Önyargılarımız

 BU BİR PAYLAŞIM DEĞİLDİR. ESKİ BİR PAYLAŞIMI YENİDEN YAYINA ALMAK VE OKUMA LİSTESİNE DÜŞÜP DÜŞMEDİĞİNİ KONTROL ETMEK İÇİN BİR UYGULAMADIR. 

Dış görünüş değil miydi her şeyin suçlusu? Hep o kahrolasıca önyargılar...

Çocukları olmayan evli bir çift, her gün olduğu gibi yine tarlaya çalışmaya giderler. Tarlada çalışırlarken bir yılan ile gelinciğin kavgasını izlerler. Anne gelincik, yavrusunu yemesin diye kendini yılana yem eder ve yılan çekip gider. Yavru gelincik tek başına kalır ortada. Kadın: “Bey yazıktır evimize götürelim besleyelim” der ve eve götürürler. Aradan zaman geçer, bu çiftin çocukları olur ve tabi gelincik de büyümüş ve evin bir ferdi olmuştur artık.

Bir gün bu çiftin acil tarlaya gitmeleri gerekir, ama bebekleri evde uyumaktadır. Erkek: “Bir şey olmaz beş dakikaya geliriz” der ve sırtlanırlar küreklerini giderler tarlaya. Eve döndüklerinde kapıyı açarlar bir de ne görsünler! Gelincik ağzı kan revan içinde ve evin içinde dolaşıyor! Bunu gören adamın kan beynine sıçrar ve elindeki kürekle vura vura gelinciği öldürür. Sonra bebeğin odasına girerler ve bir bakarlar ki, bebek odasında mışıl mışıl uyuyor. Bebeğin diğer yanına baktıkların da ise, ölü bir yılan görürler ve anlaşılır ki, gelincik bebeği korumak için yılanı öldürmüştür.

Adam dizleri üzerine çöker ve “Aman Yarabbi ben ne yaptım? Nasıl böyle bir yanlış yaptım?” diye yıllarca kendini yer bitirir...

İşte ÖNYARGI böyle felaket bir şeydir. Lütfen sonucu görmeden yargılama yapmayalım.

41 Yorum:

Vakt-i Dem dedi ki...

Etkileyici bir örnek sahiden. Yeniden paylaşmakla çok iyi yapmışsınız, teşekkürler.

deeptone dedi ki...

hikaye güzelmiş. evet deneme anladım, makbule abalı ile konuşuyordunuz :)

Hüseyin Güzel dedi ki...

Önyargıya güzel bir örnek.
Kalemine sağlık.
Selam ve saygılar recep bey.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Vakt-i Dem Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bir blogcu arkadaşım eski yayınlarından birini tekrar yayına aldıktan sonra okuma listesine ve takip edildiği blogcuların blog listesine düşmediğinden bahsetmesi üzerine söz konusu olayı kontrol etmek için ben de eski yayınlardan birini tekrar yayına almıştım.

Benim yenilediğim yayın hem okuma listesine, hem de beni takip eden blogcuların blog lişstesine düştüğünü gördüm.

Ben eski yayını önce panelden açtım resmi ile birlikte tarayarak kopyaladım. Daha sonra yeni yayın komutuna tıkladım ve açılan yeni yayın penceresine kopyayı yapıştırdım ve kaydederek paylaşımı onayladım. Akabinde hem okuma listesinde ve hem de takipçilerin blog listesi eklentisinde yer aldığını gördüm.
Selam ve saygılarımla.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Deeptone, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, hikaye gerçekten güzel beğeni içeren yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim.
Öğretmenim Makbule Abalı da esli bir yayını yeniden yayınlamak istemiş ama, ne okuma listesinde, ne de okuyucu blogcuların blog listesinde yer almamış. Ben de eski bir yayını örnek alarak yeniden yayına alıp, kontrol amaçlı bu işlemi yaptım.
Selam ve saygılarımla.

