İnternette dolaşırken İkinci Yeni'nin başarılı şairlerinden rahmetli Turgut Uyar'ın yine böyle bir banner üzerinde bu dizeleri ile karşılaştım. Ben de dizeleri oradan not almakla birlikte, Turgut Uyar'ın da internetten yukarıdaki resmini aldım ve bir program aracılığı ile ben de bu bannerı yaparak sizlerle paylaşmak istedim. Bu şekildeki çalışmaya teknik olarak ne ad verilir bilmiyorum, ancak ben en yakın banner ismini buldum. Eğer aranızda bu tür çalışmaya ne ad verildiği, ya da çalışmayı tanımlayabilecek birisi varsa, yorumlarında bahsederlerse çok memnun olurum. Çünkü, aynı zamanda bu tür çalışmaya ne ad verilir, doğrusunu da öğrenmek istiyorum.

Turgut Uyar'ın hayatı, kişiliği ve edebi yönüyle ilgili konulara değinmeden doğrudan dizeleri üzerinde yoğunlaşmak istiyorum. Umut, savaş, kaybediş, acı, yalnızlık ve hüzün hayatımızda öyle ya da böyle hep yer almıştır. Şair tüm bunları neden yaşamıştır? İçinden bir türlü uğurlayamadığı bir gideni olmuş ve tüm bunlar bu gidenin ardından yaşanmıştır. Gidene kal diyemediği için, onu gittiği yerden uğurlamak zorunda kalmış, ancak içinden bir türlü bu uğurlamayı yapamamıştır. İşte bazı durumlarda, dışımızdaki ben ile içimizdeki ben farklılık gösterir. Dışımızdaki ben çaresizliğe ve mecburiyete boyun eğer ve gideni uğurlamak zorunda kalır; ama, içimizdeki ben, canımızı acıtacak bu gidişe asla boyun eğmez.