Bekaret


Kur'an'da zina sorunu bu kadar açık çözülmüşken İslam toplumlarında, hele Türkiye'nin bazı yörelerinde, bir şüpheden, iftiradan ya da babanın izni olmadan kaçıp meşru şekilde evlenen, yahut zifaf gecesi kansız olmasından dolayı dinî açıdan masum olan kızların babaları tarafından töre gereği ölüme mahkum edilip öldürülmeleri devam etmektedir. İslam dini açısından bu büyük bir rezalet ve cinayettir.  Laikçiler ve laikler dinin yanlış ve doğru hükümlerine karşı savaş verirken saçma ve insanlık dışı törelere de laikliği niçin uygulamıyorlar? Nerede kaldı laik kanunlar? Bu cinayeti işleten töre tapıcılığı, toplumun tümüne aittir. Burada katiller, konuşmaya başlayan iki yaşındaki çocuktan ölünceye kadar yaşayan kadın ve erkeklerdir. Çünkü, onlar bu töreyi yaşatıyor ve ne yapalım, töremiz böyle diyorlar. Töre onlara göre, Allah'tan daha büyük, daha önemli ve daha etkilidir. Din adamları da, bu töre tapıcılarına katılmakta ve onlar da töreye tapmaktadırlar. Diyanet İşleri Teşkilatı da bu suça ortaktır. Dinin gerçek hükmünü yerleştirene kadar her fırsatta açıklaması, toplumu uyarması ve doğruya yönlendirmesi gerekir. Fıkıh kitaplarında olduğu gibi, bugün tıp doktorları da, cinsî ilişkiye hiç girmemiş bir kızın bekaretinin çeşitli biyolojik sebeplerden olmayabileceğini veya bozulabileceğini açıklamaktadırlar.

Zifaf gecesi sabahı bekaret kanını gösterme geleneği de İslam'a aykırıdır. Bunun hem erkek hem de kadına zararı vardır. Erkek, o gece çok heyecanlı olup iktidarsız bir durumda olabilir. Artık, erkeğin erkekliği olmadığının dillerde dolaşması, ahlâkî açıdan, kişiliği aşağılaması açısından yanlıştır. Kızın da o anda kızlık zarı yerinde olduğu hâlde kan gösterilmediği için kıza itham ve suçlamalarda bulunulmaktadır. Kızdan kan akmaması da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda, en iyisi ve İslam ahlâkına uygun olanı kanın gösterilmemesidir. Fakihlerin görüşüne göre, böyle bir durumla karşılaşan erkeğin, karısını itham edip dünyaya rezil etme hakkı asla yoktur. Karısını boşamak isterse bile, başka sebep ortaya atması gerekir. Kız çıkmadı diye karısını babasının evine göndermesi ne kadar katilce ve ahlâksızca bir durum olur. Evet, zalimce, ahlâksızca, insan haklarına aykırı töreler kaldırılmalıdır. İslam'a uygun olan ve her müslümana yakışanın bu olduğunu anlamalı, toplumun bütün bireylerini katil ve cani olmaktan kurtarmalıdır. Çünkü, bu töreler olmazsa, babalar kızlarını, kardeşler kız kardeşlerini öldürmeyecek ve katil olmayacaklardır. Diyanet, namaz, oruç ve hacdan başka bir İslamiyeti niçin anlatmıyor? Toplumun huzuru ve ahlakı, cinayetlerin önlenmesi daha önemli değil midir? Kızını öldüren baba veya kardeşi namaz kılmakla katilliklerini ve cinayetlerini affettirebilecekler mi? Asıl katil toplumdur, toplumun baskısıdır.

Prof. Dr. Hüseyin Atay
Kur'an'a Göre Araştırmalar -VI

Yorum Gönder

16 Yorumlar

  1. Eğer islam tam manasıyla yaşanabilseydi, yaşadığımız yer cennet gibi olurdu. Ama burası Dünya.

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Yolcu, hoş geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza teşekkür ederim.

    Cenab-ı Peygamber'in vefatından henüz otuz yıl geçmeden müslümanlar arsında çeşitli sebeplerle ihtilaflar, ayrılıklar ortaya çıktı. Her bir grup kendini daha iyi müslüman gösterip halkı kendi tarafına çekmek için hadisler (sözler) uydurup onları Cenab-ı Peygamber'e isnat etmeye başladılar. Gruplar çoğaldıkça uydurma sözler (mevzu hadisler) de çoğaldı ve böylece sağlam hadislerle karıştı.