Adsız dedi ki...

selam, paylaşım için teşekkürler.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Hüseyin Hocam.
Ziyaret ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Gerçekten önyargıya güzel bir örnekti. Hangi yıl içinde yayınladığıma bakmadım ama, bayağı eski paylaşımlarımdan biriydi.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Tarık, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.

duygu özkan dedi ki...

Merhabalar,
Bu hikayeyi uzun yıllar önce okumuştum ve gelinciğe üzülmüştüm. Ön yargı haricinde öfke problemi de anlatılmış. İkisinin bir araya gelmesi kötü sonuçları doğurur.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Duygu Emanet, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet sizin de tespit ettiğiniz gibi önyargı öfke ile birleşince işte böyle çok daha kötü sonuçları doğurabiliyor.
Selam ve saygılarımla.

*mehtap dedi ki...

Önyargı ne fena bir şey.Hele böylesi kötü bir sonuçla bitiyorsa.
Selamlar.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Efendim, gerçekten öyle. Önyargılı olmamak ve davranmamak için elimden geleni yapıyorum ama, nasıl oluyorsa yine de önyargılı olduğumuz zamanlar da olmuyor değil. Çok hassas bir konu. Sabırlı olmak lazım. Sabırlı olan insanlar kolay kolay önyargılı olmuyorlar.
Selam ve saygılarımla.

SzgnBsl dedi ki...

Merhaba Recep Bey;

Yapmış olduğunuz yayınlardan birinde eski yayını yeniden yayınlama ile ilgili yöntemden bahsetmişsiniz. Ben genelde biraz daha kolay olduğunu düşündüğüm bir yöntem tercih ediyorum. Eski yayını eğer en sağda bulunun "öz izle" menüsünden taslağa düşürür ve sonrasında yayınlama tarihini değiştirir ve "yayınla" seçeneğini aktif hale getirirseniz aynı işlem biraz daha kolay olabilir. Yazınız okuma listemde:) Saygılar.

nhn dedi ki...

Çok güzel bir hikaye, yazı da yayına düşmüş, ne güzel...

anne kaleminden dedi ki...

Çok güzel bir hikaye, yazı da yayına düşmüş, ne güzel...
(yanlış kimlik kullanmışım öncekinde)

Makbule Abalı dedi ki...

Merhabalar Recep Bey,
Araştırmacı kişiliğinizle ne güzel denemeler yapıyorsunuz. Ben birkaç defa eski yayınlarımı yeniden düzenlemek istemiştim. Aynı konudan farklı zamanlarda farklı toparlamalar yapmıştım.
İki yayın okuma listesine düştü, sanırım 3 tanesi düşmedi. Ancak ben parça üzerinde küçük değişiklikler yapmış ayrıca fotoğrafları da değiştirmiştim. Sıralamada şöyle bir yol izlemiştim: Tasarımdan girip Yayınlarda aradığım yayını buluyordum. Yayını taslak haline dönüştürüp gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra tarih ve saati değiştirip yayınla'ya basıyorum.
Kopyaladığımda hiç değişiklik yapamıyorum.
Gelinciğin hikayesi çok hüzünlü. Yıllar önce okumuştum, hatırlattığınız için teşekkürler.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar SzgnBsl, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Efendim, sizin yönteminizi uygulayarak eski bir yayını yeniden yayınlayan blogcu arkadaşlarımızdan Makbule Abalı öğretmenimizin yayını, ne okuma listesine ne de kendisini takip eden blogcuların blog listesine düşmediğini söylemesi üzerine, ben de bu paylaşım yorumlarında anlattığım gibi bir yol izleyerek eski bir yayını yeniden yayınladım ve akabinde söz konusu yayını okuma listesine ve beni takip eden blogcuların blog listesine düştüğünü gördüm.
Paylaşıma değerli yorumunuzla yaptığınız katkı ve destek için ayrıca teşekkür ederim. Çok sağolun.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar nhn, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete vbe değerlşi yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet efendim, hem hikaye güzel, hem de okuma listesine ve takipçilerin blog listesine düşümüş oldu.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar anne kaleminden, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet bu güzel hikayeyi değişik bir yöntem uygulayarak yeniden yayına almakla birlikte okuma listesi ile takip eden blogcuların blog listesine düşmesini de sağlamış olduk.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Makbule Abalı, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

