Merhabalar Sevgili Blogger Arkadaşlarım.

Yaklaşık 36 yılda bir aynı döneme gelen ramazan ayı ile ilk tanıştığımda mevsim kıştı. Ramazan ayını çok severim. Hala da öyle. Geride bıraktığım 58 yılımın içerisinde her ramazan ayını büyük bir coşku ve heyecanla karşıladım. En büyük arzum da ramazan hilalini görmekti, ama bu güne kadar görmek maalesef nasip olmadı. Rüyet-i hilal ile ilgili sizi fazla sıkmadan birazcık bu konuda bilgi paylaşmak istiyorum.

Daha Büyük Görmek İçin Tıklayınız.


Malumunuz olduğu üzere kameri aylar, güneşin batışının ardından yeryüzünün herhangi bir noktasından ayın hilal halinde görülmesi veya görebilecek halde olmasıyla başlar. Ay, dünya etrafında belli bir yörünge üzerinde dolanmakta ve bu dolanımını 29,5 günde tamamlamaktadır. Ay, yörünge üzerinde her dolanmasın da güneş ve dünya ile aynı doğrultuya gelmektedir. Güneş, ay ve dünyanın aynı doğrultuya geldiği pozisyona içtima denilmektedir. İçtima anında ayın karanlık yüzü dünyaya dönük olduğu için dünyanın hiçbir yerinden hilal kesinlikle görülememektedir.

Fotoğrafı Tıklayın Hilali Göreceksiniz. Fotoğrafı Ben Çektim.
Kameri ayın başlayabilmesi için Cenab-ı Peygamber'in hadisi mucibince hilalin görülmesi şarttır. Hilalin görülebilecek bir parlaklığa ulaşması için de içtima doğrultusundan en az 8 derece açılması ve güneş battığı anda hilalin ufuk yüksekliğinin en az 5 derece olması gerekmektedir. Bu şartların dışında hilalin görülmesi mümkün değildir. Ben bu zamana kadar Kameri ayların birinci gün hilallerini hiç göremedim. Ancak, ikinci ve üçüncü günlerden itibaren görebildim.

Bereket, rahmet ve mağfiret sofrasını bir ay boyunca inananların kalbine kuran ramazan-ı şerif, incecik bir hilal halinde dünyamıza, şehrimize, evlerimize doğdu. Karanlıklar içinde kalan ruhumuzu ışıtacak, yaralı kalplerimizi sarıp sarmalayacak, ruhumuzda iftarlar yapacak ramazan hoş geldi! Ama buruk geldi!..

Neden mi buruk geldi? Müslümanların en temel sorununun aklı etkin kullanmamak olduğunu bilmem söylememe gerek var mıdır? Cenab-ı Hakk, aklı kullanma ile ilgili yüce kitabının Yunus suresinin 100. ayetinde mealen: "O, aklını kullanmayanlara kötü bir azap verir" şeklinde buyurmaktadır. "Aklı etkin kullanmak" Allah'ın emri olmasına rağmen müslüman ülkelerin bir çoğu aklını etkin kullanamadığı için bugün kötü bir azapla imtihan edilmekte olup, bu gruba ülkemiz de dahildir.

Bugün için zulüm gören tüm müslüman ülkelerinde savaş, kan ve gözyaşı olunca, haliyle ramazan ayının da coşkusunu, sevincini ve heyecanını tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Zulme uğramış müslüman kardeşlerimizin içler acısı hali bizleri üzmekte ve ramazan sevincimizi kırmaktadır.

Cenab-ı Hakk'tan, tüm müslüman kardeşlerimize katından bir rahmet vermesini, işlerinde doğruyu göstermesini ve başarılı kılmasını niyaz ediyorum.

Rahmeti, bereketi ve mağfireti kuşanacağımız dolu dolu bir ramazan geçirme dileğimle birlikte sizleri en Güzel'e emanet ediyorum.

Recep Altun