Merhabalar.

Bin yıldır bu toprağın insanını bir arada tutan;sevgi, saygı, barış, dayanışma, erdem ve ahlak gibi ortak değerlerde ciddi aşınmalar yaşandığının, devlet ve toplum yapısının büyük ölçüde yıprandığının herkes farkında. Bu noktada, Türkiye bir beka tehlikesine sürüklenmektedir. Ne var ki, söz konusu sorunlar, önceliği geçim sıkıntısıı olan halkımızın gündeminde olması gereken sırasında değildir. 

Türkiye'nin söz konusu bunalımdan çıkartılması ve sağlıklı bir sosyoekonomik kalkınma sürecine sokulabilmesi için iş, aş ve demokrasi odaklı güçlü bir sosyal devlet anlayışına ihtiyaç vardır. Siyasetin elinin uzanamayacağı, özerk ve güçlü yeni bir kamu girişimciliği modeli oluşturulmalıdır. 

Bir devlet ekonomiye müdahale edecek araçlardan yoksun ise o ülke yarı sömürge demektir. Osmanlı önce yarı sömürge olmuş sonra borçlarının faizini ödeyemez duruma gelince de batmıştır. Günümüzde ülkeleri dışarıdan yıkmak mümkün değildir. Dış güç ABD bile olsa, Türkiye ölçeğinde bir ülkeye hiçbir şey yapamaz. Bizim gibi bir ülke, ancak ve ancak içeriden yıkılabilir. Halk aç kalırsa ne yiyecek? Birbirini yer. İşte beka meselesi burada yatıyor. Türkiye yüksek enflasyon, işsizlik ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya.

Türkiye'nin sorunlarının çözümü için ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da kurtarıcı aramaya gerek yok. Bu ülkenin kendi sorunlarının üstesinden gelebilecek birikime, akla ve deneyime sahip insanları ve sağlam bir geleneği var. Yeter ki; milletin ve devletin bekasını tehlikeye sokanların gerçek yüzünü görelim ve anlayalım...

Selam ve saygılarımla.