Din ve Dünya İşleri


İslam literatüründe ve kültüründe din ve dünya ilimleri ile din ve dünya işleri ayrımı yapılmıştır, ama bu yanlıştır. Her iş dünyada yapılır, zaman ve mekan bakımından bu dünya işidir. Bu dünyada yapılan her işin ahirette karşılığı vardır. Bu da dinin dünya işlerine getirdiği yaptırım müeyyidelerinden biridir. Burada din ve dünya işi şeklinde bir ayrım yoktur. Mesela namaz din, hasta muayene etmek dünya işidir, demek tamamen yanlıştır. Yerine göre namaz kılmak günah ve laboratuvarda deney yapmak ibadet sayılabilir. Bu, insanın niyetine bağhdır. Ancak her iş, bir mesleğe ve bilgi türüne aittir. O bilgiyi bilen, o işi en iyi yapan bir kimse en iyi müslüman olur. Bu bilgi türleri, meslekler, sanatlar ayrı ayrıdır. Namaz kılmak insanı dürüstlüğe, mesleğini en iyi şekilde yapmaya, herkese âdil davranmaya sevk etmiyorsa, o namazda hayır yoktur. Bu şekilde namaz kılmakla insanları aldatmasın ve insanlarda her namaz kılana aldanmasın. Namaz üzerinde çok iyi değerlendirme yapmak gerekir. Çünkü namaz, dinin en çok görünen şekli olduğu için iki büyük yanlış yapılmaktadır. Bu yanlışlardan biri, dinin namazdan ibaret sanılması, diğeri de namazın aldatıcı, yanıltıcı olmasıdır. Oysa, namazın, dinin yaklaşık seksen emrinden sadece bir tanesi olduğu bilinerek, namaz kılanın geri kalan yetmiş dokuz emri yerine getirip getirmediği sorgulanabilir. Böylece namaz kılan doğru yola getirilebilir.

Prof. Dr. Hüseyin Atay
Kur'an'a Göre Araştırmalar-II

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. "Ameller niyetlere göredir." Hadis-i şerif

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Yolcu, blog sayfama hoş geldiniz.

    Konuya katkı sağlayan değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  3. Doğru ve güzel bir bakış açısı ile anlatmış hoca Recep bey. Paylaştığınız için teşekkürler..Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Vuslat, blog sayfama hoş geldiniz.

      Bloggerlerin okuyabilmesi için, "Din Öğretimi-Laik Öğretim" başlıklı yazısının içinden bu pasajı öne çıkararak sizlerle paylaştım.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  4. Merhaba Recep Bey,
    Toplumumuzda bazı kesimler dini sadece belirli kalıplara sokarak,vicdanlara hapsederek sanki sınırlarını daraltmaya çalışıyor.Oysa Hocamızın ifade ettiği gibi, bu dünyayı ve alemleri yaratan, mülkün sahibi Allah (c.c) dır. Tüm kuralları kanunları da bildiren O' dur. Hal böyle iken nasıl diyebiliriz ki? bu eylem dinden bu eylem dinden değildir... Yapılan her eylemin karşılığı mutlaka dinde mevcuttur. Helaldir, haramdır, mekruhtur vs.dir.
    Emeğinize sağlık.
    Selam ve saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hanife Mert, blog sayfama hoş geldiniz.

      Paylaştığım konuya katkı sağlayan değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      Her şey, Cenab-ı Hakk'ın koyduğu kanun ve kurallar dahilinde oluşuyor. Kulu ister, Cenab-ı Hakk'da takdir buyurursa o iş olur. Cenab-ı Hakk, takdir etmezse asla olamaz!

      Burada hem Diyanet İşleri Başkanlığına, hem de kendini bu konuda yetiştirmiş, ilim ve irfan sahibi bilim adamlarına bir araya gelerek bu konuyu artık bir çözüme kavuşturmaları gerekiyor.

      İnanan ve iman sahibi insanlar, bu açıklamalara gerçekten ihtiyaç duyuyorlar. İlim adamının biri böyle, diğeri şöyle diyor, Diyanet de susuyor.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  5. Yapılan her iş dürüstçe ve mertçe olmalı değil mi... Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Tülay Gürdal, blog sayfama hoş geldiniz.

      Konuyla ilgili paylaştığınız o güzel ve değerli yorumunuza teşekkür ederim. Evet, aynen dediğiniz gibi, herkes her işini mertçe ve dürüstçe yapmalı.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  6. Merhaba,
    Atay Hocamızın yazısını paylaştığınız için teşekkür ederiz.
    İşlerini ve ibadetlerini "Bu dünyada yapılan her işin ahirette karşılığı vardır." ilkesine uyarak yapabilenlere ne mutlu.
    Hayırlı günler dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Sabahattin hocam, blog sayfama hoş geldiniz.

      Konuyla ilgilendiğiniz o güzel ve değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      Evet hocam, her işimizde samimi ve dürüst olsak, kimse bizim karşımızda duramaz.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  7. Namaz kılmanın en güzel yanı farza ve sünnete riayet etmenin yanı sıra ezan saatinde kulağınızın olması ve hayatın içinde kaybolup gitmemek belki de. Ve namazın en güzel yanı günün beş vakti alınan namaz abdesti ile temizliğin önemini hatırlamamız. Ayrıca Allah ile yakınlaşmamız, sünneti yerine getirerek Peygamber Efendimizi anlamaya çalışmamız. Namazın en güzel yanı, Allah-u Teala'ya yakınlaşırken, dilimize ve gönlümüze merhamet, tatlılık ve şükür duygusunun yerleşmesi. Dilemek, istemek ve hayata tutunmak demek namaz. Namaz kılıp kalp kırmak, namaz kılıp yalan söylemek, küfürden uzaklaşmamak, ve benzeri davranışları sürdürmekle kılınan namaz, namaz kılmak değildir bence. Takdiri Allah'a kalmakla birlikte bedensel bir hareketten ibarettir böyle bir durumda namaz. Önemli olan ruhun arınmasıdır namazda. Paylaşımınızı çok beğendim. Selam ve saygılarımla...

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar Sui, hoş geldiniz.

    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuya destek sağlayan ve açıklama getiren değerli ve güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*