Merhabalar.
Yine ne yazacağımı, ne paylaşacağımı bilmez haldeyim. Aslında paylaşımlarımda zaman zaman hep ağladım. Artık ağlamak istemiyorum. Ağlayarak okuyucularımızı da üzmek istemiyorum. Biraz da takipçilerimize ve okuyucularımıza iyi ve güzel şeylerden bahsedip onları pozitif bir enerjiye boğalım istiyorum. Blog sayfalarımız ağlama duvarı olmasın istiyorum.
Batılılar bu işi öyle güzel halletmişler ki, emin olun dört yıl kadar Almanya'da kaldım, ağlayan bir Alman ile karşılaşmadım desem yalan olmaz. Onların da bizim kadar olmasa da kendilerine göre dertleri, sıkıntıları ve sorunları var; ama onlar, asla ağlamazlar. Onların ülkesi ile bizim ülkemiz arasında demokrasi, hürriyet, hak, hukuk, adalet ve sosyal devlet uygulamaları çok farklı. Bizim ülkemizde de tüm bu değerlerin adı var, tanımı var, kanunlarda yerleri var, ama uygulamaya gelince tüm değerlerimiz topal kalıyor. Belki bizim hiç bitmeyen karamsarlığımızın ve akabinde ağlama nedenlerimizden biri de bu olabilir. Ama her şeye rağmen, "kral çıplak" diyelim ama asla ağlamayalım.
Bizde bir ata sözü var "ele verir talkını, kendi yutar salkımı" diye, inşAllah bu ata sözünde olduğu gibi, salkımı yutanlardan değil de verdiği talkına uyanlardan oluruz.
Selam ve saygılarımla.


0 Yorumlar
YORUMUNUZ HEMEN YAYIMLANIR