Adsız Yorum Yapan Kişi/lere Hitaben

Kimliğini gizleyerek bir takım varsayım ve iddialarda bulunan kimseye kim inanır ki?  Benim, söz konusu kişi hakkında ahkam kestiğimi de nereden çıkarıyorsunuz? Türk Dil Kurumu verilerine göre ahkam kesmek: "Çekinmeden kesin yargılarda bulunmak, bilir bilmez konuşmak" şeklinde izah edilmektedir. Bir blogcu başına gelen bir olayı paylaşır bu paylaşımı okuyan kişiler de münasip bir şekilde görüş ve düşünceleri ile katkıda bulunur ve onu teselli eder. Benim yaptığım yorumlarımın neresi "ahkam kesmek" oluyormuş anlamış değilim. Siz beni nereden tanıyorsunuz ve benim hakkımda ne biliyorsunuz da benim beyefendi bir kişi olduğuma karar veriyorsunuz?

Sizin iddia ettiğiniz ve varsayımda bulunduğunuz konuların doğru olup olmadığı ne malum? İddia ve varsayımlarınızın sadece ilgili blogcuyu karalamak için söylenmiş olup olmadığını ben nereden bilebilirim ki? Bu zamana kadar imzasız  bir iddia ve varsayıma kim inanmış ki, ben inanayım. Yüreğiniz yetiyorsa kimliğinizi açıklayarak iddia ve varsayımlarınızı da ispat edin, ben de sizi yüreğinizden öpeyim.

Lütfen bu varsayımlara dayalı iddialarınızı içeren yorumlarınıza artık bir son verin! Siz müneccim misiniz? Velev ki, iddia ve varsayımlarınız doğru bile olsa; insanların kusur ve ayıplarını açığa çıkarmak ve bunları deşifre etmek kendini bilen kamil bir insana yakışmaz!..

Konuyu Kur'an-ı Kerim'den iki ayetle kapatmak istiyorum. Cenab-ı Hakk, Hucurat suresi 12. ayetinde mealen: "Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araştırmayın; kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır? Ondan tiksinirsiniz; Allah'tan sakının, şüphesiz Allah tevbeleri daima kabul edendir, acıyandır."

Yine Cenab-ı Hakk, Nur suresi 19. ayetinde mealen: "Mü'minler arasında hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara dünya ve ahirette can yakıcı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz."


Recep Altun 
Değirmenden Mektup Var