Diyanetin Soru ve Cevapları

Kadınlar mahfilinde Cuma namazı kılan kadınlardan bir görüntü.
Merhabalar.

Uzun zamandır hiç bir konuya el atamıyorum. Blog sayfamın yayın alanını biraz genişleterek; İslam dini, dinler tarihi, felsefe, kültür ve sanat yayınlarına ilaveten her türlü gündem, güncel ve haber konularına da artık blog sayfamda yer vermek istiyorum. 

Evimde takoz duvar takvimi kullanma alışkanlığım vardır. Her sene Diyanet İşleri Başkanlığı'nın duvar takviminden alırdım.  Geçen yıl bu kurumu protesto ettiğim için, duvar takvimini almamıştım. Ama bu sene yine bu kurumun duvar takvimini almaya karar verdim ve şu anda evimde bu duvar takvimini kullanıyorum. 

Takvimin giriş sayfasında : "1972 yılından itibaren yayımlanmaya başlayan Diyanet Takvimi her yıl kendisini yenileyerek daha iyi bir seviyeye ulaşmanın gayretindedir. Bu yıl da, içerdiği muhteva zenginliği yanında, tasarım ve görselliği ile okurların hizmetine sunuldu." şeklinde bir önsözü de ihmal etmemişler.

Henüz asıl meseleye gelmeden Diyanet taraftarı olanlar beni şiddetle eleştireceklerdir. Hatta belki de dinin, diyanetin düşmanı olarak bile göreceklerdir. Ama doğruları ve gerçekleri söylemeyen, haksızlıklar karşısında susan "dilsiz şeytandır" diyen de yine bu din ve Diyanet değil midir?

Malumunuz olduğu üzere çok yakın bir zamanda, Diyanete yöneltilen malum bir soruya, malum bir şekilde cevap veren Diyanet İşleri Başkanlığı'nı yerden yere vurdular. Söz konusu soruyu internet sayfasından çeken Diyanet, soruyu çekmekle birlikte hatasını da kabul etmiş oldu.

2016 yılı duvar takvimi, eski yıllara göre formatı ve içeriğiyle büyük bir değişikliğe uğramakla birlikte sorularla başı zaten dertte olan Diyanet, 2016 yılı duvar takviminde de "SORU-CEVAP" bölümüne yer vermiş. 12 Ocak Salı günkü takvim yaprağının arkasındaki soru-cevap bölümünde yer alan soru aynen şöyledir: "Erkekler Cuma namazından çıkmadan bayanlar öğle namazını kılabilir mi?"  Soruyu yöneltmiş olan vatandaşımıza bir diyeceğimiz yoktur. Çünkü geleneksel İslam öğretilerine göre Cuma namazı, sadece erkeklere has kılınmıştır. Neden? Müslüman bilginlerin bu konudaki gerekçelerinin başında "Cuma namazına gelen kadınların fitne zuhuruna sebep oldukları veya olabilecekleri", iddiası gelmektedir.

İslamiyet bütün insanların dini olup, evrenseldir. İslam'ın tekliflerinde kadın ve erkek cinsleri arasında ayırım yoktur. Mümin kadınlar, tıpkı mümin erkekler gibi, Cenab-ı Peygamber zamanında kendilerine farz kılınan namazları Mescid'de cemaatle kılmışlardır. Emeviler devrinden itibaren, yani Hilafetten saltanata geçişle birlikte İslam'ın kadınlara verdiği haklar yavaş yavaş geri alınmaya, kadın cinsi İslam'dan önceki durumuna döndürülmeye çalışılmıştır.

Konunun daha iyi anlaşılması için, Kur'an'ı Kerim'in Cuma suresinin, Cuma namazı ile ilgili 9. ayetin mealinin açıklamasına bakalım: "Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığında hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu sizin için daha hayırlıdır."  Yüce dinimizin ibadetlerle ilgili hükümleri geneldir, kadın erkek arasında ayırım yapmamaktadır. Cuma namazı ile ilgili ayette kadın erkek ayırımı yapılmamış "Ey iman edenler!" genel ifadesi kullanılmış, bütün müminlere seslenilmiştir.

