Aynı Allah’a, aynı Peygambere,
aynı Kitab’a inanan; aynı kıbleye yönelen; sevinçte ve tasada aynı duyguları
yaşayan insanların, birbirlerine soğuk durmaları ve hasmane düşünceler
taşımaları söz konusu olamaz.
Bırakın Müslüman din kardeşi
olarak birbirimizi incitmeyi, Adem kardeşi olarak diğer din mensuplarını bile
kucaklayacak, yaratılanı Yaratan’dan ötürü hoş görebilecek erdemi
gösterebilmeliyiz.
“Yetmiş iki millete aynı nazarla
bakmayan medresede müderris olsa da Hakk’a asidir” diyen Hacı Bektaş Veli’yi biliyoruz.
“Benim çadırım gökyüzüdür, içine herkesi alır” diyen Yunus Emre’yi biliyoruz.
“Kim olursan ol yine gel” diyen Mevlana’yı biliyoruz. Kimseyi ayırmadan herkesi
kucaklayan, kendileri fakirlik içerisinde yaşarken başkalarını düşünen ve
tercih eden Ehl-i Beyt’i biliyoruz. Ve
tabi hepsinin membaı ve kaynağı olan, kendisine taş ve diken atan insanlar için
felaket emri istendiğinde; “Hayır onlar ne yaptığını bilmiyor, ben gazap
peygamberi değil rahmet peygamberiyim.” Diyerek, insanlığa ne kadar düşkün
olduğunu gösteren, alemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa’yı biliyoruz.
Bütün bunları bile bile,
insanlığa kucak açıp bu evrensel hoşgörü ve zenginliğimizi göstereceğimiz
yerde; kendi içimizde düşmanlıklar üreterek ve hayali düşmanlar yaratarak kısır
bir döngü içerisine saplanmamız ancak gerçek düşmanın işine yarar ve ekmeğine
yağ sürer…
Alıntı: İhsan Ünlü Eğitimci-Yazar(Yeni Dergi)
Alıntı: İhsan Ünlü Eğitimci-Yazar(Yeni Dergi)
2 Yorumlar
Merhaba,
YanıtlaSilBu güzel ve yararlı paylaşımınız için teşekkür ederim.
"İnsanlığa kucak açıp evrensel hoşgörü ve zenginliğimizi" ulusça göstermemiz ve kucaklaşmamız dileğiyle.
Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim hocam.
İnşallah hocam, inşallah!..
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*