Tilki ormanda gezerken ağaç dalına asılı bir geyik budu görür, iştahla ağaca yönelir, fakat anlar ki bu bir tuzaktır. Geri çekilip yatar ve beklemeye başlar. O sırada bir kurt gelir. Dalda asılı geyik budunu ve tilkiyi görür ve tilkiye sorar: "Sen burada ne yapıyorsun?" "Hiç" der tilki, "yatıyorum" Kurt tekrar sorar: "Ama orada asılı bir geyik budu var, neden yemiyorsun?" Tilki cevap verir: "Oruçluyum bugün, ondan yemiyorum" der tilki.

Bunun üzerine kurt, "O zaman ben yiyeyim" deyip ileri atılır. Pençeleriyle geyik buduna dokunur dokunmaz bir patlama olur. Kurt on metre öteye fırlar. Kan revan içindedir. Tilki hemen gelir ve yere düşen budu afiyetle yemeye başlar. Yaralı kurt kafasını zorlukla kaldırıp, "Hain tilki, hani oruçtun sen?" der. Tilki cevap verir: "Az önce top patladı, duymadın mı?"

Her kıssanın bir hissesi vardır. Tilki ile kurt arasında geçen bu olaydan da alınacak dersler vardır. Tilki her zaman kurnazlığı ile işini bilen bir hayvan olarak bilinir. 

Yeni oluşturulacak Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden fıkradaki tilki gibi uyanık ve kurnaz olmasını ve kurt gibi de tuzaklara düşmemesini bekliyoruz.