Gelelim Diyanet işleri Başkanlığı'nın bu soruya verdiği cevaba: "Kadınlar ve kendilerine Cuma namazı farz olmayan hasta ve benzeri kimseler vakit girdikten sonra, imam Cuma namazını bitirmeden önce kendi evlerinde öğle namazını kılarlarsa bu namaz geçerli olur. "

Diyanet işleri Başkanlığı verdiği cevapla, aynen Emeviler'in yaptığı gibi kadınları ikinci plana itmiş ve onları Cuma namazından muaf tutmuştur.

İslam'ın şari'i Allah'tır. Diyanet'in vazifesi ise, Şer'edilen ahkamı ve esasları açıklamak, sistemleştirmek ve yaşanılan çağın ihtiyaçlarına cevap verecek düzeyde ortaya koymaktır. Yoksa, kıyas ve içtihat yoluyla ne bir ibadet farz kılınabilir, ne de farz kılınmış bir ibadet kaldırılabilir. Bu durumda, Cuma namazını, bazı mükellef müminlere farz saymayan Diyanet, Allah'ın hak ve yetkisine, kendilerinden ibadeti iskat ettikleri müminler topluluğunun ibadet haklarına tecavüz etmiş olmuyor mu?

Selam ve dualarımla

AÇIKLAMALAR
Şari:Şeriat koyan, Allahu Teala Şari'i Mübindir. Dinleri gönderen ve değiştiren O'dur. Şeriatı meydana koyan, teşri eden.
İskat: Düşürme, düşürülme.
Şer: Şeriat, Allah'ın emri, Kur'an, sünnet, icma-i ümmet, kıyas-ı fukaha ile tespit edilmiş temeller.

Yorum Gönder

28 Yorumlar

  1. Daha imam hatipte erkek hocalarımız Anlatmıştı bu durumu. Yani aslında ilim sahibi herkes durumun farkında ama neden kimse birşey diyemiyor ben de şaşıyorum. Aslında Kadınlara da cuma NAMAZI farz ama! Neden Müslüman kadınlar başörtü var mi yok mu diye kelimeleri Eğip büküp ayet ve hadisleri yorum üstüne yorumlarla var olan bir şey yokmuş gibi göstermeye çalışacaklarına iş yeni bir ibadet yükü ile sonuçlanacak olan bu kadar acık bir ayeti ve uygulamayı görmezden geliyorlar. Sanırım kadınlar Işın ucunda ibadet yükü artacak diye haklarını aramayıp seslerini çıkarmıyorlar.

    Velhasıl Okumak Lazım dönem şartlarını uygulamanın kaldırılmasının nedenleri gibi çevresel faktörleri okuyup nasıl bozulduğumuzu Öğrenmek Lazım

    YanıtlaSil
  2. Recep Bey zırhlı mercedesten inmeyen, kendisine buyurulanları yineleyen, İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin idare ettiği bir kurumdan bahsediyoruz ki sizin gibi benim de şu an dile getirmekten dahi hicap duyacağım konudaki fetvaları ortada... Maalesef tüm bu ayıpların, dinden sapmaların sorumlusu ilk olarak dindar olduğunu iddia eden; fakat din tüccarlarını sırtında taşımaktan, onlara körü körüne biat etmekten vazgeçmeyen insanlardır. Siz ve sizin gibi insanlar okuyor, araştırıyor, ilimle donanıyor. Fakat, hakim kitle her alanda olduğu gibi dini inanç alanında da kulaktan dolma şeylerle çoğu zaman da sürü psikolojisi ile hareket ediyor. Diyanet'in iğrenç fetvasına ses çıkaran, isyan eden bir tek akpli bile görmedim ben. Şimdi bu insanlar mı dindar oluyor? O rezil fetvayı vermesine rağmen diyaneti savunanlar mı Müslüman? İnancımız işte bu kendini bilmezlerin ellerinde oyuncak olmuş vaziyette maalesef. Bir de utanmadan kalkıp bize din öğretmeye kalkıyorlar... Yüce Allah bizi bir an önce bu din tüccarlarından kurtarsın inşallah... Bu kadar ayıp yenilir yutulur cinsten değil artık. Hayırlı akşamlar dilerim.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar Bize Her Yer Okul, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Ben de bir zamanlar İmam-Hatip Lisesinde memur olarak görev yapmıştım. Meslek dersleri öğretmenleri ile bazı konuları tartışırdım, ama o zaman bu kadar bilgi sahibi değildim. Sayın yazarım, benim bu blog sayfamda İslami konularda paylaştığım daha çok ilginç konular var. Tabi siz sayfamı yeni takibe aldığınız için sayfa arşivinden haberiniz olmaz.

