İslam


Merhabalar.

İslamın ana gayesi, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır. Ancak bu inkar edilemez ilk ve son ilkeye karşı çıkılmış, İslamın sadece ahiret mutluluğu için geldiği yalan yanlış asırlarca yazılmıştır. Bu yaklaşımı perçinlemek ve desteklemek için kurumlar (tarikatlar, ahiret terminalleri) ortaya çıkmıştır. Tarikatlar İslami ahiret dini yapıp kendileri dünyanın zevkini çıkarmaktadırlar. İslam toplumcu bir dindir. Bir toplumda insanların bir arada bulunması ve yaşaması gerekir. İnsanlar bir arada yaşamak üzere yaratılmışlardır. 

Din, her şeyden önce ilim, düşünce ve ahlak bütünlüğü içinde bir sistemdir. Dinin özünde ve temelinde bunlar vardır. Bunlardan biri, dinin temel öğeleri arasından çıkarıldığı zaman o din, insanların elinde bir oyuncak ve sömürü aleti haline gelir. Eğer bir dini çökertmek istiyorsanız, bunlardan birini, ikisini veya üçünü, o dinin temelinden çıkarın, böylece onu bir takım sömürücülerin, menavi mafyanın, eşkiyanın eline terk etmiş olursunuz. Onlar da milleti soyar, din adı altında dinlerinden, mallarından ederek köleliğe, esarete ve Allah'tan başkasına boyun eğmeye sürükler.

Müslümanların ilerleyebilmeleri için bu geleneksel din anlayışından kurtulmaları gerekir. Bu ise ancak, Kur’an’a dönüp onu çağa hem uygun, hem de yön verecek bir şekilde yorumlayarak yeni bir din anlayışı geliştirmekle mümkün olabilecektir.  Fakihlerin dininde, yani fıkıhta demokrasi yoktur, fikir hürriyeti yoktur, müslümana din hürriyeti yoktur ve yanlış bir hilafet anlayışı vardır. Sultanlık, diktatörlük, totaliter bir din ve idare anlayışı vardır. Resmi, gayrı resmi dini grupların ve dincilerin din dedikleri, fakihlerin fıkhı olan bu anlayıştır. Bu geleneksel din anlayışından farklı yeni bir din anlayışı geliştirilmedikçe ve ona karşı çıkılmadıkça müslümanların ilerlemesini mümkün görmeyen alimler, seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İşte o alimlerden biri de yukarıda görüşlerini “Kur’an’a Göre Araştırmalar” kitaplarından alarak sizlerle paylaştığım Prof. Dr. Hüseyin Atay’dır.

Selam ve dualarımla.


Recep Altun

Yorum Gönder

30 Yorumlar

  1. Her fırsatta kutsal kitabımız Kur'anı bül bül gibi anlamadan Arapçadan okuyoruz. Lakin ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Elbette Arapça okumakta insana mani anlamda huzur verecektir. Çünkü kitabımız Kur2an her hali ile şifa kaynağı. Arapça bilen için sıkıntı yok. Ama bilmeyen Türkçe mealini ya da tefsirinden okuyarak hayatına rehber edinmeli. Kuran hem dünyamızın ve hem de ahiretimzin imarı için baş vuracağımız en önemli kaynağımız. Tabi peygamberimizin sünneti ile birlikte temel kaynağımız...
    Allah bizi imandan Kur'andan ayırmasın. Recep Bey sayfanızda facebook ta paylaş butonu olsaydı paylaşmayı düşünmüştüm. Emeğinize sağlık. Hocamızdan ve sizden Allah razı olsun.
    Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hanife Mert, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Yorumunuzu okuduktan hemen sonra paylaşım düğmelerini faaliyete geçirdim. Çok teşekkür ederim.
      Selam ve dualarımla.