Yeniden yayına alacağınız eski yayını tarayarak kopyalayın ve yeni yayın sekmesine tıklayıp yeni sayfayı açın ve yapıştırın ve burada üzerinde istediğiniz ilaveleri ve değişiklikleri de yaptıktan sonra kaydedip yayınlayın.
Bu yöntemle yaptığınız paylaşımın hem okuma listesine, hem de takipçilerin blog sayfalarına düştüğünü göreceksiniz.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalr nhn.
Dün sayfanıza ulaştım ve bir paylaşıma yorum yazdığımı hatırlıyorum. Bugün yine sayfanızı ziyaret etmek istediğim de profilimin uygun olmadığı gerekçesiyle sayfanıza giremedim.
Selam ve saygılarımla.

SzgnBsl dedi ki...

Rica ederim ne demek. Yalnız ben anlattığım yönetimi kullanıyorum ve kendi blog sayfamı takip ettiğim için okuma listesine düştüğünü her seferinde gördüm. Belki de eksik yapılan bir uygulama vardır, bilemiyorum. Sadece kolaylık olabilir diye düşündüm:) Saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar SzgnBsl, Hoş Geldiniz.
Öğretmen kardeşimiz Makbule Abalı sizin bahsettiğiniz gibi bir uygulama yapmış ve listelere düşmediğini bana bahsedince ben de böyle farklı bir yöntem denemiştim. Mutlaka sizin yönteminizle de listelere düşüyordur. Belki de Makbule hanım bir ayrıntıyı kaçırmış olabilir. Sizin yönteminizi tekrar denemekte fayda mülahaza ediyorum. Düşüncenize saygı duyuyorum ve katkınız içinde çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.

Makbule Abalı dedi ki...

Merhabalar, Ben de Sezgin Bey'in yöntemini kullanıyorum. Daha kolay geliyor. Sanırım yeni yayına iki kez basmamışım. Yayınlanmış ama listelere düşmemiş. İlginize çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Makbule Öğretmenim.
Sayın öğretmenim, en iyi yol bildiğiniz yoldur. Varsa bir aksaklık tekrar deneyerek konuyu çözersiniz. Bizler de hep böyle deneme yanılma yöntemleri ile belli bir mesafe katettik.
Selam ve saygılarımla.

Mert dedi ki...

Merhaba, yazınızla ilgili değil ama sizin görmeniz için yazıyorum bu yorumu... Konuşmuştuk zaten yine. :) Kitapları sevdiğinizi biliyorum, benim de yeni kitabım yayımlandı, blog'umdaki en son yazımda linkini bıraktım. Polisiye ve romantizm. Bir kış romanı. Okursanız uzun uzun detaylı kitap eleştirinizi mutlaka beklerim blog'unuzda. Çok sevgiler! :)

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Mert (Kafa Dergi)
Ziyaret ve yorumunuz için teşekkür ederim. Heyecanınızı anlıyorum. Ancak ben polisiye kitaplarını okumayı sevmiyorum. Belki romantizm tarafından etkilenebilirsem okumaya çalışırım. Okuduğum kitapları eleştirmeyi de çok severim. Bu konuda biraz gaddarımdır.
Selam ve saygılarımla.

Mustafa Özbek dedi ki...

Önyargıya dair birçok yazı, film ortaya konulmuş. Haricinde ben, "ön yargı iyidir" diyecek bir insana da rastlamadım. Her şeye rağmen biliyor ama uygulama noktasında zorluklar yaşıyoruz.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Mustafa Özbek, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

Zaman zaman ben de ön yargıya düştüğümü biliyorum. Bunu hepimiz yapıyoruz. Her ön yargının sonucu burada anlatılan kadar korkunç ve dehşet verici olmuyor tabi.
Selam ve saygılarımla.