    Şu anda Prof. Dr. Hüseyin Atay'ın "Kur'an'a Göre Araştırmalar" seri kitaplarını inceliyorum. Daha kadınlar için, o kadar çok kolaylaştırmalar var ki, bunlar hakkında bilginiz var mı, bilemiyorum tabi?
    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar Kalemderi, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Yorumunuzu okuduktan sonra, "Bir dokun, bin ah işit" diye buna denir dedim. Değerli kardeşim Kalemderi, yerden göğe kadar haklısınız. İslam dini aslında insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak üzere Cenab-ı Allah tarafından tüm insanlara şamil olmak üzere gönderilen son dindir.

    İslam, kur'an kaynaklı ve insan eksenli bir dindir. Öğretileri de Kur'an ve Sünnet'e dayanmaktadır. İslam ne anane, ne müevvel, ne de mübeddel bir din değildir. Kur'an'a göre İslam tevhid dinidir ve Şari'i sadece Allah'tır. Kimse kendisinini Allah'la birlikte dinde söz sahibi olma konumunda göremez.

    İstismar edilmeye ve kullanılmaya en yatkın bir olgudur din. Siyasetçiler ve istismarcılar da bunu bildikleri için dini hoyratça kullanmaktadırlar. Ayrıca İslam'ın evrensel vasıflarını ve özgün ilkelerini birçok konuda dışlamışlardır.

    Yalancının mumu nasıl yatsıya kadar yanıyorsa, bunların da zevali pek yakındır.
    Selam ve dualarımla.



    YanıtlaSil
  5. Yazdıklarıma sakin kafayla göz atınca evet bir dokun bin ah durumu söz konusu olmuş biraz :) Umarım rahatsızlık vermemişimdir. Gerçekten o rezil icazet sonrasında dindar görünümlü akplilere hiç tahammülüm kalmadı. Babalık gibi kutsal, temiz bir olguya bile kattıkları şey beni tamamen kendilerinden tiksindirdi. Siz yine nezaketle cevaplamışsınız çok teşekkür ederim. Sıkıntı vermediğimi umuyorum, saygılarımla.

    YanıtlaSil
  6. Merhaba Recep bey,
    Valla diyanetten son yaptığı rezalet olunca tiksindim. Ülkede kim var kim yok ateist olur böylelerinin yüzünden. Bu arada fotoğrafa baktım da Türkiye mi burası Afganistan mı? Yani camiye giden kadınlar ben çocukken normal baş örtüsü örterlerdi, camide baş örtülür çünkü tamam...ama bunlar neredeyse BURKA gibi giyinmişler:(
    Diyanette sapıklar mı var nedir anlamadım, hadi diyelim ki, bir sapık böyle bir soru sordu, cevap olarak
    "Kızına o gözle bakan sapıktır, cehennemliktir" filan diye yazmaları gerekirdi. Hatta ben olsam "Git kendini yüksekçe bir yerden at sen de kurtul, dünya da bir mikroptan kurtulsun" diye yazardım. İşte böyleleri yüzünden millet ateist, deist olacak...zaten akp'nin döneminde eminim ateist sayısı ikiye katlanmıştır. !!
    Selamlar....iyi geceler

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar Kalemderi, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Ben o söylemi, gerçekten uygun düştüğü için ve sizin durumunuzu tasvir etmek babından öylesine kullandım. Rahatsız olmak da ne demek? Asla! Herkesin düşüncesine, görüşüne saygı duyarız. Herkesi dinleriz. Yani o söylemi ne eleştirel, ne şikayetlenme, ne de rahatsızlık babından kullanmadım. Lütfen rahat olunuz.

