Doksan beş yıl önceki bugünün heyecanını, o günleri yaşayanlara sormak lazım. Tabi hayatta kalmış olanlarımız varsa. Babam 1922 doğumlu olup, Cumhuriyetin ilan edildiği gün bir yaşında. Şu anda 97 yaşında olan babam Aziz sağ ve sağlıklıdır. Ancak, Cumhuriyetin ilanından hiç bir şey hatırlaması mümkün değil. Ağabeyi Servet hayatta olmuş olsaydı, dört yaşındaki bir çocuğun hatırlayabildiği kadarını, hatırlayabilirdi. Çünkü ağabeyi Servet, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı yıl olan 1919 doğumluydu. Milli mücadeleyi başlatan Atatürk, 25 Aralık 1919 tarihinde, o zaman köy statüsünde memleketim olan Kaman'a da teşrif etmiş ve Atatürk'ü o gece Kaman'da misafir etmişler.  

"...Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Birinci Dünya Savaşında yenilmiş, şartları ağır bir Ateşkes Anlaşması imzalanmış, savaşın devam ettiği uzun yıllar sonunda millet yorgun ve fakir bir duruma düşmüş. Milleti ve ülkeyi savaşa sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında oturan Vahideddin soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükumet güçsüz, onursuz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruma altına alabilecek herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta... " İşte böyle devam etmekte Atatürk'ün Nutuk'u. 

Ülkenin ve milletin içine düştüğü bu durumdan kurtuluş çareleri olarak kimileri Amerikan mandasını, kimileri de İngiliz himayesini istemişler, kimileri de bölgesel kurtuluşu düşünmüşler. Atatürk, bu durum karşısında; milli hakimiyete dayanan, kayıtsız, şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmanın dışında alınabilecek bir kararın olmadığını, "Ya İstiklal Ya Ölüm!" ilkesiyle perçinlemiştir. 

Evet kardeşlerim, bu Cumhuriyet öyle kolay kurulmadı. Her 29 Ekimlerde büyük bir coşkuyla kutlayacağımız bu bayram, sadece "Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun" mesajlarıyla geçiştirilmemeli. Atatürk'ün Nutku'nu tekrar okuyarak, okutarak mücadele günlerini, zihinlerimizde diri ve taze tutmalıyız.  

Bu tarihi gün, bizi biz yapan ortak değerlerimiz etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günüdür. Bu duygularla, milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu yüce önder Atatürk olmak üzere, onun silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.