Şiir


 “Şiir, kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır, başka bir şey değildir. Ama kelime nedir? Annedir, dosttur, kadehtir, hasrettir, hayaldir, yani bir manası, bir çağrışımı, bir gölgesi, hatta bir rengi ve tadı olan nesnedir. Kelime, insanoğlundan haber verir. İnsanoğlunu işlemek her sanatkarın boynunun borcudur. İnsanoğlu, dünyanın en zengin madenidir. Kelime dedik ama kelime boş bir kalıp değil ki; şairin hisleri, fikirleri, hayalleri dünya görüşü, felsefesi, her şeyi şiirde belli olur.

Şu var ki kelimeleri tanımak, sevmek, okşamasını bilmek lazım. Hangi kelime hangi kelimeyle yanyana geldiğinde nasıl bir ışık peyda olur? Bunu bilmek lâzım. Mallarmé'nin «Şiir, kelimeler dinidir.» demesi bundandır. Öyledir de.  Ata binmek, ok atmak, elbise dikmek, kundura yapmak, hattâ boyamak ne ise şiir de odur, yani ustalık ve ihtisas işi. En zengin bir malzeme, kötü şairin elinde berbat olur gider. Tıpkı harikulâde bir İngiliz kumaşının kötü bir terzi elinde heba olup gitmesi gibi. Sanat, terzilikte olduğu gibi, makas meselesidir. Makasdar olmak lazım.”

(Cahit Sıtkı Tarancı, Şiir Sanatı, istanbul 1989)

4+4+4










Başbakan rahmetli Turgut Özal’ın zamanında, Japon eğitim uzmanları ülkemize gelerek  ülkemizin eğitim sistemini incelemiş ve Sayın Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunları söylemişler: “Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!” Turgut Özal'ın “Nasıl?” sorusu üzerine : “Biz Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz.










Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazagi'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki: “Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çalışmazsanız 'atom bombası atılan yerleri işaret ederiz' sonunuz böyle olur.”









Özal’ın bürokratlardan biri atılır: “Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!”
Japon uzmanın cevabı tokat gibidir: “Sizin bir Çanakkale'niz, bizim on Hiroşima’ya bedeldir!

Yunusluk Yaraşır

Y. Emre Altıntaş'a İthafen

“Dayı” dedi, söz verdi
"Merak etme sen”
Aradan bir yıl geçti
Allah’ını seversen!

Bu bir yıl nasıl geçti
Onu gel sen bana sor
Vallahi canıma yetti
Anlatması çok zor!..

Söz namustur, şereftir
Tutulmak için verilir
Gerekirse söz için
Serden bile geçilir.

Eğer, gerçek Yunus isen
Ahde vefa et yeter!
Senden fazlasını isteyen
Olsun düşmanından beter!

Ben bunu bilir, bunu söylerim
“Zalim olma Yunus” derim
Yine de sen bilirsin, ama
Yunus’luk yaraşır, sana!..

Recep Altun