Merhabalar.
Paylaşmak denilince hepimizin aklına önce, insanın elinde bulunanlar ile fazlalıklarının ihtiyaç sahiplerine verilmesi şeklinde gelir. Oysa paylaşmanın kapsama alanı o kadar çok büyüktür ki, paylaşmak uçsuz bucaksız bir kavramdır. Maddiyatın dışında saygı, sevgi, sevinç, kıvanç, adalet, yaşam, hak ve hukuk da paylaşılmalı. Paylaşmayı bilen, yaşamayı da biliyor demektir. Paylaşmayı bilmeyen, yaşamayı da bilmiyor demektir.
Paylaşmak seni mutlu ediyorsa, yaşamak da seni mutlu ediyor demektir. Tüm dinlerin amacı nedir? İnsanı, dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmaktır. O halde aldığın değil, verdiğin ve paylaştığın senindir. Paylaşacağın her şey, paylaştıkça çoğalır ve bereketlenir. Cimrilik yaptığın ne varsa, onun da bereketi kaçar ve azalır.
Acı, keder, tasa, kaygı ve üzüntülerimizin de üzerimizdeki yükünü hafifletmek babından eş ve dostlarımızla paylaşmalıyız.
Tüm bu açıklamalara göre, şu üç günlük dünyada kazançlı çıkmak istiyorsak, neyimiz varsa paylaşalım; azalır da bize yetmez korkusuyla paylaşmaktan çekinmeyelim. Bu dünya herkese yeter...
Selam ve saygılarımla.
22 Yorumlar
Merhabalar,
YanıtlaSilÇok doğru şeyler söylemişsiniz. Paylaşmak çok güzel şey, tabi bunu anlayıp kıymetini bilene.
Selam ve saygılarımla. :)
Merhabalar Duygu Emanet, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşmanın ne kadar onurlu, kazançlı ve bereketli bir erdem olduğunu bilenlerin çoğalması arzu ve temennimizdir. Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla kalın.
Dünyayı paylaşıyoruz ama bazen ufacık bir şeyi paylaşmayı beceremiyoruz ne yazık ki. Çocukları eğitirken onlara en çok bu konuda örnek olmalıyız belki de.
YanıtlaSilMerhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Çok güzel bir noktaya değinmişiniz. Maalesef çocuklarımız paylaşmayı hem bilmiyorlar, hem de sevmiyorlar. Paylaşma konusunda çocuklarımızı eğitirken, onlara iyi bir örnek ve rol model olalım.
Bahsettiğiniz gibi kocaman dünyayı paylaşırken, ufacık bir şeyi paylaşmak istemiyoruz, gözümüz daralıyor. Bu tür cimrileşme hastalık boyutunda olup, bu hastalıktan da kurtulmamaız gerekiyor.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla kalın.
Paylaşmayı geniş kapsamlı olarak ele almanız övgüye değer. Paylaşma kültürü, paylaşma değeri taa küçük yaşlardan itibaren öğretilmeli.
YanıtlaSilBöylesi güzel yazıların devamı dileğiyle selâm ve sevgiler...
Merhabalar Sabahattin Gencal, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Sayın Sabahattin hocam, beğenmenize ve katkıda bulunmanıza çok sevindim. Çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun.
Sizin de değindiğiniz gibi, paylaşma kültürü ve paylaşma değeri taa küçük yaşlardan itibaren öğretilmeli, çünkü ağaç yaş iken eğilir.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı günler dilerim.
Merhabalar,
YanıtlaSilPaylaşmak benim de çok önem verdiğim duygu ve davranışlardan biri. Paylaşmasını bilmeyenlerde bencillik, duyarsızlık, boş vermişlik gözlüyoruz. Çocuklar ve gençler ancak görerek, yaşayarak, uygulamalarla paylaşmayı öğreniyorlar. Belki de gördükleri olumsuz örnekler onları paylaşmaktan alıkoyuyor.
Bilgilerinizi paylaşmada ne kadar cömert olduğunuzu biliyorum.
Geçmişteki bazı değerlerimizi kaybettik.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Makbule Abalı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bildiğim kadarıyla paylaşmak, tüm toplumun ortak bir sorunu. Üstesinden gelmek için herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Bu bağlamda herkes paylaşabildiği kadar paylaşmalı ve karşılığında da bir o kadar mutlu olmalı.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı günler dilerim.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilNe kadar güzel düşünüyorsunuz ve ideali de bu ama insanların maalesef sadece bir kısmı paylaşmayı seviyor.
Gazetelerde (gerçi artık gazete almıyorum internette de gazeteyi okuyabiliyorum) okuyoruz 2 metre arazi için alıyor tüfeği eline, amcasının dört oğlunu, amcasını katlediyor.
