Merhabalar.
Ben ta küçüklüğümden beri hep Hürriyet gazetesi alırdım ve bu gazeteyi okurdum. Bu gazetenin yazarlarından Yılmaz Özdil, iktidarı çok eleştirdiği için Hürriyet gazetesi köşe yazarlığından ayrılmak zorunda kalmıştı. Gazetenin diğer köşe yazarları da iktidarın eğrilerini, doğrularını eleştirirlerdi. Ancak sonradan ne oldu da, Hürriyet gazetesinin de diğer gazeteler gibi iktidarın kalemi olduğu konusunda sizlerle paylaşabileceğim bir malumatım yoktur.
Seyredecek nasıl tarafsız bir televizyon kanalı kalmadıysa, okunacak tarafsız gazete de kalmadı diyebilirim. Çünkü öyle bir iktidarın yönetimindeyiz ki; televizyon kanalları ve gazeteler gibi, vatandaşlar da bir tarafta olmak zorunda kaldılar. Şu anda her şeyin ve herkesin bir tarafı var. Yani toplumu her şeyiyle böldüler, ayrıştırdılar ve taraf olmaya zorladılar.
Eskiden de bu ülkenin vatandaşları kendi aralarında tartışıp münakaşa ederlerdi, ama kimse kimseye sopayla, bıçakla, silahla saldırmazdı. Bir kaç münferit olayın dışında ölümle sonuçlanan tartışmalar olmuyordu. İnsanların psikolojileri bozuldu. Şu anda her tartışma ve münakaşanın sonunda kan dökülüyor.
Ben burada en çok, tarafsız ve ilkeli yayın yapması gereken televizyon kanalları ile gazeteleri kınıyorum ama; iktidara zehir zemberek muhalefetlik yapan MHP gibi bir parti bile tüm değerlerini hiçe sayıp, iktidar partisinin her yanlış ve doğru olmayan uygulamasının ve kararının içinde olmak suretiyle tarafgirliğin en alasını yaptıktan sonra, diğer tarafgirlere ne diyebiliriz ki?..
İktidar, bir kuru inat uğruna ülkenin ekonomisini çökertmiştir. Millet geçim derdine düşmüştür. Şimdi de kendilerini, düştükleri bu bataklıktan çekip çıkaracak dünya devletleri arasından ekonomik rol model arayışına girmek suretiyle, kendilerine halkı sefalet içinde yaşayan; dinsiz, imansız ve komünizmle yönetilen Çin'i rol model seçmişlerdir. Türkiye'nin de Çin gibi malı ucuza üretip, bunu Avrupa'ya satmak suretiyle bu üretimden dolar girdisi sağlanarak, eğer vatandaş dayanabilirse, ülkeyi 6 ay içinde refaha çıkarmayı planlamışlar.
Eski maliye bakanı Lütfi Elvan, alınan bazı kararları, yapılan bazı uygulamaları doğru bulmadığı için görevden affını talep etmiş. Şimdi de bir önceki bakanın doğru bulmadığı uygulamaların başına bu uygulamaları yerine getirecek bir başka davul taşıyıcısı olan Nebati'yi ekonominin başına getirdiler. Cenab-ı Hakk, hakkımızda hayırlısını versin ve Yüce Türk milletinin yar ve yardımcısı olsun. Ben bu kadar söyler, bu kadar derim. Gerisini de artık siz düşünün...
Selam ve saygılarımla.
2 Yorumlar
Nebati de sanırım Kamu Yönetimi mezunu imiş. Vali olacak ve önüne gelen her şeyi imzalayacak bir adamı seçmişler ki önüne gelen her şeye "he" desin.
YanıtlaSilÇok kötüye gidiş var. :(
Merhabalar ReHiTu.com, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve paylaşıma katkı sağlayan ve destek olan o güzel ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bakın siz de Nebati'nin hangi amaçla ülke ekonomisinin başına getirildiğini biliyorsunuz. Bunu cümle alem bildiği halde; bu gidişata "dur!" diyecek ve son şansımız olan tüfeğimizdeki tek mermiyi, zamanı gelince inşAllah karavana atmayız.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*