    Bugün huzurumuz yoksa, mutlu değilsek, bunun tek sorumlusu vardır o da AKP'dir. İktidarın PKK terörü ile Suriye politikasında izlediği yanlış politikalar yüzünden ülkemiz bu hale geldi. Bunun böyle olduğunu AKP'liler de biliyor. Ama kimse korkusundan konuşamıyor ki!.. İşte görüyoruz, konuşanın hemen boynunu vuruyorlar.

    Köle olacağıma asi olurum daha iyi. İktidarlar ancak saygıdeğer oldukları zaman saygıyı hak ederler.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar Bücürükveben, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Diyanetin, sorulan soruya karşılık verdiği cevaptan tiksinmeyen ve Diyanetten soğumayan kalmadı. Tabi bazı müstesnalar hariç. Onlar için Diyanet ne yapsa mübahtır.

    Evet tespitinize katılıyorum, Diyanet'in böyle saçmalıkları yüzünden İslam'a ısınmaya ve yaklaşmaya başlayan kimseleri hep geri püskürttü. Diyanet İşleri Başkanının gazetede demecini gördüm, sorumluları açığa almışlar. Bunlar göstermelik sanal hareketlerdir. Bu olay da unutulunca tekrar herkes işine gücüne devam eder. Y.Nuri Öztürk diyor ki: "Ben zamanında bunları uyardım, internet sayfanızdan şu soru-cevap kısmını kaldırın, bu sizin başınıza iş açar ve sonra altından kalkamazsınız." Bu uyarıya rağmen Diyanet soru-cevap bölümüne devam etmiş. Hiç de sitesine girip bakmadım, devam ediyor mu etmiyor mu?.

    Sorunun zarf olduğu belli, hani diğer bir tanımlama ile zoka. Oradaki işgüzar da vatandaşın sorusu cevapsız kalır mı, diye kendine göre bir cevap yazmış işte. O da pişman olmuştur ama, iş işten geçmiş tabi. Çünkü atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Erdoğan, kim bilir Diyanet İşleri Başkanına ne kadar fırça kaymıştır. Çünkü bunlar hep iktidarı yıpratan hareketlerdir.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  9. Merhaba Recep Bey,

    Çok doyurucu ve bilgilendirici bir konuyu ele almışsınız. Bir bayan olarak özellikle teşekkür ediyorum. Hüseyin ATAY hocamıza da selam olsun... Saygılar.

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar Tülay Gürdal, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  11. Merhaba,konularınızı daha da genişletecek olmanız sevindirici...Fidan da güzelce değinmiş,son günlerdeki can sıkıcı konuları düşünmek bile istemiyorum...Cehaletten nefret ediyorum.Ben gittikçe dinden soğuyanlardanım.Müslüman ülkelerin insanlarını ,okumama oranlarını ,cahilliklerini ,din adına yaptıklarını gördükçe daha da soğuyorum.İbedetlerden önce ahlak kurallarının verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Güzel ahlak yok ama beş vakit namaz kılıyor,ağzında küfür dolu oruç tutuyor.Neden sadece insan diye bakmıyoruz ki,iyi insan,kötü insan...Hint yapımı PK diye bir film izledim ve çok hoşuma gitti,izlemediyseniz öneririm...Saygılar

