Muhatabına Mektup

Merhabalar.

Seçmen güvenini ve desteğini yitiren, söyleyecek yeni sözü, yapacak vaadi kalmayan, halkı açlığa mahkum eden iktidar, yanlışlarından dönmek yerine, toplumu korkutarak yönetimini sürdürmeye çalışıyor. Söyleyin Allah aşkına, 21. Yüzyıl Dünyası'nda böyle bir yönetimin iktidarını sürdürebilme imkanı var mıdır?..

Dini hassasiyetler kullanılarak toplumu ayrıştırmak kadar daha tehlikeli ne olabilir ki?.. Yazık değil mi, bu ülkenin insanlarına?. Bu ülkenin insanlarından ne istediniz de vermediler?.. Karşılığı bu mu olmalıydı?.. 

Dönem dönem sağ iktidarlar dini siyasete alet etmekten çekinmediler. Menderes döneminden bu yana, bu halk din sömürüsü yapan siyasilere alıştı. İslam alemi zaten bin beşyüz yıldır mızrağın ucuna takılan ayetleri tartışıyor. İslam adına, dinin arkasına sığınarak insanın insana yaptığı zulümlerden kafa kesmeleri, domuz bağıyla diri diri toprağa gömmeleri görmedik mi? Bu vahşeti işleyenler, din adına, İslam'ı yüceltmek adına yaptıklarını iddia etmediler mi?  Oysa biz Anadolu Müslümanları, hoşgörü dini olarak baktık İslam'a, öyle kabullendik. Ama İslam'ı siyasette kullananların, gücü ele geçirenlerin neler yapabileceğine de çok acı tecrübelerle şahitlik ettik. İnsanlar yakıldı bu ülkede, hem de tekbirler getirilerek...

Zorbalığın, kindarlığın değirmenine su taşıyanlar, gün gelir o değirmende öğütülür. İran örneği duruyor orta yerde. Şah'tan kurtulmak için Humeyni'nin ipiyle kuyuya inenler, o iplere asıldılar. Çocuklara tecavüz edilirken, memleket soyulurken, insanlar zulme uğrarken ses çıkarmayan siyasal İslamcılar, her gün linç için yeni kurbanlar, yeni hedefler seçiyor... Yazıktır; ne İslam'a, ne bu ülkenin insanlarına bunu yapmayın. Bu işin sonu yok!

15 Temmuz İhanetini, alçaklığını yaşamış bir ülkede hiç mi ders alınmaz? Sizin "alnı secdeye değiyor" dediğiniz o ışık evi çocukları büyüdü, subay oldu, üzerimize bomba yağdırdı. Polis oldu, sahte delillerle on binlerce insanın canına okudu. Savcı, hakim oldu, hapislerde çürüttü bizleri. Hiç mi ders almazsınız, hiç mi?..   

Selam ve saygılarımla.

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Doğrusunu söylemek gerekirse ben muhalefete de pek güvenmiyorum..Aynı tas aynı hamam devam edecek gibi geliyor bana..Ne diyelim Allah(cc) sonumuzu hay'r eylesin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Ertuğrul Yıldırım, Hoş Geldiniz.
      Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
      Muhalefete güven konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Ancak, bu iktidarın da aklını başına getirecek bir ders vermek gerekiyor.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Aaaa yazılarınız yoruma açılmış. :) Çok sevindim. :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yazıya şapka çıkartıyorum. %100 katılıyorum her kelimesine, cümlesine, paragrafına.
    Dünyanın neresinde dinci, tarikatlarla, şeyhlerle, üfürükçülerle idare edilen bir ülke varsa o ülke her bakımdan en altlardadır, ne parasının değeri vardır, ne bir şey, teröristler, yabancı işgaller böyle dinci ülkelerin başından eksik olmaz, içinde yaşayan insanlar mutsuzdur, dincilerle yola devam eden hiçbir ülkenin insanları, vatandaşları mutlu olamazlar. Daha iki, üç gün önce yine birileri yengelerini ÖLDÜRDÜ.
    Büyülerle, büyücülerle, kabile reisleriyle Tom Miks'te vardı. Kızılderililer ilkel yaşam tarzının özellikleridir büyüler, büyücüler, üfürükçüler, şeyhler, cemaatler, tarikatlar ve içlerine girenin de başı ..... tan kurtulmaz. Sonu cinayete kadar gider.
    Bu ülkenin acilen fabrika ayarlarına yani Atatürk ilkeleriyle yönetilen, laik, demokratik ayarlarına dönmesi ve tüm sığınmacı, mülteci, kaçak göçmen, kaçak olmayan göçmen alayını iadeli taahhütle ülkelerine sepetlemesi ya da sınır dışı etmesi gerekiyor yoksa ikinci Afganistan, ikinci Suriye, ikinci Libya olmamız işten değil.
    Elinize sağlık.
    Selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Bücürükveben, Hoş Geldiniz.
      Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Yazımı onayladığınız için çok memnun oldum. Sağolun.

