"...Annemin iki çocuğu ölü doğmuş, birini de düşük yapmış. O zamanlar biz Moda Bahariye'de kirada oturuyoruz. Ev sahibimiz İstefo, karısı Andromaki ve kızı Fofi (benim arkadaşım). Ayla'nın kaçırıldığı zamanlar (Ekim 1961). O zamanlarda İstanbul'da ve Kadıköy'de yaşayanların çok iyi bildiği bir olaydı bu. 

Ayla hala bulunamadı ama ailesi ona bir anıt mezar yaptırmış. Sonraları bir gün anıt mezarı, çok sevdiğim, hayatımın amacını gerçekleştiren kişinin makamını ziyaret etmek için gittiğimde görüyorum.

Annem her hamileliğinin sonunda, yani dokuz ay on gün sonra annesini manada görüyor. Annesi rüyasında eline bir saksı alıp içindeki bir çiçeği koparıp geri gömüyor ve böylece o çocuğun da öleceğini biliyor.

Kadıköy'e taşındıklarında bir komşusu bu duruma çok üzülüyor ve onu Yeşilköy'de bir hocaya götürüyor. O zamanlar Yeşilköy'e, önce trene, sonra atlı arabaya binilerek varılıyor. Hocanın adı Cennet Hoca ve anneme diyorki; "şimdi sana bir su vereceğim, üç gece bu suyu iç ve gördüğün rüyayı bana anlat."

Annem üç gece bu suyu içince rüyasında koşan yağız atlar görüyor ve bunu Cennet Hoca'yla paylaşıyor. Cennet Hoca, "Senin bir çocuğun olacak" diyor. (Daha annem hamile değil.) "Lehimsiz gümüş bir halka yaptırın, bu çocuk doğarken çocuğu içinden geçirin" diyor. (Doktor olan Mehmet amcam bunu gerçekleştirmiş.) "Bu bebek için gerekli harcamaları 40 gün 40 Mehmet'ten dilenerek karşılayın, bir de size muska vereceğim, bunu o çocuğun etrafında bir yere koyun, zamanı gelince o bunu bulacak" diyor. 

Annem bu şartları gerçekleştiriyor ve 30 Ağustos 1954 tarihinde selli yağmurlu bir günde beni dünyaya getiriyor ve ben bir gün o muskayı gerçekten buluyorum. Lehimsiz gümüş halka, 40 Mehmet ve diğer her şeyin şu anda kuantum alanındaki bir gerçeklik olduğunu biliyorum. O zamanlar hacı hoca işiyken, sonraları bunun bir fiziksel bilim olduğunu öğreneceğim..."

Rengin SAKAOĞLU

"Güneş Bazen Mavi Doğar" Kitabından alıntıdır. 

Ben bu alıntıyı yorumsuz sizlerle paylaşıyorum. Bu yazıyı okuduktan sonra bu konuda mutlaka söyleyeceğiniz şeyler olacaktır. Düşüncelerini paylaşacak okuyuculara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.