Ak Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Prof. Yasin Aktay, Bayburt'ta katıldığı panelde, "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" dediğine dair haberi, Hürriyet gazetesinin 1 Aralık 2013 Pazar günkü gazetesinin gündem sayfasında okumuştum. 

Şimdi Prof. Yasin Aktay'ın akademik bir ünvanı var adam professör olmuş. Ben ise liseyi bile dışarıdan bitirmiş cahil bir adamım. Ben de bu kariyerimle hem de göğsümü gere gere "Türk diye bir ırk vardır ve ben de bir Türk'üm" diyorum ve şimdi gazetede devam eden haberin ayrıntılarına geçiyorum.

Panelde bir öğrencinin Prof. Yasin Aktay'a, "Sosyal devlet olmak için çoğunluğu oluşturan bir milletin milliyetçiliğinin ayaklar altına alınması sizce doğru mudur? " sorusunu şöyle cevaplamış: "Bu ülkede sadece Türkler üzerinden giderseniz bunun maliyeti çok fazladır. Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirirsin. Türkiye'de yaşayan diğer insanları memnun edemezsiniz. Diğer insanları kışkırtmış olursun. Onun için vatandaşlık bağına dayalı yeni bir millet tanımı yapmak çok önemli. Sana demişler ki, "Sen Türk'sün". Ne demek Türklük? İşte Orta Asya'dan gelmişsin. Bir bakıyorsun, kaçımızın dedesi Orta Asya'dan gelmiş? Bir sor bakayım gerçekten var mı böyle bir şey? O milletin yavaş yavaş zaten etnografyası da işlenmeye başlanıyor. Türk nedir mesela? İsmet Özel'in çok ilginç, çok güzel tahlilleri vardır. Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok."

Bunun üzerine bir öğrencinin "Türk diye bir ırk yok söyleminizi kabul etmiyorum. Dünya kadar imparatorluk yıkmış ve kurmuştur" tepkisi üzerine Prof. Aktay, "Türkiye'de o kadar insanın, 3-4-5-6 nesil öncesine baktığınız zaman, şimdi kendini zannettiğinden çok farklı çıkıyor insanlar" cevabını vermiş. 

Bu zamana kadar Türk diye bir ırkı ve Türklüğü kabul edenler, neden şimdi inkar ediyorlar? Türk diye bir ırkın varlığını ya da yokluğunu araştırarak zaten var olan bir ırkın varlığını ortaya koymak için zaman israf etmektense, asıl Türk''ü ve Türklüğü inkar eden ve kendini aydın sanan kişilerin neden şimdi böyle bir çıkış yaptıkları konusunu araştırıp ortaya koymanın daha isabetli olacağı kanısındayım. 

Prof. Aktay'ın bu talihsiz ve yersiz beyanını esefle kınıyor ve sözümü "Bu Vatanın" isimli şiirimden alıntı yaptığım dörtlükle tamamlamak istiyorum.

"Eli kalem tutan, vefasız bir aydını olana kadar
Keşke, dağlarında bir çobanı olsaydım bu vatanın
Belki o zaman kadrini bilirdim
Bu topraklar altında binlerce kefensiz yatanın."

Recep Altun