      Sil
  2. Allah'la arana başka kimseyi sokmadığında, gerçek din yaşanıyor olacaktır.
    Sevgilerimle
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Pe Hito, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili tespitinizi açıklayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Fatiha suresinde de Cenab-ı Hakk'a "Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz." demekle aracısız bir ibadeti ve yakarışı perçinliyoruz.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  3. Recep bey verdiğiniz bilgilerin ışığında aydınlanıyoruz. Muharrem ayınız kutlu olsun. Nice hicri yılbaşını allah iman ile kuran ile geçirttirsin bizlere..İnşallah..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Vuslat, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretiniz, Hicri yılbaşı ve Muharrem ayı ile ilgili güzel dilek ve temennilerinizi içeren değerli yorumunuza bilmukabele çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  4. Okumakla anlamak arasında çok fark olduğunu görüyoruz ve biliyoruz Recep bey; konularımız paralel doğrultuda ilerlediği için az çok ben sizi sizde beni anlıyorsunuz bizim bir kitabı anlamamız için önce birbirimizi anlamamız gerek miyor mu? herşeyin başlangıcı empati'dir biliyor musunuz ben kendimi sizin yerinize koyup anlayamadıktan sonra Kuran-ı kerimi ha arapça okumuşsun ha türkçe ne fark eder..kuran kaşıktan dökülen bal gibidir süzüldükçe düşer kaseye..süzmek lazım, düşünmek lazım tefekkür lazım..biliyor musunuz Recep bey genel bir deyim olacak biz Türkler sabırsız insanlarız herşey oldu bittiye gelsin hemen olsun bitsin isteriz bu yüzden yarım yamalak anlar aynı yarım dil birazda atmasyonla bir başkasına anlatırız sonra 3. dilden anladığımızı islamiyet sayarız bu her konu için geçerli..toplumumuz anlamı idrak etmeyen bir toplum o nedenle yazmasını değil konuşmasını severiz..sevgi ve saygılarımla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Gülçin Nur, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi içeren değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      İnsanlığın en büyük kaybı zaten sabırdır. Küçük çocuklarımızı eğitirken bile gösteremediğimiz sabır.

      Ne okursak okuyalım, eğer okuduğumuzu hayatımıza yansıtamıyorsak, tatbik edemiyorsak neye yarar ki?. Hani güzel bir atasözümüz vardır bu konuda: "Okur alim, tutmaz zalim" diye.

      Elbette insanların da birbirlerine tahammül etmeleri, fikir ve düşüncelerine saygı duymaları dolayısıyla anlamaları gerekiyor.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  5. Merhaba Recep Bey

    Emperyalizmin yüz yıllardır elinde tuttuğu, insanları birbirine kırdırdığı en önemli silahlardan birisi İslam. Ne yazık ki müslümanlar da kendi inançlarıyla, kendi elleriyle meydan dayağı yiyorlar.. Yemeye de mahkumlar... Ne zamana kadar, taa ki Kur'an'ı tüm zaman ve mekana uyarlayana kadar... Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Tülay Gürdal, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuya ilgili yaptığınız o güzel açıklamalarınızı içeren değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  6. merhaba,
    "Din, her şeyden önce ilim, düşünce ve ahlak bütünlüğü içinde bir sistemdir. Dinin özünde ve temelinde bunlar vardır." tespitinize katılıyorum.
    Din, istismar edilmeden ve saptırılmadan yaşanmalıdır.
    Böylesine yararlı konulara yer verdiğiniz için tebrik ederken başarılarının devamını dilerim.


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Sabahattin Hocam, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili o güzel açıklamaları ihtiva eden değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  7. "Din, her şeyden önce ilim, düşünce ve ahlak bütünlüğü içinde bir sistemdir. Dinin özünde ve temelinde bunlar vardır. Bunlardan biri, dinin temel öğeleri arasından çıkarıldığı zaman o din, insanların elinde bir oyuncak ve sömürü aleti haline gelir." düşüncenize katılıyorum Recep Bey.
    Güzel bir yazı. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hüseyin Güzel Hocam, Hoş geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili değerli görüşlerinizi açıklayan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  8. Merhaba Recep Bey...
    Yine çokkk kıymetli bir yazı yayınlamışsınız yüreğinize kaleminize gözlerinize sağlık....
    Sorunumuz şu Yüce Kitabımız Kuranı Kerimi türkçe okunmalı... Elbette arapçasını dinlemek bir huzur dinleyelim ama ibadet zamanı türkçe okuyalım...
    Bana öğretilen hocanın dediğine bakma hani eskiden köylerde var olan hocalar Fatiha süresinin anlamını sor vereceği cevap Cenabı Allah yakar diyebilen hocalardan kaçın Kuranı Kerimi siz türkçe okuyun cahilden uzak alime yakın olun dendi dedelerimin kemikleri kalmadı annemin dedesi 2013 yılına girdik zihniyet aynı... Dünya nimetleri bizim için faydalanmalıyız haramı helali bilip tadını çıkartmalıyız nefsimize zulum etmemeliyiz...
    Haram nedir diye bana sorarsanız çalmak yolsuz para kazanmak başkasının hakkını gasp etmektir ahlak dışı işlerdir.
    Cennetin ahiretin anahtarı ise Haramdan sakınmış temiz kalpdir...
    Kişi kalbini temiz tutsun Hakka yakın olun...
    Karanlık zihniyet bilse çalışmak da ibadettir ahhh ahhh...
    Çok yazdım umarım konuyu dağıtmamışımdır...
    Saygılarımla....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Banu, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili değerli düşünce ve fikirlerinizi içeren o güzel yoruma çok teşekkür ederim.

