak, ancak sizi dinleyen birinin olduğu bir ortamda anlamlı bir eylemdir. Aynı şekilde, insan tek başına kültür ve medeniyet üretemez. Bütün bunlar bireyin dışında başka insanların ve kollektif yapıların bulunmasını zorunlu kılar.

İnsanın bu çevreyle ve kelimenin en geniş manasıyla "öteki" ile ilişkiye geçebilmesi için kendisinin kim olduğunu bilmesi gerekir. Burada kendini bilmek, doğru ilişkiler içinde bulunmak olarak anlaşılabilir. Bizdeki tabiriyle insan ayağını yorganına göre uzattığında, kendi haddini de bilmiş olur. Buna göre kendini bilmek, sadece zihinsel değil, aynı zamanda ahlakı bir tavırdır.

Recep Altun