Merhabalar. Satırlarıma başlamadan evvel hal ve hatırınızı sual eder, sizlere sağlıklı ve hayırlı günler dilerim. Nisan ayı içerisinde Ankara'da ikamet ettiğimiz evimizden, Kırşehir/Kaman ilçesindeki müstakil bahçeli evimize gitmek istedik; ama maalesef  bu lanet korona virüsü yüzünden uygulanan seyahat yasağı nedeniyle memleketimize gidemedik. e-Devlet içerisinde oluşturulan seyahat izin belgesi başvuru formundaki mazeretler de bize uymadığı için buradan başvuru yapamadık. Biz de memleketinde bakıma muhtaç bağı bahçesi ya da tarlası olanlar için tarımsal faaliyet kapsamında seyahat izni verilmek üzere tanınan haktan yararlanmak üzere, mahalle muhtarımızdan memleketimizdeki bağ ve bahçenin bakıma muhtaçlığı ile ilgili bir belge talep ettik ve muhtar da söz konusu belgeyi tanzim ederek WhatsApp hattından cep telefonumuza gönderdi.

Gönderilen belgenin yazıcıdan çıktısını aldıktan sonra, bu belge ile 21 Nisan 2020 tarihinde Keçiören Kaymakamlığı uhdesinde oluşturulan Şehirler Arası Seyahat İzin Kuruluna başvurduk. Kurul doktoru tarafından muayenemizi müteakiben, mahalle muhtarınca düzenlenen belgeye istinaden 21.04.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 72 saat süreli, şehirler arası seyahat izin belgesi verildi ve biz de bu belge ile Ankara'dan Kaman'a gitmek üzere 22 Nisan 2020 Çarşamba günü yola koyulduk. Ne tesadüftür ki, yol boyunca hiç kontrol noktası ile karşılaşmadan kazasız belasız memleketimize geldik. Bizi Kaman'a getiren araç ve sürücüsü aynı belge ile tekrar Ankara'ya döndü. Sizin anlayacağınız 22 Nisan 2020 tarihinden itibaren Ankara'dan ve sokağa çıkma yasağı uygulamasından kurtulduk. Kaman'a gelince hiç kimseyle irtibatta bulunmadık. Ne ziyarete gittik, ne de ziyaretçi kabul ettik. Zaruri ihtiyaçlarımızı da kurallara uymak suretiyle hemen cadde üzerinde bulunan AVM'lerden karşıladık. Şu anda tam bir aydır kendi kendimizi Kaman'daki bahçeli müstakil evimizde tecrit ettik. 14 gün geçtikten sonra, artık yavaş yavaş sosyal mesafeyi korumak şartıyla ve maskeli olarak tanıdıklarla karşılaştığımız yerlerde görüşmeler yapabiliyoruz.


Ankara'da 34 daireli bir apartmanda ikamet ediyorduk. Asansör ve ortak giriş ve çıkış kapılarını her kullandığımızda ellerimizi yıkamaktan ellerimizde çatlaklar oluşmuştu. Şimdi burada kullandığımız her şey sadece ikimize ait olduğu için, sadece hijyen ve temizlik amacıyla ellerimizi yıkıyoruz. Bahçemize çıkıp ağaçlarla, çiçeklerle, asmalarla toprakla uğraşıyoruz. Çok rahatladık. Ankara'da ki gibi dört duvar arasında günlerimiz geçmiyor artık. Bahçeye sebze fideleri diktik, onların bakımları ile uğraşıyoruz ve Ankara'da geçmeyen vakti burada çok güzel bir şekilde geçiriyoruz. Darısı şehir esaretindeki kısıtlamalardan kurtulmak isteyenlerin başına. Selam ve muhabbetlerimle Allah'a emanet olun.



NOT: Muhtar tarafından gönderilen belge ile seyahat izin belgesinin fotoğrafını özel olduğu için burada paylaşamıyorum.