Rızıktan endişe etmemeli, bu yüzden doğruluktan ayrılmayıp haramlara düşmemeli. Rızık mukadderdir. Herkesin rızkı bellidir, artmaz eksilmez, rızkını almadan dünyadan ayrılmaz. İsteyene helalden gelir, isteyene haramdan. Gelen miktar aynıdır.

Ecel de bellidir, uzamaz kısalmaz, vakti dolunca dünyadan ayrılır. Kaza ve kader, hayır ve şer, zaten imanın şartlarındandır. Peki, daha ne istiyoruz, niye şükretmiyoruz? Rızkımız belli, ömrümüz belli, başımıza gelenler Allah'tan.

Yeryüzündeki her canlının rızkı Allah'a aittir. Hiç kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşup yemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine tastamam verilir. 

Her şeyin başı doğruluktur. Her işin nizam ve iltizamı doğruluk iledir. Peygamber efendimiz: "Doğru olunuz, doğruluk gerçeği, gerçek te cennet yolunu gösterir. Bir kimse doğruluktan ayrılmaz, doğruluğu düstur edinirse, Allah katında o kimse sıddıklardan olur." demiştir.

Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile ibadetten evladır. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir.

Kaynak: Semerkand