Köyün birinde bir köylünün ahırındaki öküzünün başına kazara bir çömlek geçmiştir. Öküzün sahibi ahırda bu durumu görünce, çömleğe ve öküze zarar vermeden çömleği kendi imkanıyla çıkarmaya çalışmışsa da, çömleği öküzün başından çıkaramamıştır. 

Durumu köy ahalisine haber vermiştir.  Biriken ahali de bu duruma bir çözüm bulamayınca,  olayı çözmesi için komşu köydeki “Akıldane” lakaplı köylüye gelmesi için haber gönderilmiştir. Komşu köyden akıldane gelmiş, öküzün başına geçmiş olan çömleği uzunca bir müddet inceledikten sonra, ahaliye dönerek: “Yıkın öküzü!” demiş, ahali elbirliği ile güvenilir akıldanenin talimatını yerine getirmek üzere hemen öküzü yere yatırmışlar. Akıldane: “Kesin öküzün kafasını!” demiş, ahali hiç itiraz etmeden hemen öküzün kafasını kesmişler. Zavallı öküzün çömlekli kafası, gövdesinden ayrılmış kanlar içinde yerde kalmış. Akıldane: “Kırın çömleği” demiş, ahali kırmış çömleği. Akıldane: “ İşte öküzünüzün kafası, işte çömleğiniz!.. ” demiş.

Öküzün sahibi ve ahali birbirlerinin yüzlerine şaşkın şaşkın bakarak : “Biz bunu nasıl akıl edemedik!.. ” demişler...

Yüce Allah bizleri, böyle akıldanelerin aklından korusun inşallah!