E? Lan gireceğin zaten 2 m. toprak.
Paylaşmaya en büyük engel insanın PARA HIRSI. Maalesef hayvani bir duygu bu aslında. Hani iki köpek kemik bulur birbirini öldürür aynen. İyi de sen köpek değilsin insansın bırak amcanın arazisi senden 2 metre fazla olsun ne olacak? Yok işte o an hayvan seviyesine iniyor.
Çocukken bu tür insanları yanlış eğitiyorlar, oyuncağını paylaşmayan çocuklar var, işte daha 3 yaşında oyuncağını paylaşmazsa, 20 yaşına gelince de amcasının oğlunu 2 metre arazi için vurur.
Hele dinler....maalesef dinlerin amacı dediğiniz gibidir ama uygulamada yani gerçekte tam tersidir, uzun konu olduğu için girmiyorum. Dinler maalesef masaldır, efsanedir, söylentilerden ibarettir. Şimdi birisi "Rüyamda gördüm oğlumu Allah'a kurban edeceğim" derse, hemen polisler gelir, "At o elindeki bıçağı, kaldır ellerini! At, teslim ol! Çocuğun yanından uzaklaş!" der, adamı da psikiyatri koğuşuna yatırırlar. :)
Bu dünya dinlerden çok çekti, dinler paylaşmayı öğretmedi tersine ayrıştırmayı hatta çalmayı, çırpmayı öğretti, teşvik etti. Hristiyan Müslüman'ın malına, canına çöktü, Müslüman "kafir" bellediğinin malına, canına çöktü. Tüm dinlere limon sıkayım o yüzden yani kusura bakmayın.
Keşke dinler ortadan kalksa da yerini söylediğiniz üzere paylaşıma dayanan barış dolu adil bir dünya alsa.
Selamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürükveben, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşmada yaşanılan sıkıntı ve sorunları ne güzel dile getirmişsiniz. Yarım metre toprak benim olsa ne olur, olmasa ne olur. Konu aslında toprak değil, toprak sadece araç, amaç karşı taraftakini alt edememe, isteklere boyun eğme ve yenilgiyi kabul etme aşağılık duygusudur. İşte bu duygular yüzünden silahını çekip karşı tarafı öldürüyor. Ölen de öldüren de suçlu. Kimse aşağıdan almıyor. Kimse büyüklük gösteremiyor. Sonuç olarak böyle acı ve üzücü tablolarla karşılaşıyoruz.
Dinlerin topluma faydasından çok zarar verdiği konusunda sizinle aynı fikirdeyim. İki insan, ikisi de müslüman, ama aralarındaki çok basit bir konu yüzünden birbirlerine zarar veriyorlar. Oysa İslam dini sevgiyi, saygıyı, barışı, huzuru ve kardeşliği ön plana çıkarıyor. İnsanlar da bu değerleri ön plana çıkaramıyorlarsa, o zaman bu dinlerde bir sorun var demektir. İnsanlar zaten sorunlu, dinler de insanlardaki bu sorunlara bir çözüm üretmek için gönderilmediler mi?
Eşref-i mahlukat olarak teçhiz edilmiş bu insanı dinler de dahil olmak üzere hiçbir şey terbiye edemiyorsa, yoldan çıkmış bu güruhu ne terbiye edecek, ben bir çözüm göremiyorum.
Bu güruhlarda maddiyata önem veren ve maddiyatı öne çıkaran çocuklar yetiştiriliyor. Bunlar büyüdüklerinde ülkenin idaresinde söz sahibi olacaklar. Artık gerisini siz düşünün.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı günler dilerim.
Azalacak diye paylaşmaktan korkmayalım paylaştıkça çoğalır.
YanıtlaSilMerhabalar Ankarapostası, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaştıkça çoğalacağının şuur ve bilincinde bir toplum olmamız arzu ve temennisiyle birlikte sağlıklı günler dilerim.
Selam ve saygılarımla.
insan bişeyleri yaşarken bunları düşünemiyor da ilerde iş işten geçince içi szlıyor.
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, maalesef dediğiniz gibi yaşantımızda böyle durumlarla çok karşılaşıyoruz. İçimizi sızlatacak durum ve davranışlardan uzak durmamaız arzu ve temennisiyle birlikte sağlıklı günler dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba. İnsanın paylaşacak sevdikleri olmadıktan sonra sahip oldukları anlamsız geliyor bana.
YanıtlaSilMerhabalar Mavi Anemon, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Elbette bir insanın sahip oldukları, paylaşacak sevdikleri olmadıktan sonra anlamsız gelir. Zaten paylaşmak, paylaşacak sevdikleri olduğunda bir anlam ve değer kazanır.
