Engin gönüllerin bahçesine uzanan,
Kırık dökük bir tahta merdivenin;
Bir ayağım en alt basamağında,
Bir ayağım sonrakine hazırlanmakta...

Yağmurdan, güneşten yarılmış,
Çivileri yerinden oynamış,
Çaresiz bakıyorum merdivene,
Tereddüt ediyorum taşır mı beni diye...

Çıkıyorum bir bir basamakları,
Büyük bir haz ve sevinçle,
Tam gelince orta yerine,
Kırılır basamak, düşerim ben yere,
Kimseler acımaz halime,
Bir de onlar vururlar,
Düştüğümde kırılan belime...

İşte dostlarım; budur, benim günahım,
İyilere lafım yok, kötüleredir ahım.
Sermayedir artık bana;
Acımasız yılların ağarttığı saçlarım...

Recep Altun