    O gündür bugündür İslam Dini'ni asıl mecrasından çıkararak bu hale getirdiler. Bugün bunları kimseye kabul ettiremezsin, çünkü günümüzdeki beyni yıkanmış, riyakar ve çıkarcı dincilerin çıkarlarına ve menfaatlerine dokunursun, daha evvelce de olduğu gibi... Gayret bizden, tevfik ve hidayet Allah'tandır. Doğrusunu Allah bilir.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  3. İnsan değerli ve onurlu bir şekilde yaratılmıştır. lakin insan doğuştan gelen değerini korumada bir takım iç ve dış etkilerden dolayı zorlanmış. Asıl yönelmesi gereken yoldan sürekli uzaklaşmış. Çözüm elinin altında iken farklı yollarda yöntemlerde bulmaya çalışmış çözümü. Sonun da kaybeden yine insan olmuş. Allah'ın kanunundan kitabından uzaklaşmış. Kendi koyduğu kuralları kanunları neredeyse Allah'ın kanunun önüne geçirmiş.
    Bu durumdan kurtulmak için eğitim de yeterli değil. Öyle ki bu tarz cahiliye adetlerini uygulayan kişiler kimi zaman eğitimli kişiler tarafından da gerçekleştirildiğini görebiliyoruz. Eğitimle birlikte zihniyetin de değişmesinin gerekli olduğunu düşünenlerdenim.
    Recep Bey, yine önemli bir konu gündeme almışsınız. Emeğinize sağlık.
    Selam ve saygılar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hanife Mert, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      Konuyu öyle güzel bir şekilde ele alıp izah etmişiniz ki, doğrusu ben ilave edecek bir husus bulamadım.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  4. Yazı çok güzel. Siizn emeklerinize ve yazanın yüreğine sağlık. Aynı fikirdeyim. Ayrıca teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar Nursevin Sönmez, hoş geldiniz.

    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyu paylaştığınıza ilişkin yaptığınız değerli yorumunuza teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  6. Recep Altun bey yazdıklarınıza katılıyorum ve Kur'an'ı kişiler okusalar bile mantıklarına uydurduğunu çok net bir şekil de görebiliriz.Topluma dini öğretebilsek kişinin Kur'an da nasıl olması gerektiği zaten yazıyor ama toplumun mantığın da kendine ait bir dini var maalesef bu çok acı sonuçlar getirebiliyor. Hocam görüşmek üzere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Sami Eski, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  7. Merhaba Recep Bey, babamın hastalığı ile ilgili değerli ziyaretleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
    Kıymetli bir yazı yayınlamışsınız.Ben de Sevgili Arkadaşım Hanife gibi düşünüyorum.
    Sağlık ve afiyet dileklerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Ahestebeste, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili paylaştığınız değerli yorumunuza teşekkür ederim. Babanıza da Cenab-ı Hakk'tan acil şifalar dilerim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  8. Değerli yazınız için teşekkürler. Tespitlerinize katılıyorum. Lakin "töre" illetinin "laiklik" ile bir alakası olduğunu sanmıyorum Recep Bey. Görüşlerinize saygım var. Lakin müsaadenizle kısaca şunu söylemek isterim.
    Laiklik bildiğiniz gibi "din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır". Bu olguyu bu şekilde kabul edenlerin yanı sıra laikliğin daha esnek bir tanımını ve işlevini savunanlarda yok değil. Laik düşünceyi savunan insanlar "töre" illetine karşı duruşu daha kararlı savunmaktalar. Töre ülkemizin her yöresinde görülmesine ve uygulanmasına rağmen; en çok can yakması Güneydoğu 'da gerçekleşmektedir. Güneydoğu'nun genel düşünce yapısı ise bellidir. Konu aslında güncel ve çok boyutludur. Kısa bir yazıyla açıklanması zor olduğu gibi, kısa bir yorumla da açıklanamaz . Bunu siz de biliyorsunuz. Yine de kısa yazıyla gündeme getirdiğiniz için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hüseyin Hocam, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli görüşlerinizi içeren o güzel yorumunuza teşekkür ederim.

      Söz konusu paylaştığım yazı Prof. Dr. Hüseyin Atay'a ait olup tespitler de ona aittir. Hüseyin Atay hoca, nereden nasıl esinlendi ve Laikçileri "töre" konusunda yardıma çağırdı bilmiyorum.

      Selam ve dualarımla.

      Sil

  9. İslam dini akıl ve mantık dinidir.
    Biz insanoğlunu hayvanlardan ayıran ise 'fikir' dir. Zira hayvanda da akıl var fakat fikir yoktur. Akla danışılmadığı zamanlarda hiç değilse fikredilebilmeli bazı şeyler. Körü körüne inanç bağnazlıktan başka nedir ki?

    YanıtlaSil
  10. Merhabala Destiny, hoş geldiniz.

    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değeli düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  11. Cehalet devam ettiği sürece bu sorunlar aynen var olmaya devam edecek. Cehalet devam edecek mi? Evet bence edecek. Maalesef çok ümitli olamıyorum artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Ahu, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi paylaştığınız değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*