Paylaşıma yaptığınız değerli katkı ve tespitiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Yine çok güzel bir konuya çok ince bir bakış açısıyla değinmişsiniz Recep Bey. Paylaşıldıkça güzellikler çoğalırken, dertler, sıkıntılar azalıyor, paylaşmanın en güzel yanı bu. Bizim kültürümüzün önemli bir parçası paylaşmak, başka kültürlerde çok az örneği var. Misal ben burada pişirdiğim bir şeyden komşuma verince çok şaşırıyor, hatta almak istemiyor. Ben karşılığında bir şey veremem diyor. Bunun önemi olmadığını, bizim kültürümüzde ikram etmenin normal olduğunu, karşılık beklemediğimizi anlatmakta zorlanıyorum. Gerçi şimdi alıştı ama verdiği tepki bizim kültürümüz için çok yabancı. Neticede oldukça yıpratılmış olmasına rağmen çok insancıl bir kültürümüz var ve paylaşmak da en önemli öğelerinden biri. Elinize sağlık Recep Bey, selam ve saygılarımla efendim.
YanıtlaSilMerhabalar Dikiş Sevdası, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşıma duygu ve düşüncelerinizle yaptığınız katkıya ayrıca teşekkür ederim. Paylaşmak, aslında bizim fıtratımızda var, genlerimizde var. Ama artık paylaşmaya hep çekinir olduk. Bırakın paylaşmayı birbirimizden kaçmak ve uzaklaşmak için ne fedakarlıklar yapıyoruz, ne cambazlıklar yapıyoruz. Sizinde değindiğiniz gibi kültürümüzün insancıl bir yanı olan paylaşmayı devam ettirmek ve unuturmamak adına her birimiz üstümüze düşeni yapmaya gayret göstereceğiz.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın. Cumanız hayırlı ve mübarek olsun.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilGünümüz insanı bu erdemli davranıştan maalesef uzak. Rabbena hep bana diyor. O kadar bencilleşmiş ki maddi şeylerini paylaşmadığı gibi maneviyatını güçlendirecek sevgiyi, dostluğu da paylaşmak istemiyor. Ne de karşısındakinin sıkıntısını... İşte insanımız böyle oldu. Oysa paylaştıkça çoğalır bereketlenir sahip olduğun ne varsa... Çok güzel bir konu seçmişsiniz. kaleminize sağlık. Sağlıklı günler.
Merhabalar Hanife Mert, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Değerli görüşlerinizle Paylaşıma yaptığınız katkıya ayrıca teşekkür ederim. Paylaşma konusunda içinde yaşadığımız toplumun durumunu bilmekle birlikte çocuklarımıza paylaşmayı öğretme konusunda onlara iyi bir örnek olmak zorundayız. Paylaşmasını öğrenmeyen çocuk büyüdüğünde sadece kendini düşünen bir birey olarak, yaşadığı topluma hiçbir faydası olmayacaktır. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir toplum yaratmanın ön koşullarından birinin de paylaşmak olduğunu dikkate alarak, çocuklarımıza paylaşmayı bilinçli bir şekilde öğretmeliyiz.
Selam ve saygılarımla.
Paylaşmak öğretildi bize küçükken ama yolda büyürken bazılarımız o duyguyu kaybetti. Geçenlerde "bir kelime" serisinde "izale-i şuyu" kelimesinden bahsetmiştiniz.
YanıtlaSilMaalesef bu kelime bana paylaşmamayı bağıra bağıra öğretti. Ama sadece aile arasında. Yoksa ben kendi seçtiğim dostlarımla herşeyimizi birlikte öyle güzel paylaşıyoruz ki, hayat yaşanır oluyor bizim için. Konuyu işlediğiniz için teşekkürler.
Selamlar,
Merhabalar Momentos, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşmak güzel olmakla birlikte elbette bazı aksaklıklar da yaşanabilecek. Paylaşmayı hak edenler olacak, hak etmeyenler olacak. "İzale-i Şuyu" kavramının dilimizdeki karşılığı "ortaklığın giderilmesi" Mirascılardan birinin karşı mirascılara açtıkları ortaklığın giderilmesi davasının adı da "izale-i şuyu" dur. Bu kavramın adından bahsedildiğin de duyanların çoğunluğu bu kavramdan nefret eder. Her an ben de bu kavramla karşılaşıp muhatap olabilirim. Siz de artık bu konu üzerinde fazşla üzülmeyin, bu kavramı gündeminizden uzak tutmaya gayret edin. Unutmak ve sabretmekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden.
Paylaşıma yaptığınız değerli katkınızdan dolayı ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*