Resim İnternetten Alıntıdır.

Merhabalar.

Önümüzde bir erken ya da baskın seçim görünüyor. Aslında bu erken seçim, bir kader seçimidir. Çünkü ya gerçek bir çağdaş demokrasi sağlanacak; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olacağız, ya da yurttaş olmaktan çıkıp bir otoritere biat etmiş Ortadoğu ülkesi haline geleceğiz.

Bu kader seçiminin mutlaka güvenlik içinde yapılmasının sağlanması gerek. Eğer bu sağlanabilir ve bu ucube tek adam rejiminin iktidarı seçim yoluyla değişirse, ülke huzura ve güvene kavuşur. Millet İttifakı'nın, Türkiye'nin kader seçimi ve geleceği üzerinde kumar oynama hakkı ve lüksü yoktur.

Seçim gününün açıklanmasından oy verme gününe kadar parti devletinin, devlet partisine maddi manevi her türlü imkanı aktaracağında kuşku yoktur. Seçmen kütüklerinin ve listelerinin hazırlanması anayasaya aykırı olarak İçişleri Bakanlığı'nın Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmekte, sayılan oylar Adalet Bakanlığı'nın UYAP sisteminde toplanmaktadır.

SEÇSİS sistemi ayrı bir kuşku konusudur. RTÜK, Anadolu Ajansı, TRT, geri dönmeyen devlet bankası kredileri ile kurulan yandaş medya, seçim öncesinde ve sırasında iktidar partilerinin yanında olacaktır. YSK'nin geçmiş eylemleri geleceğin teminatıdır. Seçmen listelerinin binalarda oturanlar üzerinden değil, soyadına göre düzenlenmesi, denetleme yönünden ayrı bir sorundur. Geçici koruma altındaki Suriyeli, Afganlı, diğer ülke vatandaşlarının kaçının T.C. vatandaşlığına alındıkları ve kimlikleri belli değildir. Çare, muhalefet partilerinin güç birliği ve işbölümü yapmalarındadır. 

Cumhuriyet kurum ve kuruluşu, bugün nasıl bir cemaat, mezhep, tarikat ve parti yapısı haline getirildiyse, olması gereken haline de ancak o yetkilerle getirilebilir. Millet İttifakı'nın, Türkiye'nin kader seçimi ve geleceği üzerinde kumar oynama hakkı ve lüksü yoktur. İstanbul seçimlerindeki işbirliği örnek alınmalıdır.

Selam ve saygılarımla.

Kaynak: 05.01.2022 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi (Işık Kansu)