Sinop'lu Diyojen |
Filozof Diyojen'in "gerçek adam"ı aramak için gündüz fener yaktığını herkes bilir. Fenerle ne aradığını soranlara, onların dikkatini çekmiş olmanın hazzıyla, "Adam arıyorum, adam!" dermiş. Yani demek ister ki, sureta adam/şeklen insan çok, fakat sireta adam/ahlaki ve manevi açıdan gerçek insan yok...
II. Abdülhamid'in kızı, babasının hatıratını ihtiva eden kitabında babasının, "Bu milletin uğradığı en büyük sıkıntı Kaht-ı rical meselesidir." dediğini nakleder. Ki, o koca sultan, sadrazam tayin etmek istemiş, fakat devlet adamı sıfatını taşıyan bir kimseyi bulamamanın sıkıntısı ile "Ah kaht-ı rical!" diye inlemiş.
Bu deyim Osmanlı'dan bize miras ve birçok sorunun kaynağını iki kelimeyle ifade edebilme yönüyle muhteşem bir kavramdır. Adam gibi görünen, ama adam olmayanların elinde kalan bir imparatorluğun neden yıkıldığı da bu iki kelimede gizlidir.
Kaht-ı rical, yani "Muteber adam kıtlığı"
Araştırma: Recep Altun
8 Yorumlar
MUteber Adam KITLIGI halen devam etmekte ki, Memleketi ne hale getirdiler...Ortalikta insan kilikli gezinen cookkkk seytanlar var....
YanıtlaSilGüzel bir haftasonu gecirmenizi diliyorum...
Merhabalar Yıldız, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete, yazdıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, çok doğru söylüyorsunuz. Ben de bu yaraya parmak basmak için, muteber adam kıtlığı anlamına gelen Kaht-ı Rical'i kaleme aldım.
Selam ve dualarımla.
Bu ülkeye adam gibi adam bir kez geldi, onun da kıymetini bilmeyenler var. Adam 4000 kitap okumuş, geometri dahil bir dolu kitap yazmış, dilbilimci kadar dile önem vermiş, yeni sözcükler türetmiş, birkaç yabancı dil bilen, ülkenin insanlarını düşman işgalinden kurtarmakla kalmayıp kılığına, kıyafetine kadar adam eden, bilime, sanata yönlendiren....opera bile onun sayesinde ülkeye girdi..kadın hakları keza...saymakla bitmez, ben onu Yeşilçam filmlerindeki Hulusi Kentmen'e benzetirim hani Kezban kılıklı Hülya Koçyiğit'i tepeden tırnağa değiştirir, şapkasıyla, tayyörüyle ve kıza kendine güven gelir, o da insanları tepeden tırnağa değiştirdi, paçoz paçoz dolaşmayın, Avrupalı gibi şık giyinin ki, kendinize güven gelsin diyerek bunu bile anlamadılar....çünkü İlber hocanın dediği gibi cahiller bir halt anlamaz, iyilerin kıymetini de bilmez. Atatürk'ün eşi ana dili gibi İngilizce, Fransızca bilen bir kadındı, hukuk tahsili yapmıştı. Şimdiki cumhurbaşkanı olacak adamın eşi ilkokul TERK! Kendisi de sahte diplomalı orta, lise bitirmişse belki! Baleye seks diyen bir dar ve yobaz kafa! Bu ülke ne günah işledi ki, böyle birinden, böyle birinin eline geçti?
YanıtlaSilMerhabalar Bücürük ve Ben, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete, paylaştıklarımızı daha bir anlamlı kılan ve değer katan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eşi ve benzeri olmayan müstesna bir kişilk ve bir kahramandı. Osmanlı'nın kaybediş nedenlerini çok iyi bildiği için, ülkeyi değişik bir formata sokmuştu. Ama ne yazık ki, onun değerlerini bir bir yok ediyorlar. Ülkeyi gerisin geriye götürmeye uğraşıyorlar. Halkımız da buna taviz veriyor. Gün gelecek herkes neyin eğri, neyin doğru olduğunu anlayacak, ama iş işten geçmiş olacak. O nedenledir ki, Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sahip çıkmaya çalışıyoruz, onun izinden gitmeye gayret ediyoruz. Atatürk, hiçbir zaman Allah yok demedi, İslam dini yok demedi. O sadece din ile devlet işlerini ayırdı ve herkes inandığında ve inancında hür dedi.
Selam ve dualarımla.
o zamanlar bir sadrazam sıkıntısı çekilirken şimdi insan bulmak çok zor kaldıki devlet adamlığı..sadece bu değil aslolan bir imansız dedikleri japonya kadar olamadığımız için utanıyorum şu durumlarımızdan..açık kapalı demeden açık arayan fesat kinci imanı maneviyatı bilmeyen bir topluma müslüman denilmesi büyük bir ironi haline geldi..ve arada kaybolan değerlerimiz..yüreğinize sağlık Recep bey..
YanıtlaSilMerhabalar Gülçin ve Şifalı Eller, Hoş geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
"...açık kapalı demeden; açık arayan, fesat, kinci, imanı, maneviyatı bilmeyen bir toplum..." Bu cümlede kastınızı ülkemiz olarak algıladım, doğru mu? Şayet kastınız buysa, aynen size iştirak ediyorum. Değerlerimizi yitirdik maalesef, tuhaf bir toplum olduk. Üzerimizde oynanan oyunlar buydu zaten. Hem dinimizi, hem de değerlerimizi yitirmemiz içindi tüm bu oynanan oyunlar ve başarılı da oldular.
Cenab-ı Hakk, ülkemizin ve milletimizin yar ve yardımcısı olsun. İnşAllah daha kötü bir şeyler yaşamadan şu sıkıntılarımızı da atlatırız. sınırlarımızda bir tane dost ülke olmadığı gibi, etrafımızda yanan ateş çemberi de gittikçe daralıyor.
Selam ve dualarımla.
Evet direk kendi ülkemin insanları için söyledim. Aydın denilince Atatürk akla geliyor dinci denilince yobaz akla geliyor kapalı görünce ayrı açık görünce ayrı fikir ve düşüncelerimizin fakiriyiz açıkçası hala görüntüyle uğraşıyorken beyinlerimiz yenilirken tv lerle okumanın ne olduğunu unuttuk kültür ve değerlerimizi bilmiyoruz v.b. gibi bir çok şey yüzünden ortalık kişilik yoksunu insanlardan geçilmez oldu yorumlarıma verdiğiniz değerli cevaplarınız için çok teşekkür ederim saygılarımla :)
YanıtlaSilMerhabalar Gülçin ve Şifalı Eller, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Beni aydınlattığınız için ayrıca teşekkür ederim. Cenab-ı Hakk, nefislerimizi iyilikle ıslah eylesin.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*