"Kadınlar başörtülerini göğüslerinin üzerine salsınlar." (Nur:24/31) Ayet, göğüs aralarını, başörtüleriyle örtme buyruğunu içeriyor. Ayet, başörtüsünü (hımar) buyurmuyor, fakat onu zikrediyor. Çünkü o, Arap kadınının başını örtme geleneği idi. Nitekim Arap erkeklerinin baş örtme geleneği de sarık idi. Ayet, başörtüsünü açıkca buyurmuyor, ancak Arapların süregelen (geleneksel) bir giysisi olarak onu zikrediyor.

Fakihlerin çoğu, bu geleneğe göre saçın açılmasını haram kılmışlardır. Fakat buyruk ayrı şeydir, zikretmek ayrı şeydir. Bizim fıkhımıza (anlayışımıza) göre haram ve helal kılma konusunda yoruma gereksinim olmayan açık buyruğu alırız.

Buna göre, İslam'ın dürüst ve akılsal duruşu da harhangi bir kız öğrencinin saçları açık olarak fakülteye girmesine bir tereddüdün olmamasını gerektirir. Çünkü ilim öğrenmenin önemi saçı örtmekten daha büyüktür. İslam, ilmi ibadetten üstün tutmuştur.

"Kadınlara söyle üstlüklerini üzerlerine alsınlar." (Ahzab:33/59) ayetine gelince, tefsirciler onun peçe olduğunu söylediler. Bu ise uzak bir görüştür. Ancak kastedilen, kadının giysisi cismini göstermiş olmasın ki kimileri onlara takılmasın.

Cemal el-Benna

Kaynak: Prof.Dr.Hüseyin Atay (Kur'an'a Göre Araştırmalar VI) Sayfa:64