Ramazan ayı yaklaştıkça oruç tutacağım için çocuklar gibi sevinirdim. Sahura kalkmak ve iftar etmek bana tarifsiz bir mutluluk verirdi. İnsanları sahura kaldırmak için çalınan davulların seslerinden çok etkilenirdim. Davulcuları,  davulları ile birlikte sahurda izlemek bana ayrı bir keyif verirdi. Bizleri bir Ramazan ayına daha kavuşturan Cenab-ı Hakk'a sonsuz hamd ve senalar olsun.

Oruç dinin farzlarından olup, insanın bedeni ve ruhi terbiyesini amaç edinir. Orucun mantıki sonucu, insanı dinin diğer emirlerine ve yasaklarına uymasıdır. Oruç tutan kimse bunları yapmıyorsa, din emirlerinde mantıksız davranıyor demektir. Bu bağlamda oruç tutmak onu terbiye etmediği için dinin gayesi gerçekleşmemiş ve kişi boşuna aç kalmış olur.

Her şeyden evvel Ramazan-ı şerifi ihya edebilmeyi Allah azze ve celle'den "Allah'ım bu kıymetli ayda rızana uygun hareketler yapabilmeyi ihsan et." diye niyaz edelim. Bu ayı ahireti kazanmak için bir fırsat bilmeliyiz. Cenab-ı Hakk, bizden hoşnut olursa (şirksiz sahih imanla birlikte) belki ebedi kurtuluşumuza vesile olacaktır.

Ramazan-ı şerifinizin hayırlı ve mübarek olmasını dilemekle birlikte bu kıymetli ayda O'nun rızasına uygun hareketler yapabilmeyi cümlemize ihsan etmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ederim.

Recep Altun