Yüksek ahlak anlamına gelen erdem, dünyanın her yerinde her zaman ihtiyaç duyulan bir güzel huydur. İyilik yapanlar, hakkı ve sabrı tavsiye edenler, özüyle sözü bir olanlar, muhtaç ve yoksula verenler, merhametliler, kimseyi incitmeyenler, selamı esirgemeyip hal hatır soranlar, adaletten asla şaşmayanlar; vatan, istiklal, hürriyet, namus gibi mukaddes değerler için fedakarlıkta bulunanlar, yaratılmış her varlığı Yaratan’dan ötürü sevenler vb. güzel davranış sahipleri erdemli insanlardır.

Bu niteliklere sahip insanlara her zaman ve her yerde, hele yaşadığımız bu devirde çok muhtacız. 

Erdemin kaynağı Allah inancı ve takvadır. Yüce Yaratıcı’ya iman eden, ebedi kitap Kur’an-ı Kerim ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olan kişiler elbette erdemlidirler. Çünkü erdemin olmazsa olmazlarından biri de dünya ötesi dünyaya ve büyük mahkemeye iman etmektir.

Erdemli insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda ağızlar tatlıydı, gönüller şendi; sofralar, kapılar, eller açıktı; diller, gözler ve nefisler kapalıydı. Böylesi altın asırlara özlem duymamak elde midir?

Zamanımızı erdemli asırlar gibi yapmak elimizde midir? Elbette… Yeter ki isteyelim, çaba gösterelim, azimle çalışalım. Her şeyden önce ilahi nizama uygun bir eğitim sistemi kurup nesillerimizi ona göre eğitielim.

Kaynak: Üslup Dergisi-Osman Yılmaz