      Sorunlarımıza çözüm olacak önerilerinizi paylaştığınız cevab-i yorumunuzdan aldığım parağrafı takdir ettiğim için aynen burada paylaşıyorum.

      "Bu ülkenin acilen fabrika ayarlarına yani Atatürk ilkeleriyle yönetilen, laik, demokratik ayarlarına dönmesi ve tüm sığınmacı, mülteci, kaçak göçmen, kaçak olmayan göçmen alayını iadeli taahhütle ülkelerine sepetlemesi ya da sınır dışı etmesi gerekiyor yoksa ikinci Afganistan, ikinci Suriye, ikinci Libya olmamız işten değil."

      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    2. Merhaba,
      Çok teşekkür ediyorum Recep Bey, sağolun, eksik olmayın.
      Bu arada unutmuşum hani yengelerini öldürenlerden söz etmişim ya yukarıdaki yorumumda, işte onun sebebi yine BÜYÜ imiş. Linkini veriyorum "Büyü yüzünden yengelerini öldürdüler"

      https://www.hurriyet.com.tr/gundem/buyu-yaptiriyor-diye-yengelerini-oldurduler-160320

      Büyü, üfürükçüklük, ilkellik göstergesidir ben eminim gün gelecek dünyada din bile kalmayacak bunlar yüzünden, başka türlü dünya yaşanılacak yer olmaz. Adam yılbaşı kutladı diye bomba atıyor, öldürüyor ve bunu gayet normal görüyor! Böylelerinin yaşadığı bir ülkede kim kendisini güvende hisseder? Kim huzurlu olur? O yüzden zaten doktorlar, gençler, akıllı insanlar beşer - onar ülkeden kaçıyor.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
    3. Merhabalar.
      Üfürükçülüğü, büyücülüğü, muska işlerini zaten Kur'an'ın kendisi de yasaklıyor. Yok böyle bir ilkellik, İslam'da Kur'an'da bu işleri batıl davranış ve inanç olarak kabul eder. Ama her ne hikmetse, Kur'an'ın ve İslam dininin bu işleri yasaklamasına rağmen, hala insanlar bu büyücülerden ve üfürükçülerden vazgeçmiyorlar.

      Kimse Kur'anı anlamak istemiyor. Herkes kendine göre bir inanç sistemi kurmuş ve bir din oluşturmuş, cahil insanları da oluşturdukları bu inanç sistemine ve dine tabi edince olacağı budur. Adam yılbaşı kutladı diye bomba da atar, çeker vurur bile.

      Ülkeden kaçma işine gelince, benim bile gözüm yabancı ülkelerde. Emin olun 1971-1975 yılları arasında kaldığım Almanya beni çağırsa, bir saniye bile düşünmem koşa koşa giderim.

      Yalan, dolan, sahtekarlık almış başını gidiyor. Kural tanımaz, saygı yok, sevgi yok, hatır yok, gönül yok, hak yok, hukuk yok, adalet yok; yokların olduğu yerde ben ve benim gibi düşünenler nasıl ve ne kadar daha bu ülkede durabiliriz ki?
      Selam ve saygılarımla.

      Sil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*