Eller Değil Gönüller Titresin

Temsili Fotoğraf

Merhabalar.

15 Mart 2011 tarihinde başlayan Suriye iç savaşından bu yana ülkemize sığınan Suriye'li mültecileri her yerde görmek mümkün. Kendimi bazen onların yerine koyarak empati de yapıyorum. Ülkemizde de (Allah korusun!) böyle bir iç savaş çıkmış olsaydı, bizler ne yapardık diye hep düşünmüşümdür. Yerleşim yerlerindeki metruk binalar ve terk edilen gecekondular Suriye'li göçmenlerin barınağı oldu. Kucaklarında çocukları ile kaldırımlarda dileniyorlar. Bu zamana kadar kaldırımlarda dilenen hiçbir Suriye'li göçmene sadaka vermemiştim. Gazete almaya gittiğim güzergah üzerindeki kaldırımda kucağında çocuğu ile dilenen Suriye'li göçmenlere hep bakar geçerdim. Bu gün yine gazete almaya giderken kaldırımda yine aynı Suriye'li göçmeni gördüm ve baktım;ellerimin değil de gönlümün titrediğini hissettiğim için, ona bir sadaka verdim. Sizler de böyle bir tablo ile karşılaşırsanız bakın, elleriniz değil de gönlünüz titriyorsa, sadaka vermekten asla imtina etmeyin. 

Suriye iç savaşının dört yıldır ülkemize yansıması sadece 2 milyonu aşkın mültecinin gelmesi değil, Suruç'taki alçakça saldırı ile Suriye'deki tarafların "savaşı" bombalı saldırılar ve yabancı savaşçılar üzerinden Türkiye'ye taşımasıdır.

Artık şu iyice anlaşılıyor ki; Suriye'deki bu iç savaşın varlık sebebi ne Sünnilerin ne de Nusayrilerin iyiliğidir, bu savaş sürmelidir, uzamalıdır, böylece gelecekte en az iki parçaya ayrılacak Suriye'nin Batı'nın ve İsrail'in menfaatlerine en ufak bir kabiliyeti kalmasın, bütün okulları, camileri, hastahaneleri, kamu ve özel yapıları, yolları barajları yıkılsın, dinamik nüfusları azalsın, İslamcıları telef olsun, Nusayrileri İsrail'e baş kaldıramaz hale gelsin...

Savaştan kaçarak ülkemize sığınan bu insanların bir suçu yok. Onları bu hale getiren başta Batı ve İsrail'in işbirlikçi düzenleri ve bu düzene alet olan o ülkenin iktidarlarıdır. Suriye, Irak, İran, Mısır, Libya ve Türkiye gibi kutuplaşmaların, ayrışmaların, zıtlaşmaların ve bölünmelerin ülkesindeki iktidarlar; taşıyıcı, kuşatıcı ve kavrayıcı olmak zorundadırlar. Böyle bir ülkenin yönetilmesi için gerekli şartları üretmek ve uygulamak ta öncelikle iktidarlara düşer.

Selam ve dualarımla
Recep Altun

Yorum Gönder

5 Yorumlar

  1. Ben de bu insanları dilenci olarak görmüyorum göremiyorum. Kendi ülkelerinde bir işleri, bir hayatları, düzenleri vardı. Bizler gibi kendi halinde yaşayan insanlardı. Şimdi yaşadıkları şeyleri tasvire gücümüz bile yetmez... Lanet olsun savaşlara. Savaşları çıkaranlara, savaş çığırtkanlığı yapıp keyfine bakan kansızlara...

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Kalemderi, Hoş Geldiniz.

    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Savaşlara lanet okumakta çok haklısınız. Bu savaşları çıkaranlar da, savaş çığırtkanlığı yapanlar da ellerini ovuşturanlar da hep bellidir. Batı ve İsrail ikilisi. Bu savaşlardan sorumlu olan kansızlar, işte bunlar. Cenab-ı Allah bu kansızları kahr-ı perişan eylesin inşAllah. Üzerinde oyun oynanan ülkeler de birazcık gözlerinin önüne baksınlar. Bakın İran ayağını nasıl diretiyor. İran, ülkesinin karıştırılmasına asla müsaade etmiyor. İran'da kimse kaos yaratamıyor, teşebbüs edenleri hemen sallandırıyorlar. Demokrasiyi suistimal edenleri böyle sallandırmak lazım. Aksi halde kimsenin yola geleceği yok!

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  3. Ah..ahh, insanların empati yapması yeterli aslında.
    Ama nerede,öaslında hepimizin onlara açacak bir odası var, olmalı.

    Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar oğlak Kızları, Hoş Geldiniz.

    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Evet, onlar da insan ve gerçekten yardıma muhtaçlar. İnsan olarak onlara yardım etmemiz gerekiyor. Kendi muhtaç insanlarımıza yetişemezken, bir de Suriye'li mültecilere yardım etmek zorunda kaldık. İşte tüm bunlar, iktidarın uyguladığı yanlış politikaları yüzünden meydana geldi. Daha durun bakalım ne felaketlerle karşılaşacağız.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  5. Büyük Önder'in ünlü sözlerinden biri son günlerde daha bir anlamlı gelmeye başladı bana. "YURTTA SULH, CİHANDA SULH"

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*