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar DİKTİM DİKTİM GİYDİM, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
    Düşüncelerinize saygı duymakla birlikte gittikçe dinden soğuyanlardan olmanıza üzüldüm doğrusu. "Avrupalı Müslümanlar" diye bir belgesel var. Burada, Abdulvahid Pedersen isimli Danimarka'lı sonradan Müslüman olmuş birinin nasıl Müslüman olduğunu inceledim. Abdulvahid Müslüman olmadan evvel Budist bile olmuş, diğer dinleri incelemiş ve en sonunda aradığı dinin İslam olduğunu keşfetmiş ve Müslüman olmuş.
    Ne yazık ki, günümüz Müslümanlarından iyi örnekler olduğu kadar, kötü örnekler de çok. Her dinde bu böyledir. Önemli olan sizin gerçekten Allah'a inanıp inanmadığınızdır. Kötü Müslüman örneklerine bakarak Allah'a olan inancınızı kaybedemezsiniz.
    İbadetten önce ahlak kurallarının verilmesi görüşünüze katılıyorum. Ancak, ben Müslümanım diyen biri ibadetlerini yapıyor ama ağzının içi küfür dolu ve her türlü ahlaksızlığı da yapıyorsa, o zaten Müslüman değildir.
    Yaşananlardan dolayı, size diyecek bir şey bulamıyorum. Ne diyeyim, haklısınız. Ama bir kez daha düşünmenizi öneririm. Önerdiğiniz filmi mutlaka izlemeye çalışacağım. Öneriniz için teşekkür ederim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  13. Ben İmam Hatipte iken erkek hocalarımızda bayan hocalarımızda kılabilirsiniz Cuma namazını demişlerdi ve biz biraz heyecanlı olduğumuzdan bir kaç kere gidip kıldık. Toplumda neden böyle bir yargı var anlamıyorum. Kadınlar neden cemaat sevabından mahrum olsunlar.Teravih harici camiye giden hanımlar yok bunu eleştiriyorum.

    YanıtlaSil
  14. Merhabalar Yağmur Tozu, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Demek siz de İmam-Hatip'lisiniz. Çok güzel. Evet değerli kardeşim. Cenab-ı Hakk, Cuma günü inananların biraraya toplanması için, hem de erkek ve kadın cins ayrımını yapmadan "Ya Eyyuhellezine amenu" diyerek başlıyor çağrıya. Siz de çok iyi biliriiniz ki, bu başlangıcın meali "Ey iman edenler, inanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler" demektir. Bu bağlamda Cuma çağrısı için kadın ve erkek ayırt edilmiş mi? Edilmemiş. Pek size ne oluyor da kendi kendinizi Allah'ın hükmünün üstünde hüküm koyuyorsunuz?

    Bu değişikliğin Emeviler devrinde Hilafetten saltanata geçerken amaçlarının kadınlarımızı eskiden olduğu gibi yeniden evlere tıkma gayretinde olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir.

    Bizim Diyanet'e kızgınlığımız işte bu yüzden. Onlar konuyu çok iyi bilmelerine rağmen Emeviler gibi kadınlarımızı ev hapsinde tutmaları onların da işine geliyor herhalde.

    Asıl İslam dini ile gelenekselleşmiş İslam dininin arasını ayırmak gerekiyor. Gelenekeselleşmiş İslam'ı terk edip, asıl İslam dinine dönmenin vakti geldi de geçiyor bile. Zaman aleyhimize çalışıyor.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  15. Merhabaaa,Çok şükür Allah'a olan inancımı yitirmedim,yitirmem de.Yaratıcıya olan inancım sonsuz.Allah'ın birliğine inandığım için ,Müslümanı da ,Hıristiyanı da ,Yahudiyi de yaratan aynı Allah değil mi,neden bu savaşlar,neden bu ayrılıklar...Bakıyorum,din ,mezhep ayrılıkları nasıl da büyük sorun oluyor insanlar arasında...Neden sadece insan demiyoruz,karşımdaki insan ve onu da benim inandığın,sevdiğim Hakk yarattı.Yunus'un dediği gibi ''Yaradılanı hoşgör yaradandan ötürü''İnsanların çoğu Cennete gitmek için ibadet yapıyor,Cehennemden korkuyor..Ahmet Yesevi diyor ki:Cehenneme gitmek korkusuyla yapılan ibadet kölenin yaptığı ibadete benzer...Çok dindar insanlar gün içinde sürekli bu günah şu sevap,şundan 2780 kere okursan vs vs vs ,detaylarla yoruyorlar insanları...Oysa gün içinde ne çok imtihan veriyoruz:komşularımızla ilişkilerimizde,yolda karşılaştığımız insanlarla,çoluk çocukla,mesleğimizle,yaşlılarımızla,edindiğin güzel ahlakla ,insanlarla olan iletişiminde onların rızasını kazanırsan zaten Cennete gidersin herhalde ..
    Allah'ın verdiği akılla bilimle uğraşalım,üretelim,ilmin yolundan gidelim,gelişelim..ne yazık her şeyi günah çerçevesinde düşünen insanlar embesilleşiyor gibi geliyor bana,okumuyorlar,kızlar günah diye okutmak istemiyorlar..Ve sanki en cahil topluluklar da Müslümanlar gibi...Offf ne çok yazdım,çok karışık da olmuş olabilir yazdıklarım ama böyle düşünüyorum işte....Saygılar

