Prof. Dr. Hüseyin Atay, Kur'an'a göre Araştırmalar (VI) kitabında "Kur'an'ın anlaşılma yöntemlerini" 23 başlık altında toplamış. İlginizi çekeceğini umduğum bu konunun her gün bir başlığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu günkü başlığımız "SADAKAT VE EMANET"
Hz. Yusuf ve Efendisinin Karısı |
SADAKAT VE EMANET
Sadakat (doğruluk) ve emanet (güven); bu iki birbirinin tamamlayıcısıdır. Müslümanlar bunları eksik bilmektedirler. Doğruluk, sanki sadece söz söylerken doğru konuşmayı ifade eder. Aslında insanlar, bunu bile tam yapmamaktadırlar. Oysa doğruluk, insanın hem işinde hem de sözünde doğru olması anlamına gelen bir sıfattır. Kendisine güvenilen bir işte yan çizmek, işi gereği gibi yapmamak ve işe gerekli adamı almayıp kendi adamını almak, doğruluğa, İslamî sadakate aykırıdır. Kendi adamı diye yanlış olarak, iyilik yapayım derken başkasına zulmetmektir ve doğruluğu hıyanete çevirmektir. Güven de her hususta; işinde ve sözünde güvenli olmaktır. Kendisini güvensiz ve sadakatsiz tanıtan ve tanınmasına sebep olan kimse doğru ve güvenilir olmaktan çıkar. Böyle yapan, işini tam ve gereği gibi yapmadığı için haram yemiş olur.
Prof. Dr. Hüseyin Atay
(Kur'an'a Göre Araştırmalar-VI)
Bir sonraki konu başlığımız: "YALAN VE YANILTMA"
Prof. Dr. Hüseyin Atay
(Kur'an'a Göre Araştırmalar-VI)
Bir sonraki konu başlığımız: "YALAN VE YANILTMA"
8 Yorumlar
İşte bu kavramlarla bir topluluk zirveye ulaşır. Bunlardan mahrum olnalar da ayaklar altında sürünmeye mahkumdur... Ne diyor Kur'an kelamı: Her topluluk hak ettiği gibi yönetilir... Saygılarımla Recep Bey...
YanıtlaSilÇok doğru artık konuşurken bile doğru konuşamıyoruz hep bir yalan var cümlelerimizde.Hep bir sahtekarlık var davranışlarımızda örneğin bir yerde sıra beklerken bile tanıdıklarını önce alıyorlar bekleyenlerin hepsinin hakkına giriyorlar.Rabbim hepimizi ıslah eylesin.
YanıtlaSilMerhabalar Tülay Öğretmenim, hoş geldiniz!
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyaret ve konu ile ilgili değerli görüş ve düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
"Sünnet" konulu makalede kuru kuruya Allah'a olan imanın hiçbir topluma faydası olamayacağı, ancak Cenab-ı Hakk'ın sünnetine yani ilahi kanunlarına uyan ve riayet eden toplumların felaha kavuşacağı vurgulanmıştı.
Bu bağlamda Allah'ın dini olan İslam'a sımsıkı sarılmalıyız, kulların uydurduğu dine değil!..
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Hatice Avcı hoş geldiniz!
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli görüş ve düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Nefislerimizi terbiye edemediğimiz sürece bu böyle devam edip gidecektir.
Günümüz Müslümanlarının ahiretle ilgili hiçbir kaygıları yok!.. Varsa da bu dünya, yoksa da bu dünya... Cenab-ı Hakk, nefislerimizi iyilikle ıslah eylesin ve bizlere hidayet ihsan eylesin.
Selam ve dualarımla.
Sadakat ve güven öğretilir/öğrenilir duygular değil maalesef! Sadece duyulur ve karşılıklıdır diye umulur...
YanıtlaSilSevgi ve saygılarımla
Merhabalar Destiny, hoş geldiniz!
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli görüş ve düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Rabbim bizleri ıslah etsin diyorum.İyi kullarından doğru dürüst güvenilir kullarından eylesin.Bir dünya gailesi içindeyiz yeri geliyor ölümü,ahireti unutuyoruz Bize emredilen tarzda yaşasak ne bir dünyanın içinde olurduk.Hayırlı geceleriniz olsun. Yazılarınızdan çok faydalanıyorum sağolun.
YanıtlaSilMerhabalar Vişnap Macide, hoş geldiniz!
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli duygu ve düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Dualarınıza yürekten iştirak ediyor ve amin diyorum.
Selam ve dualarımla birlikte herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim. Allah'a emanet olun efendim, saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*