      İbadet, sadece namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmekten ibaret değildir elbette. Çalışmakla birlikte rahmani yaklaşımla yapılan her şey ibadettir. Bir hastaya yardımcı olmak ve ona bakmak ta bir ibadettir. Günlük çoluğun çocuğun nafakasını temin etmek için yapılan her türlü faaliyetler de ibadettendir.

      Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı bize öğüt olarak göndermiştir. Ben de Cenab-ı Hakk'ın kur'an'da bana ne öğütler verdiğini anlayabilmem için onu güvenilir bir müfessirin tercümesinden Türkçe okumak durumundayım. İbadetlerimizde de okuyacağımız sure ve duaları ne dediğimizi bilecek bir şekilde okumak zorundayız. Eğer Okuduğumuz Arapça metinlerin Türkçe karşılığını anlayamıyorsak, o zaman Türkçe karşılıkları ile ibadet etmeliyiz.

      Bazı hayırlı işlerimiz için dua okumak üzere din görevlilerini çağırırız. Onlar da Arapça metinlerle dualarını okurlar. Ahalinden, okunan Arapça dua metnini kim anlar? Hiç kimse... Bu bağlamda hayırlı işlerimiz için olsun yemek sonundaki yemek dualarımız olsun bunların Türkçe metinlerle yapılması en doğrusudur. Çünkü ahalinin de ne için "Amin" dediğini bilmesi şarttır.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  9. Merhabalar hayırlı cumalar Hocam,
    çok güzel bir yazı olmuş Teşekkür ederim.
    Hocam namaz, namaz kazaları, iş yerinde namaz,bu konularda bilgiler paylaşırsanız çok mutlu olurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar SiyahKuğu, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Ben de size bilmukabele hayırlı cumalar dilerim. Kaza namazı ile ilgili bir paylaşımım olmuştu ama, iş yerinde namaz ile ilgili tekrar birlikte ele alabiliriz.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
    2. Çok sevinirim hocam.
      Selam ve dualarımla.

      Sil
    3. Merhabalar SiyahKuğu, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  10. Yanıtlar
    1. Merhabalar SiyahKuğu, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize, selam ve dualarınıza bilmukabele çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun inşAllah!

      Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

      Sil
  11. Ben de Banu kardeşime katılıyorum her duaların KURANI KERİMİ'N arapca okunmasından sonra Türkçe açıklamalarını da yapsın istiyorum değerli hocalarımızın.Anlamını bilip anlayıp daha bir kendimizi hizaya çekiyoruz.Arapca oldu mu dinliyoruz huzur için de ama ben şahsım adına hiç anlamıyorum.Ne zaman ki Türkçe mealli KURANI KERİM okumaya başladım çok şükür İslamın güzelliği biz kullara verdiği mesajlara binlerce şükürler olsun.Paylaştığınız güzel bilgilere çok teşekkür ederim Rabbim Razı Olsun.Bir de size bir şey sormak istiyorum.Evde ki dini bilgiler içeren takvim yapraklarını ne yapmamız gerektiğini bize yazarmısınız?Ben biriktirip yakıyorum ama ev ortamında çok zorlanıyorum denize atın dediler öyle kararsızım çöpe Allah korusun asla atamam atmam gerektiğini söylemişlerdi.Hayırlı geceler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Vişnap Macide, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili yaptığınız değerli açıklamalarınızı içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Dini bilgiler içeren takvim yapraklarını kağıt geri dönüşüm çöp kutusuna çok rahat bir şekilde atabilirsiniz. Eğer içiniz rahat etmeyecekse yırtmak suretiyle küçük parçalara ayırın ve kağıt geri dönüşümüne öyle atın. Şayet böyle bir imkanınız ve başka bir alternatifiniz de yoksa çöpe atabilirsiniz. Çöpe gönderilmesindeki asıl sakıncayı üzerinde ihtiva ettiği bilgi için değil de artık onunla işiniz kalmadığı için çöpe gönderilmek suretiyle ziyan edilmemesi konusunda hassasiyet gösteriniz. Efendim, o yapraklar Kur'an'dan ayetler bile içeriyor olsalar aynı şekilde geri dönüşüme gönderebilirsiniz. Sizin niyetiniz ve amacınız belli, siz kutsal metinler içeren bu sayfaları içerdiği bilgilere karşı koymak amacıyla onu protesto etmek amacıyla çöpe atmıyorsunuz. Siz sadece burada kağıdın çöpe atılarak ziyan olmasını engelleyerek onun tekrar kullanılmak üzere kağıda dönüşmesini sağlarsanız; bu sizin için en güzel, yararlı ve sevaplı bir davranış olur. Bir öğrencinin ders kitabı ya da ilimi ve faydalı konular içeren bir kitap ya da sayfa için de aynı hassasiyeti gösteriyor musunuz?