    YanıtlaSil
  16. Merhabalar DİKTİM DİKTİM GİYDİM, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Yorumunuz çok güzeldi ve hiç de karışık değildi. Bir öncekinde "Ben gittikçe dinden soğuyanlardanım" demiştiniz.

    Çevremizdeki riya Müslümanları yüzünden dinden soğumayan kaldı mı ki?

    Mezhep savaşlarını ta ne zaman çıkardılar, hala devam ediyor. Sonu da gelmez.

    İslam dinini aydınlığa çıkaracak yeterli düzeyde bilgin ve alim var, ama onları da değişik sınıflara sokarak suçluyorlar. Müslümanlar olarak işimiz zor! Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  17. Merhaba,

    Blogunuz çok güzel; tebrik ederim. Gelecek yazılarınızı merakla bekliyorum...

    YanıtlaSil
  18. Merhabalar Nedensiz Yazar, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Blog sayfamı beğendiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. İnşAllah efendim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  19. Recep bey,
    Öncelikle konularınızı genişletmenize çok sevindim. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz teşekkür ederim. Aslında az araştırıyoruz. Tabi bunda bizim ülkemizdeki çalışma saatlerinin fazla olması da çok etkili. Okumaya çok az zaman ayırabiliyoruz. Hele bize sunulan hazır bilgiler daha kolay geldiğinden ince ince eleyip doğrusunu yanlışını araştırmadan koşulsuz kabul ediyoruz. Mantıken bile düşündüğüm zaman cuma namazını kılsam dahi bana günah yazılacak değil ya. O nedenle biraz daha akılcı düşünmeye davet ediyorum dini fetvalara körü körüne inananları.
    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  20. Merhabalar Çocuklu Hayat, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Efendim, İslam dini ile ilgili paylaştığım bazı konular blog sayfamın gerilerinde kaldı. Ben İslam dini ile ilgili epey bir araştırma yaptım ve epey bir yol katettim. Ama her şeyin doğrusunu Cenab-ı Hakk, bilir. Gayret bizden, tevfik ve hidayet Allah'ü Teala'(c.c.)dandır.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  21. şeriat ise; adı üstünde şer-i at...insanın duyguları ve düşünceleriyle yargılanacağını tüm kalbimle hissediyorum..
    diyanet gibi kurumlaşmış maneviyatın öncülerine diyecek söz bulamıyorum insanı insandan ayıran ölçü ve kıstaslardan vazgeçmeleri gerekiyor Recep bey..her ne olursa olsun kalbimizin bir dili var insan olduğumuz sürece gerisi öyle boş ve anlamsızki..sadece söyleyebileceğim tek şey namazın en iyi terapi olduğu..ve emredileni severek yapmak en güzeli ki; bunu 5 vakit yürekten severek yapan zannediyorum çok az insan var..bu kanı hoş olmasada benim düşüncelerim bu yönde..kaleminize sağlık sizi ziyaret etmekten mutluyum iyi geceler..

    YanıtlaSil
  22. Merhabalar Gülçin ve Şifalı Eller, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Yorumunuzu okudum. Diyanetin bir an önce, vakit kaybetmeden yavaş yavaş İslami gerçekleri milletimizle paylaşmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Bu işi Diyanet yapmayınca başka birileri yapıyor. Onlara da diğer dinlere satılmış adamlar gözüyle bakıyorlar. Halbu ki onlar çok doğru söylüyorlar.

