Bencil ve kibirli bir aile, ne yaparsa yapsın huzuru bulamaz. Yüce Yaratıcı’sının hükmü karşısında saygı ile eğilmeyen baş kibirlidir. Kibirli kimse katı olur. Kibirli kimse ince bir aşk ile sevmeyi bilmez, incelip bir gönle giremez. Böyle biri düşmanıyla değil, dostuyla bile geçinemez. Ta ki tövbe edip, gerçek tevazuyu elde edene kadar.

Tevazu, güzel vasıflardan biridir. Cenab-ı Hakk, bu huyu has kullarının güzel bir hasleti olarak medih buyurur. “O çok merhametli Allah’ın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler."

Hal böyle olunca, tevazuun zıddı olan gurur, benlik ve kendisini üstün görme gibi duyguların Müslüman’dan tamamen uzak duygular olması gerekmekle birlikte, benlik ve enaniyetten, “Öldürücü zehirden kaçar gibi” kaçmak gerekir.

Güzel geçim güzel ahlaktır. Güzel ahlakın temeli tevazudur. Tevazu ailede, işte, cemiyette ve her yerde güzel geçim için vazgeçilmez bir ahlaktır. O elde edilmeden gerçek huzur bulunmaz.

Nefsini beğenen ve nefsine itimad eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören ise bahtiyardır.

Recep Altun