Ülkemin içinde bulunduğu durumu,
hem televizyon kanallarından hem de gazetelerden takip etmeye çalışıyorum. Ülkemizde
tüm acımasızlığı ile PKK tarafından estirilen terör faaliyetleri ile komşu
ülkelerde meydana gelen çatışmalar ve isyanlar huzurumuzu kaçırmakta ve yaşama
sevincimizi azaltmaktadır. Asla karamsar bir tablo çizen ve felaket tellallığı
yapan biri olarak bilinmek istemiyorum, ancak görünen köyün kılavuza ihtiyacı
olmadığı da bir gerçektir.
Dünyanın endişeyle odaklandığı
Orta Doğu’da, tarihi bir “trajedi”nin
kendini gösterdiğini dile getiren köşe yazarı Kenan Akın’ın “Orta Doğu Yanarken!” başlıklı makalesini
sizlerle paylaşmak ihtiyacı duydum.
“…Yüce Allah’ın kutsal elçileri
Peygamberlerin bile, “barış” ve “huzur”u sağlamak üzere, Orta Doğu’dan
çıktığı düşünülürse, ne “derin” bir coğrafyanın karşımıza dikildiği,
kendiliğinden anlaşılıyor.
Asırlardır;çıkan savaşlar,
çatışmalar, isyanlar, istilalar ve ihtilaller günümüzün Orta Doğusu’nun adeta
hamurunu oluşturuyor.
Bir yanda; ABD’nin “geleneksel” yani uzun vadeli, çok yanlı,
değişken ve tehlikeli Orta Doğu politikası…
Diğer yanda İran’ın bir “ahtapot”
gibi sardığı Mısır, Filistin, Lübnan, Ürdün, Suriye ve Irak’ta kökenini “mezhep”ten alan etkileri, girişimleri,
gizli “silah” ve asker yardımları…
Öbür yanda; İran ve dostlarından,
yıllardır gece gündüz demeden korkan, çekinen ve belki de, bu yüzden saldırgan,
katı ve istilacı, ABD’nin himayesinde bir ülke İsrail…
Beri yanda; kime dost, kime
düşman olacağına bir türlü karar veremeyen, çoğu kez ABD’nin dost saymadığı
ülkelerle, başı derde sokulmak istenen “dengesiz”
Türkiye…
Bir yanda da; İran’ın katı Şii
baskısından, tehditlerinden bıkan hatta korkan başta Katar ve Suudi Arabistan
olmak üzere Körfez Ülkeleri…
Bu arada; yaşadığı “Arap Baharı”nın yakıcı sıcağından halen
kurtulamayan Mısır…
Taşların hala yerine oturmadığı,
huzurun sağlanamadığı Libya…
Her an patlamak üzere beklenen
Sudan’a kadar da uzanmak gerekiyor.
Bütün “bu fulü”
yani belirsiz görüntüler, orta Doğu’nun yeni fotoğrafı sayılıyor.
İşte böylesine bir fırtınalar
içine, Rusya ve Çin’in de girmesi mümkün olduğuna göre, fotoğrafın “netliğini” tartışmak ve endişe duymak
icap ediyor. Aslında bütün gelişmeler, petrol daha doğrusu enerji ve yollarının
güven altına alınmasının anlamı çıkıyor.
Dengelerin her an değiştiği bir Orta Doğu’da, ABD’nin
yıllar önce hazırladığı, sonra ülkelerin durumuna göre dizayn ettiği
politikasının seyri önemli yer alıyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, yavaş
yavaş indifa eden bir yanardağı andıran Orta Doğu’da asıl iki gücün çarpışmak
için fırsat kolladığı hemen seziliyor.
Her ne kadar; bir İran-İsrail füzeler savaşı senaryosu
ortada dolaşıyorsa da, asıl düşmanın ABD ile İran’ın olduğu da hafızalardan
silinmiyor.
Aslında, ABD “bir taşla iki kuş değil birkaç baykuş vurma”
pozisyonu yaşıyor ve yaşatıyor.
Zaten, “GBOP”nin temelinde, bir yanda (çok yanlış bir değerlendirmeyle) “ılımlı İslam” icadı, diğer yanda
İsrail’in mevcudiyetini korumak ve kollamak bu arada Körfez ülkelerini, İran’ın
şerrinden arındırmak ve bu arada da enerji ve yollarını güven altına alma gibi
bir misyon yatıyor.
Kenan Akın
2 Yorumlar
Recep Hocam nasılsınız? Size yorum bırakabilmek için çok uğraştım. Zor açıldı. İnşallah bu sefer açılmıştır. Ayarlarınızı değiştirmişsiniz galiba. Ondan olabilir. Yazdığınız tüm şiirleriniz gibi bu da son derece içten, yürekten kopmuş. Gönlünüze sağlık. Duygunuz hem yazılarınızda hem şiirlerinizde aynen geçiyor bize. Selamlar, saygılar.
YanıtlaSilMerhabalar Ahu, Hoş Gelmişiniz!
YanıtlaSilZiyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Ben ayarları asla değiştirmedim. Ama bunun nedenini anladım. Kullanmış olduğum bu şablondan kaynaklanıyordur. Çünkü, bir blogger arkadaşım daha aynı şekilde şikayetçi olmuştu. Bu şablon orijinal iki kolonlu şablonun oynanarak üç kolonlu şablona çıkarılmış halidir.
Şiiri beğendiğinize çok sevindim. Çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*