    Namazı ben de severek ve isteyerek gönülden kılıyordum. Yavaş yavaş namazı terk etmeye başladım. Neden mi? İçimden geldiği zaman kılıyorum. İçimden gelmediği zaman kılamıyorum.

    Ziyaretiniz için tekrar teşekkür ederim. Ziyaretiniz beni de çok mutlu etmiştir.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  23. Kulun Allah demesi dahi yeterli diye bir tv programı izlemiştim eski geçmiş günler de içim ferahlamıştı.Çünkü bizleri öylesine din konusunda korkutmuşlardı ki bir ara ben neden dünyaya geldim keşke gelmeseydim diye düşünür olmuştum.O çok bilmiş fetva verenler var ki onlar attığınız adımda dahi günah arayıp sırtınıza yüklüyorlar.Kalbim ve Allah korkum hiç bir zaman benden gitmesin bu bana yeter diyorum elimden geldiğince de eksikte olsa ibadetlerimi yapmaya çalışıyorum umarım Rabbim kabul eder eksiklerimi çoğa sayar.Bugün sokakta ki bir köpeğe ve de kediye dahi bir lokma yemek veriyorsam Allah'ın onların rızkını biz kullarını aracı ettiğini düşünürüm asla çöpe atmam onlara götürür veririm karınları doysun isterim.Attığım her adımda aklıma gelen hep yüce Rabbimdir. Allah'a olan sevgim ve Rabbim bizi görüyor düşüncesi hiç aklımdan çıkmaz inşaAllah..Yüce Rabbime emanet olun .

    YanıtlaSil
  24. Merhabalar Vişnap Macide, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yaptığınız ziyaret ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Evet gerçekten "Allah" demek yeterlidir. Çünkü, Allah diyen, her şeyin bilincindedir ve şuurlu bir Müslümandır. Allah demek, zaten her şey demektir.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  25. Diyanet işleri zaten din ve devlet işlerinin ayrı olduğu iddia edildiği dönemde kurulması bir hata olan kurumdur maalesef. Çünkü devlet din işlerine karışamaz. Nasıl din devlete karışamıyorsa, devlette dine karışamaz. Devlete bağlı bir din olamaz.

    Devletin yönettiği başkanlığın olduğu bir kurumun söylemlerine ne kadar inanılır bilinmez ama bence Kur'an belli insanlara değil, hepimize gönderildi. Hepimizin anlayabileceği seviyede. Arapça bilmiyorsak öğrenelim, öğrenemiyorsak Türkçe meallerinden en güvendiğimiz insanların meallerine bakarak hayatımıza geçirlerim.

    YanıtlaSil
  26. Merhabalar Büşra Bayram, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Yaptığınız açıklamalar, paylaştığım konunun eksik kalan yanlarını tamamlayıcı niteliktedir. Teşekkür ederim.

    Bir şeyi yapmak isteyen ve kafasına koyan bir insanın azminden hiç bir şey kurtulamaz.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  27. Merhaba, çok güzel bir konuya parmak basmışsınız, kaleminize sağlık.Yaşanılan çağın gerekliliklerine göre yorumlanmalı ama sanırım sizin de belirttiğiniz gibi doğru insanlar olması gerektiği yerlerde olamadığı için böyle çelişik durumlar ortaya çıkıyor. Kurallardan öte samimiyet ve içtenlik vurgulanmalı. İnanç kalpten gelir, Allah ve insan arasındaki bağ kalptedir. Bütün denilenleri yapmışsın ama dürüst değilsin, ne işe yarar? Yorumlarda PK adlı bir film öneriliyor, gerçekten de izlenmeye değer bir film. sevgi ve ışıkla

    YanıtlaSil
  28. Merhabalar Melike Yıldız, Hoş Geldiniz.
    Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

    "Allah ve insan arasındaki bağ kalptedir" söyleminize aynen katılıyorum. Çok doğru bir tespit. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*