Ölüme kanatlandı bozkırın vefa kuşu
Kopardılar sesini mor delisi yayladan
Hüzün gölünde akşam sazların kıyamı var
Sevda ayininde semaha duran
Bir turnayı vurdular
Kızıl bir yağmura durdu bulutlar
Eğilip geçerken güneş akşamın kapısından
Günün son demiyle devrildi yandı sular
Katarın en önünde gümüşü parıldayan
Bir turnayı vurdular
Önce kana batan sureti düştü göle
Nefesini çaldılar kül renkli bir atlastan
Selamlar kesildi hoyrat bir ses ile yar
Yorgun kanatlarıyla akşamı arşınlayan
Bir turnayı vurdular
Gümüşten tellerini gökten usandırdılar
Sarhoş barıdır artık çektiği halay
Ağlar cemresine ölüm karışan bahar
Göç yolunda haramiyi unutan
Bir turnayı vurdular
Bölündü sadakatin o en beyaz uçuşu
Vurulan soylu kuşun eşi geride kalan
Ömrün son çizgisinde dönmeye başlar intihar
Yüreğinde karanfiller taşıyan
Bir turnayı vurdular
İmdat Avşar
Kırşehir-Kaman-Eğitimci-Yazar-Müfettiş
İmdat Avşar, 05/05/1967 yılında Kırşehir’e bağlı Kaman’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kaman’da tamamladı. 1989 yılında Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Yüksekokulundan mezun olarak öğretmenliğe başladı. Malatya ve Erzurum illerinde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra 1993-1997 yılları arasında tekrar tahsil hayatına döndü. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği anabilim dalından mezun olduktan sonra 1999 yılında Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisansını tamamladı ve aynı yıl Iğdır iline maarif müfettişi olarak atandı. 2000 Yılında Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde doktora öğrenimine başladı ancak değişik sebeplerle doktora öğrenimine devam edemedi. 2014 yılından bu yana Kırşehir’de maarif müfettişi olarak görev yapmaktadır.
Güzel bir şiirmiş, yüreğine sağlık İmdat beyin.
YanıtlaSilMerhabalar yüreğimin İklimi.
SilŞiiri beğendiğinize sevindim. İşte şiir budur. Her ne kadar şair dizelerinde göç yolunda henüz daha gölün üzerinde uçarken avcı tarafından vurulun bir turnayı anlatsa da aslında bu şiirde bir dirhem eti için vurulan sadece turna değildir; turna kadar güzel, suçsuz, günahsızlardır. Bahar bile ölüm karışan cemresine ağlıyor. Bu nasıl bir duygu selidir!
Selam ve saygılarımla.
Ah, çok güzel....ben biliyorsunuz kedi, köpek, hayvanları seven biri olarak çok seviyorum böyle şiirleri. Turnaları vurmasınlar :(
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilŞiiri beğendiğinize sevindim. Bizim yazdıklarımız şiir midir? Bakın işte şiir budur. Sevda ayininde semaha duran bir turnayı vuruyorlar. Anlatım zenginliğine bakın. Güneş hiç eğilir mi? Hem de akşamın kapısından geçen bir güneş. Yüreğinde karanfil taşıyan bir turnayı vuruyorlar. Sadakatin o en beyaz uçuşu turnanın vurulmasıyla yarıda kalıyor. Kalan eş ise, geride kalan ömrün son çizgisinde adeta intihar uçuşlarındadır...
Selam ve saygılarımla.