      Söz konusu takvim yaprağını yaktığınız ya da denize attığınız zaman kağıdın ziyan olmasına, israf edilmesine sebep olursunuz ki, asıl bu Cenab-ı Hakk'ın indinde hiç doğru bir davranış değildir. Siz de biliyorsunuz ki, O israf edenleri sevmez!

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  12. Recep bey beni bu konuda bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.Bu benim hep kafamı meşgul eden bir olaydı.Dediğiniz gibi yapacağım bundan böyle ve Rabbim sizden razı olsun,Hayırlı günler diliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Vişnap Macide, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Efendim, sizi bu konuda başka şekilde ikaz edecekler de çıkacaktır. İşte efendim, o yapraklarda kutsal metinler var, Cenab-ı Hakk'ın lafzı var onları çöpe atamazsınız, günah derler ve bir yerde muhafaza etmenizi salık verebilirler. Artık bu konuda nasıl bir yol izleyeceğiniz size kalmıştır.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  13. Yazılarınızın anlaşılır bir dille yazılışı ve bana huzur verişi her zaman söylediğim gibi yüreğinize sağlık. Ben uzun yorum yapamayacağım fakat .Yazınızla birlikde yazılan yorumlrıda okuyorum. Bilgilendirme için sonsuz teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhabalar Nursevin Sönmez Kardeşim, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinize ve konuyla ilgili değerli düşüncelerinizi içeren o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

      İbadet yalnız oruç tutmak ve namaz kılmaktan ibaret değil, aynı zamanda çalışmak, rızık elde etmek, düşmana karşı her türlü gücü sarf etmek ve özellikle ilim elde etmek, okumak, okuduğu üzerinde düşünmektir.

      Yorgun ve bitkin olan bir kimsenin uyuması, uzanıp istirahat etmesi de başlı başına bir ibadettir.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  14. Selamun Aleykum,
    Uydurulan dinden öncelikle kurtulunması lazım, bu uydurulan din da 'şirk dininden' başka bir şey değil.
    Bunun içinde insanların Kur'anı ben anlamam demekten vazgeçmesi ortalıkta dolaşan tarikat ve cemaat liderlerini bir sorgulaması lazım, bunlar bana ne anlatıyor bu anlattıkları dinde var mı? Kur'anda var mı? diye sorgulaması lazım 'akleden kalp'

    Kur'an apaçık, Rabbimizin bize açıkladığı yani aklımızın ereceği
    bir kitaptır.

    Biz o Kur'ân'ı dinleyince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne bir ödül eksikliğine uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar. Bizden Allah'a teslim olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. MÜSLÜMAN OLANLAR DOĞRUYU ARAŞTIRANLARDIR.” [Cin, 13-14]

    Müslüman olanlar doğruyu araştıranlardan körü körüne bağlananlar değil bunun bilincine varabilmek lazım. Kur'an apaçık kitaptır, okuyunca kafa karıştıran değil.

    Biz bu Kur'ân'da insanlara, öğüt alsınlar diye her türlü örneği verdik. [Zümer, 27]

    Hesaba da ondan tutulacağız başka kitaplardan değil!
    Doğrusu Kur'ân, sana ve kavmine bir şereftir. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız. [Zuhruf, 44]

    Yazınız için teşekkür ederim, Rabbim dileyeni bilinçlendirir dileyenler olmamız temennisiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Sade Heceler, Hoş Geldiniz.

      Ziyaretinizle birlikte paylaştığım konuya bizzat Kur'an'dan getirdiğiniz destek ve açıklamalarınızı içeren değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Evet Cenab-ı Hakk, dileyeni saadete eriştirir, dileyenlerimizin çoğalmasını dileriz.

      Selam ve dualarımla.

      Sil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*