Tülay GÜRDAL dedi ki...

Muhteşem... Hikâye olduğunu bilsen bile insanın içi titriyor. Hayat bu kadar ince çizgi üzerinde... Sevgiyi kaybetmeden hayatı yaşamanın etkenlerinden birisi de bu olsa gerek. Esen kalınız Recep bey.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Tülay Gürdal, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet benim de ilk okuduğum da içim titremişti. İkinci kez bir konuyu kontrol etme amaçlı paylaşıma yaptığınız değerli katkı ve desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.

Momentos dedi ki...

Deneme yanılma yaparak sonuca ulaşmak iyi fikir. Öyküyü de bilmeme rağmen yine etkilendim. Önyargıdan uzak günler dilerim herkese. :)
Saygılar,

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Momentos, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Dilek ve temenninize aynen katılıyorum ve inşAllah diyorum. Gerçekten önyargı tartışmasız çok tehlikeli bir duygu ve davranış.
Selam ve saygılarımla.

Hanife Mert dedi ki...

Kırılması en zor şey sanırım önyargı. Olayı anlamadan dinlemeden yapıştırıyoruz, yakıştırıyoruz. Hikaye de çok net bir şekilde ifade edilmiş. Emeğinize sağlık recep Bey. Sağlık ve esenlikler

YILDIZ dedi ki...

Çok çarpıcı bir hikayeydi. Görsel Anlattıklarınızı çok güzel tamamlamış. Telefisi olmayan hatalar yapmamamak dileğiyle 🙏

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Yıldız, Hoş Geldiniz.
Blog sayfamaya yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Dileğinize aynen katılmakla birlikte sağlıklı ve hayırlı günler dilerim.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Hanife MERT, Hoş Geldiniz.
Blog sayfamaya yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Önyargı çok tehlikeli bir yargı ve kanı, ya da koşullanmış bir duygusal tutum diyebiliriz.
Acele etmeden, düşünmeden, araştırmadan, incelemeden, doğrudan yargılamayacağız ve kanı oluşturmayacağız. Aksi halde, aynı hikayede anlatıldığı gibi durumlara düşmek işten bile değil.
Selam ve saygılarımla.

bücürükveben dedi ki...

Merhabalar,
Yazınızın tarihi 13 Ekim. Epeydir bloğa hiç bakmıyordum, aradan çok zaman geçmiş, o yüzden okuma listeme düşüp düşmediğini göremedim ama sizin yazılarınız her zaman okuma listeme düşüyordu.
Bu arada hikaye gerçekten ibretlik ve sevdiğim bir hikayedir. Arada böyle güzel hikayeleri hatırlatmak iyi oluyor. Emeğinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Bücürükveben, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunmuza çok teşekkür ederim. Söz konusu paylaşım, yıllar öncesine ait bir paylaşım olup, bir konuyu denemek için tekrar yayına aldım. Ancak sağolsun bloggerlerimiz yeniden okuyup, düşüncelerini tekrar yorum yazarak paylaştılar.
Selam ve saygılarımla.

Ertuğrul Yıldırım dedi ki...

Gerçekten önyargı felaket bişi..Gelinciğe yazık oldu.. Resimde önyargıyı nasıl güzel anlatıyo..Emeğinize sağlık..🙂

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Ertuğrul Yıldırım, Hoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Efendim, aslında blog kaybı yoktur. Sadece bir bloggerin eski paylaştığı bir yayını yeniden yayına aldığında okuma ve takip listelerine düşmediğini görmesi üzerine, ben de bu eski yayını kontrol amaçlı yeniden yayına aldım.
Paylaşımı beğenmenize ve katkınıza ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.

Yorum Gönder

YORUMLARINIZ HEMEN YAYIMLANIR